Görevinden, yaklaşık 3 yıl önce yolsuzluk yaptığı iddiasıyla uzaklaştırılan Gemlik eski Belediye Başkanı Fatih Mehmet Güler’in Danıştay 8. dairesinde görülen davalarından biri karara bağlandı. Danıştay 8. Dairesi verdiği karar ile Bursa 3. İdare Mahkemesinin kararını bozdu.
2009 yerel seçimleri ile Gemlik Belediye Başkanı olan Fatih Mehmet Güler, seçildikten 23 ay sonra 8 Mart 2011 tarihinde İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınmıştı. Güler, görevden alınma kararı ile Anayasada güvence altına alınan temel hakların yok sayıldığını, bu nedenle hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile idari dava açmıştı. İçişleri Bakanlığı görevden uzaklaştırma kararının iptali için açılan ve Bursa 2. ve 3. İdare Mahkemelerinde görülen 2 ayrı davada da yerel mahkemeler, İçişleri Bakanlığının aldığı kararda “hukuka aykırılık bulunmadığı” kararını verdi. Bunun üzerine Güler, yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olması nedeniyle bozulması talebiyle Danıştay’a başvurdu. Danıştay 8. Dairesinde görülen davalardan biri nihayet karara bağlandı. Danıştay 8. Dairesi verdiği karar ile, Bursa 3. İdare Mahkemesinin kararını bozdu. Danıştay’ın gerekçeli kararında “Olayda, davacı hakkında belirtilen ceza soruşturması ve kovuşturmasına ilişkin süreç neden gösterilerek dava konusu işlem tesis edilmiş ise de; Cumhuriyet Savcılığınca yürütülen soruşturma sırasında delilleri etkilemesinin söz konusu olmadığı gerekçesiyle tutuklanma talebinin reddedildiği, halen yargılaması süren bir kısım ceza davası dosyasının çok sanıklı ve teknik bir incelemeyi gerektirir nitelikte olması nedeniyle ilgilinin görev süresinin sonuna kadar sürme ihtimalinin yüksek olduğu, yargılandığı bazı suçlardan beraat ettiği, soruşturma ve davaların geldiği safahat göz önüne alındığında delilleri karartma durumunun ortadan kalktığı cihetle, Anayasanın 127. maddesi hükmüne göre geçici tedbir niteliğinde başvurulması gereken görevden uzaklaştırma uygulamasının süreklilik arz edecek tarzda kalıcı hale dönüştürülmesi, dolayısıyla; ilgilinin kadrosundan alınarak belediye başkanlığı görevine fiilen son verme sonucunu doğurduğu açık olup, idareye tanınan takdir yetkisinin Anayasa ve Yasadaki amacına uygun olarak kullanılmadığı kanaatine varılmıştır.”
Bizde Danıştay’ın kararından sonra siyasilerle görüşüp konuyla ilgili görüşlerini aldık. Fatih Başkan’ın yaşadıklarını siyasi bir şike olarak değerlendiren de var, vicdansız bir oyun şeklinde değerlendirip destek olan da.
İşte o yorumlar…
Sena Kaleli “Hukuk hiçe sayıldı!”
Bu bir siyasi şikedir. Bursa’da veya diğer illerde farklı partiler bu şekilde bir uygulamaya maruz kalıyor. Son zamanlarda gündeme gelen Bülent Arınç ve Melih Gökçek atışmasının bile üstü kapatıldı. Buna tahammül edemeyen iktidar partisi, Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Fatih Güler’in yaptığı işlerle ilgili spekülasyonlar ortaya atarak görevden uzaklaştırılmasına kadar giden bir süreç başlatmıştır. Aynı şeyler Karacabey Belediyesi’nde, Gürsu Belediyesi’nde de yaşanmıştı. Görevden alma işlemi henüz mahkeme kararı olmadan, hukuk hiçe sayılarak gerçekleşmiştir. Eğer bu ülke bir hukuk devletiyse mahkeme kararının beklenmesi gerekirdi. Bir yanlışı varsa buna hukuk karar vermeliydi. Yargılama işlemi adil yapılmalıydı. Hatası varsa tabii ki yargılanacak, ama adil bir şekilde, hukuki hakları, kanunlar, yasalar hiçe sayılarak değil, hakları korunarak yargılanmalıydı. Bu ülkede tescillenen yolsuzlukların üstü kapatıldı, yüce divan yolu kapatıldı. Ortada bir hukuksuzluk varsa biz zaten kefil olmayız fakat daha mahkeme kararı çıkmadan, görevden alıp boşalan koltuğa meclis üyelerini ahlaksız bir şekilde satın alarak sahip olmak da bir ayıptır, adetlere, örfe, ahlaka, hukuka aykırıdır.
Bu durum 2014 yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’ne de zarar vermiştir. Bütün bunlar siyasi açlık sonucu ortaya çıkmıştır. Her yer benimdir, görevden alarak; benim dışındaki gelişmelere tahammül gösteremiyorum demektir. Mahkeme kararı beklenmeden alınan bu kararın açıklaması bu şekildedir. Bu hukuksuz bir karardır bu saatten sonra pardon denilse ne olacak? bir insanın haysiyetiyle, itibarıyla oynamak , leke sürmek, iftira atmak çok büyük bir haksızlıktır.
Metin Çelik (Bursa CHP eski İl Başkanı) ” Mağduriyetini nasıl giderecekler?”
Böyle kararlar geçmişte başka partili belediye başkanlarıyla ilgili de verildi. Açılan davalar kısa sürede sonuçlandı ve hepsi görevlerine iade edildi. Siyasi bir karar olduğu için bir tek Mehmet Fatih Güler görevine iade edilmedi. Bu o zamanki mevcut hükümetin siyasi bir kararıdır. Fatih Başkan’da hukuki prosedürü başlattı, 2 buçuk 3 seneye yakın görevden uzaklaştırıldı. Yani hem bu suçlamalar hem de Gemlik halkının nezdinde hem de ona oy veren seçmenlerin nezdinde Fatih Başkan karalandı. Fatih Başkan’ın hakkını nasıl iade edecekler şimdi? Fatih Başkan defalarca söyledi hukuksuzluktur, adaletsizliktir diye biz biliyorduk bu davalardan beraat edeceğini. Ben o zaman il başkanıydım, ilk mahkemesine gittim, beraat etmiş, ikinci mahkemesine gitmiştim beraat etmişti. Ondan sonra tabi mahkeme süreci devam etti. Yani bu o zamanki AKP hükümetinin tamamen bir siyasi kararıdır. Bizde o süreçte bu kararı şiddetle eleştirdik, bu aşamada da eleştiriyoruz çünkü yargının kontrolleri, güçleri altına girdiğini defalarca ifade ettik. Siyasi bir karardır o zamanda şiddetle eleştirdik, hala da eleştiriyoruz. Fatih Başkan’da öyle tahmin ediyorum bu konuyla ilgili hukuki işlemleri başlatacaktır.
Biz o zamanda Fatih Başkan ile ilgili siyasi bir karar verildiğini söylemiştik bugünde aynı şeyi söylüyoruz ama önemli olan Fatih Başkan’ın mağduriyetini kim giderecek, nasıl giderecek? Kendisine yolsuzluk yaptığın dair çamur atıldı şimdi bunların hepsinden aklandı, bundan sonra ne olacak, yapılan haksızlığı kim ödeyecek? Gemlik küçük bir yer, herkes her şeyi duyuyor tamam yargı, hukuk bu lekeyi kaldırdı ama iş işten geçti. Keşke o zaman bizi dinleselerdi, Fatih Başkanı dinleselerdi veyahut da BDP ‘li belediye başkanlarına yapılan muamele yapılsaydı, mahkemeler bu kadar uzun sürmeseydi, kısa sürede sonuca bağlanıp görevi iade edilseydi. Neden Fatih başkan’ın mahkemesi bu kadar uzun sürdü. Ama burada önemli olan Fatih Başkan’ın hem ailesine karşı hem de Gemlik’te ona oy veren seçmenlerine karşı bu mağduriyetini nasıl giderecekler, ben bunu merak ediyorum.
Zafer Yıldız Bursa (CHP İl Başkanı) “Siyasi bir oyundu!”
Fatih başkana yapılan bir haksızlık vardı. Gerekli inceleme yapılmadan acele bir kararla, siyasi bir anlayışla görevden alınmıştı. Biz o dönem böyle olduğunu biliyorduk ama görevden alındıktan sonra Fatih Başkan bu süreci hukuksal olarak devam ettirdi. Bu da geçtiğimiz hafta sonuçlandı. Fatih Başkan hukuki bir süreç başlatacak bizde onun yanında olacağız. Şimdiye kadar ne olduğu önemli değil bundan sonraki süreçte Fatih Başkan’ın yanındayız. Ben göreve başladıktan sonra Fatih Başkanla biz zaman zaman bir araya gelip durum değerlendirmesi yaptık. Görevden alındıktan sonra AK Parti hükümeti yerelde belediyeyi idare etti ve seçime bir ay kala yönetimi CHP’ye bıraktı bu da kendilerince yapılmış siyasi bir oyundu. Yine aynı vatandaş geldi Gemlik’te seçimi kazandı. Bütün yatırımlarını, planlarını ona göre yapmışlardı. Hükümet, Gemlik’te CHP’li belediye başkanınıuzaklaştırmakla kalmadı bir sonraki dönem içinde alt yapı oluşturdu.
Recep Çohan ( Osmangazi CHP İlçe Başkanı) “Çamur at izi kalsın! Böyle politika olmaz”
Böyle bir politika olmaz. Bu iddialar dile getirildiği zaman hemen görevden almaya yönelik politikalar güdüldü o dönemde. Ama kendi belediyeleri içerisinde o kadar çok sorun oluyor ki hiç kimse onunla ilgili bırakın görevden almayı hiç bir yaptırım bile yapmıyor, konuşmuyor bile. Şimdi orada güdülen politika şuydu; Her kes biliyordu ki hiç bir usulsüzlük, haksızlık, yolsuzluk yok , yani hiç bir şey yok ama bunu bilmelerine rağmen çamur at izi kalsın politikası bağlamında ya da bir şekilde onları yıldırırız, bıktırırız, kamuoyu nezdinde de yıpratırız, işte bunlar zaten böyledir, mahkeme zaten uzun sürüyor, davalar sonuçlansa bile görevine geri gelemeyecek, bizde bu işi hal etmiş olacağız mantığıyla yaptılar. Her şeyden önce aynı partiden olma nedeniyle seviniyorum, kendi partimin içerisindeki bir insana atılan lekenin, iftiranın temizlenmiş olması partili olarak, ilçe başkanı olarak beni sevindirdi. Çünkü biz anlatıyorduk, yapılanlar yanlıştır, böyle bir şey yok ama çamur at izi kalsın politikası olunca, haksız yere bu tür işlemleri yaptıran erk kişiler, eline geçirdiği mevkileri istediği gibi kullandı. İç İşleri Bakanlığı’da onun nezdinde kullandı ve bir çamur atıldı. Onun temizlenmesi anlamında da sevindim tabi. Keşke mahkemeler bu kadar uzun sürmese, çok kısa sürede sonuçlansa herkes her şeyi daha iyi algılasa. Bu sonucun alınması uzun sürünce halk nezdinde hiç bir şey ifade etmeyecektir.
Ama önemli olan uzunda olsa bu hukuksal mücadeleyi sürdürmek ve haklılığı kanıtlamak. Onun dışında da partilimin atılan lekeye karşı temizlenmiş olmasında da mutluluk duyuyorum. Bir şey sormak istiyorum, bunu yapanlar, haksız bir şekilde lekeleyenler nasıl bir vicdanla orada oturacaklar veya bir gün vicdanlarıyla baş başa kaldıklarında ne düşünecekler ben bunu merak ediyorum. Vicdanları insanlara engel olamıyorsa ve çok rahat bir şekilde yalan söyleyip iftira atabiliyorsa zaten o kişi için insani değerler açısından baktığımızda da herhangi bir değere sahip olmadığını görebiliriz. Ama ülkemizde bu tip insanlar daha çok itibar görmeye başladı. Maalesef geldiğimiz nokta çok acı. Hukuk çok hızlı işliyor olsaydı, kamuoyu nezdinde vicdansız bir şekilde karalama yapanlara bu karar geri dönecekti. Ama hukuk sürecinin uzaması akıllara şunu getiriyor, bunca zamanın hesabını kim verecek, halk o süreci başlatanlara nasıl cevap verecek, kaybedilen zaman nasıl telafi edilecek. Evet karar geç kalmış olabilir ama bir nebze olsun o yılların acısını hafifletmiştir diye düşünüyorum.
