“Gülümseyin Nilüfer’desiniz” yazıyordu girişte üst geçitlerde hakikaten gülümsetecek bir
şehirde miydik? Bunu yaşadıkça anlayıp hissedecektik.
Ailemle Bursa’ya Yalova’dan ilk olarak Dikkaldırım Osmangazi’ye taşınmıştık, iki yıl sonra Ataevler’e geldik. İşte o yazıları o zaman gördük. Yerleştiğimizde büyük oğlum 3 yaşında idi, parka gidelim dedi, eşim çocuk hava alsın
evde sıkılıyor. Park deyince Dikkaldırım’dan Kültürpark’a giderdik, daha yakını olmadığı için.
Ataevler’de ben arabayı çalıştırırken eşim ne yapıyorsun yürüyelim dedi. Evimizin kuzeyinde
300 metre ilerde bir çocuk parkı vardı; sonraki gün Onko Day Parkı var dediler evin
doğusunda 500 metre sonraki gün güneye 750 metre yürüyün o park da sakin ve güzeldir
dedi komşularımız. Artık park tercihleri vardı oğlumuzun hem de yürüme mesafesinde.
Nefes aldığımız bolca yeşil alanı olan; genelde her apartmanın kendi otoparkı ve kısmi bahçesi olan
bir ilçe Altıparmak ve Dikkaldırım’dan sonra bize Avrupa’nın yeşile kıymet veren ülkelerinin
mutluluğunu yaşatıyordu adeta. Nilüfer’deydik ve gülümsüyorduk. Nilüfer’de yaşadığımız 12
seneden beri resmi bayramlarda fener alayı ve yürüyüşlere katılıyor; ülkemiz için savaşmış,
başta Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve şehit olmuş tüm büyüklerimizi anıyor;
onlara saygı ve teşekkürlerimizi sunuyorduk.
Nefes aldığımız, özgür olduğumuz, yeşil gördüğümüz yerdi bizim Nilüfer. İlçede yaşayan insanlar gibi yerel yöneticilerde her bireye hoşgörü ile yaklaşıyordu; uzlaşma kültürünün ne kadar yoğun olduğunu görüyordunuz.
Ramazan ayında her gece bir etkinlik; her yıl yapılmaya devam edeceğini düşündüğüm
Nilüfer Kitap Fuarı; her görüşten Nilüfer’linin hizmetine açık Fethiye-Nazım Hikmet-Uğur
Mumcu isimli sanat sahneleri varlıklarıyla gülümsetmeye yetiyorlardı. Sağlık deyince
Bursa’nın tek Tıp Fakültesi ilçe sınırlarındaydı, lakin bir devlet hastanesi de olsa hiç de fena
olmazdı. Bu eksiği kapatan çok sayıda özel hastane bulunsa da Çekirge ve Muradiye Devlet
Hastanelerine gitmekten rahatsız olan, oraları uzak bulan çok sayıda Nilüfer’li dostumun
olduğunu biliyorum…
Kaç özgürlük sevdalısının oturduğu ilçede Nazım Hikmet için yapılmış Çınarlık vardır ki? Ne diyordu ustam; Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni ve de uyarına gelirse, tepemde bir de çınar olursa taş maş da istemez hani…
Saygılar, devam ile…