Kamuoyu’nda ‘Kentsel Dönüşüm Yasası’ olarak dillendirilen, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun çıkalı yaklaşık 3 yıl oldu.
Başta deprem olmak üzere, afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, sağlıklı ve güvenli yaşam mekanları oluşturmak üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair esaslar düzenlenmişti bu yasayla.
Kanunun çıktığı ilk günlerde Bursa’da 15 Ekim 2012 tarihinde, Çekirge’deki Maliye Lojmanları büyük bir basın ordusu eşliğinde ve törenlerle Kentsel Dönüşüm çalışmalarını başlatmak amacıyla ilk kazma vuruldu.Bizde zaten toplumun ciddi ihtiyaçlarına derman olabilecek yasalar çıkar çıkmaz büyük bir heyecanla uygulama başlatılır ancak gerisi bir türlü getirilmez.(Türk gibi başlamak bu olsa gerek!).Çünkü burada esas olan, yasayı çıkaran merkezi Hükümete şirin görünmek ve koltukları biraz daha sağlamlaştırmaktır.Esasında halk bu senaryoları yüzlerce defa yaşadığından bu törenleri inandırıcı da bulmaz,katılmaz da.
Bahse konu ettiğimiz yasa çıkmadan çok önce Bursa’da Doğanbey’de yapılan estetikten,kent kimliğinden uzak kentsel dönüşüm girişimi Bursalıları derinden yaralayarak, kentsel dönüşüme olan inancı ve motivasyonu derinden sarsmıştır. TOKİ yetkililerinin kendilerinin de itiraf ettiği bu kötü başlangıç, Bursa’da Kentsel Dönüşümün önündeki çok büyük handikaptır.
Birçok Belediyelerimiz iyi niyetle bu yasayı uygulamaya çalışıyor görünseler de, maalesef bu çabalar sönük ve yetersiz kalmaktadır.Bana göre Yerel Yönetimlerimizin,Bursa’da çarpık kentleşmenin ve çarpık sanayileşmenin devasa boyutlara ulaştığı gerçeğimizi görüp, bütün gücünü bu alana yönlendirmeleri,hem kendilerinin birer fenomen haline gelmelerine, hem de halkımızın insan onuruna yaraşır sağlıklı mekanlara kavuşarak, onların hayır dualarını almalarına zemin hazırlayacaktır.
Bu arada Kentsel dönüşümün aynı zamanda inşaat sektörünü ateşleyerek,230’a yakın inşaat yan sanayisini de harekete geçirerek ekonomik hayatımızın gelişmesine ve işsizliğin ciddi anlamda azalmasına olan katkısını da unutmamalıyız.
Bursa’da Kentsel Dönüşüm konusunda Sn.Valimize de çok büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir.Van gibi depremde çok büyük hasar görmüş bir kenti, kısa zamanda ve büyük özverilerle ayağa kaldırmış,bu konuda bilgi ve tecrübeye sahip olması Bursa için büyük bir avantajdır.Sn.Valimizin, Bursa’nın deprem enkazından çok daha feci durumdaki çarpık yapılarımızın, modern kentleşme ilkeleri doğrultusunda yeniden yapılanması için,daha fazla zaman ayırması ve her fırsatta yerel yöneticilerimizin ensesinde adeta boza pişirmesi! Bursa halkının ve bizlerin iyi niyetli beklentisidir.
Bursa yıkarak güzelleşecektir.Bu gerçeği hepimiz görmeli ve Kentsel dönüşümü rantsal bölüşüme kurban etmeden, kollar sıvanarak artık bu alanda ciddi mesafeler katetmeliyiz.
