Başlangıç ve son!

Eğitimin sona ermesiyle öğrenciler de bir yıllık çalışmalarının karşılığını karne olarak aldılar. Ve yeni bir başlangıca hazırlanmak için dinlenme süreleri başladı. Tabii velilerin de. Bu bütün veliler için geçerli değil elbette çalışan annelerin yaz okul arayışları, kurs arayışları onları farklı başlangıçlara yöneltti. Bunlara rağmen yine de tatil güzel. Bütün öğrenci ve velilere iyi tatiller diliyorum. Güzel başlangıçları olsun temenni ediyorum.

Sonlar ve başlangıçlar bir kısır döngüdür hayatımızda…

Başlar biter, başlamak için biter..O yüzden sonlar aslında son değildir geçiştir sadece.

Bizi bir sonraki adıma hazırlar kendimizi görmemizi memnuniyetlerimizi belirler. O yüzden geçişleri değerlendirirken bu unutulmamalı. Unutmayalım ki bu bizler için de geçerlidir. Sonucu olumsuz olan işler, iş başvuruları, çok emek vermemize rağmen geri dönmeyen yatırımlar. Başarılı olmayan arkadaşlık, akrabalık ilişkileri v.b. Sonucu olumsuz olarak görmek yerine yaptığımız eksik ve hataları görmeye yönelmeli olumsuz bile olsa yeni başlangıçlar yapabilmek için sıfırlanıp kısa da olsa tatilin tadını çıkarmalı ki yenilenelim güçlenelim. Elbette bu yazıldığı, söylendiği kadar kolay değil. Lakin başarısızlık zannedilen durumu yaşamak çöküntüye uğramak, ümitsizliğe kapılmak emin olun daha zor. Sonuçla karşılaşıldığında beklenmeyen bir sonuçsa derin derin nefes almak işe yarayabilir.  Sakin kalmak ve bunun başarısızlık olmadığının farkına varmak da bir o kadar işe yarayabilir. Aynı durum başarılar için de geçerlidir. Beklenmeyen bir başarı karşısında da sakin kalmak önemli. Hazımlı olmak bu başarıyı yaşayamayanlar içinde önemli bir duruştur. Bu hazmı gerçekleştirmeyen kişiler başarısızlık yaşadıklarında daha zor toparlanırlar. Bir ülkenin sultanı,kendisi için çok değişik bir yüzük yapılmasını ister. Öyle bir yüzük ki ,mutsuz olduğunda umudunu tazelesin,mutlu olduğunda ise kendisini mutluluğun tembelliğine kaptırmaması gerektiğini hatırlatsın…Hiç kimse Sultanı tatmin edecek böyle bir yüzük yapamaz.Sultanın adamları da bilge Derviş’i bulup yardım isterler.Derviş, Sultanın kuyumcusuna hitaben bir mektup yazıp verir.Kısa bir süre sonra yüzük Sultan’a sunulur.Sultan önce bir şey anlamaz; çünkü son derece sade bir yüzüktür bu. Sonra üzerindeki yazıya gözü takılır, biraz düşünür ve yüzüne büyük bir mutluluk ışığı yayılır: “Bu da geçer Ya Hu” yazmaktadır.