Barış içinde yaşamak bu kadar zor mu?Terörün kime ne faydası var? Savaşlar niye var? Neden insanlar kardeşçe ve insanca yaşayamıyor?
Bu kavganın ve kaosun elbette çok boyutlu incelenmesi gerekir. Sosyolojik, siyasi, maddi, manevi, insani açıdan baktığımızda pek çok etkenin varlığını görüyoruz.
Sonuçta sebebi ne olursa olsun temelinde şiddet var.
Burada önemli olan yaşadığımız sorunları, bütün boyutlarıyla inceleyip çözüm bulmaktır. Elbette çözüm istiyorsak…
Şiddetin, öfkenin ve hatta savaşın sonunda herkes bir şekilde kaybeder. Şiddetin kazananı yoktur. Demokratik ve barışçıl yollarla duygu ve düşünceleri ifade edebildiğimiz oranda kazanç büyük olur.
Suçluluk psikolojisine göre, ne kadar suçlarsanız o kadar suçlanırsınız. Veya suçladıkça suçlu hale gelirsiniz. Ezildikçe ezmeye çalışır insan. Bu nedenle olumsuz duygular bulaşıcıdır ve ne yaparsanız yapın yaptığınız şey gün gelir sizi bulur.
Bu nedenle şiddetin kazananı yoktur. Ve bu nedenle demokratik ve barışçıl yollar ile kalıcı çözümler üretilir.
‘Ateş düştüğü yeri yakar’ ama o ateşi de kendi beynimizde söndürmek bizim seçimimizdir. Bu güce sahibiz. Ateşi ateşle söndüremeyiz. Bir olayı abartabildiğimiz gibi küçültme yeteneğimiz de var. Beynimize doğru komutu verirsek hayatımız daha anlamlı ve mutlu olur.
Duygularımızı da zamanında ve dozunda akıtıp, akan su misali tertemiz mutluluk veren hale sokabiliriz. Kötü olayları yok sayarak yadsıyamayız. Ama her dakika bunları düşünüp mutsuz olacağımıza çözüm getirmeyi öğrenebiliriz.
Sağduyuya sahip çıkıp, sakin ve barışçıl yollarla haklarımızı korumayı öğrenmeliyiz.
Bu durumda kişiye acı veren bir olay, aslında kişinin gelişimi için bir fırsattır. Öyleyse geçmişteki kötü olaylardan ders alıp iyiyi yakalayabiliriz.
Bugün ülkemizde yaşanılan olumsuz ve acı online casino olayları daha soğukkanlı bir şekilde değerlendirip, akılcı bir şekilde yaklaşmak hepimizin hayrına olacaktır.
Şiddete karşılık şiddetle cevap verdiğimizde; haklıyken haksız konuma geliriz. İçimizdeki kin, nefret, öfke tohumlarının yerine sevgi ve barış tohumlarını ekmek gerek. Karanlıklar aydınlığa elbette kavuşacaktır, kavuşmalıdır.
Bir ülkeyi yok etmek istiyorsanız; eğitimini allak bullak etmeniz yeter. Ülkenin gelişmesini istiyorsanız önce ve kesinlikle eğitime önem vermek gerekir. Burada kastettiğim sadece doktor ya da mühendis yetiştiren bilgi ağırlıklı eğitim değil; kişisel, kültürel, sosyolojik gelişimin de önemli olduğu bütünsel eğitimdir.
Bilinçli, eğitimli insanlar yetiştiğinde insanca yaşayan topluluklar oluşur. Mutlu, doyumlu, sevgi dolu insanların oluşturduğu toplumlar kolay kolay oyuna gelmez, huzur içinde yaşar.
Millet olarak barış içinde, huzurlu ve mutlu yaşamayı hak ediyoruz.
En büyük dileğim; Türk Milleti olarak hak ettiğimiz yere gelebilmektir. Bu topraklarda herkes bir olup KURTULUŞ SAVAŞINI kazandığımız ruhu hatırlayıp, yeniden barışı ve kurtuluşu yaşayabiliriz. Hepimiz bu amaçla yola çıkıp, yapabileceğimizin en iyisini yapsak, aydınlık yarınlara ulaşırız.