Birkaç gün önce Mudanya Belediyesinin aracını bir müzikholün önünde, belediye personelinin de müzikhol içinde olduğunu belgeleyen gazetemizin yaptığı haber usta köşe yazarı Mehmet Ali Yılmaz’ın köşesine konu oldu. Kendisine teşekkür ediyor, Mehmet Ali Yılmaz’ın yazısını olduğu gibi paylaşıyoruz.
Mudanya’da arabayı alan nereye gidiyor?
“Bu Hayri Türkyılmaz o görevde kaldığı sürece CHP bir dahaki seçimde Mudanya’da sandığın keyfini zor yaşar” demiştim daha işin en başından.
Sağ olsun kendisi beni hiç yanıltmıyor.
Gün geçmiyor ki Mudanya’da yeni bir skandal çıkmasın ortaya.
Bizler yaşananları otuz iki kısım tekmili birden yazdıkça siyasete uzak olanlar “yok artık o kadar da değildir” diye düşünebilirler!
İşte o kadar!
Vallahi işte te bu kadar.
Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’ın dünyasından dün de bir “pavyon skandalı” düştü dün orta yere “güm” diye bomba gibi.
Bu Türkyılmaz “uyuşturucu kullanıyorlar, işe gelmiyorlar” diye yaklaşık 6o eski işçiyiekmeğinden edip de yerlerine 80 kadar yeni elaman almıştı ya?
İşte onlardan biri de meğerse alemci bir kardeşimizmiş!
Haber ilk kez bursasoylem.com adresli sitede yayınlandı.
Heyhat!
İstediğin kadar çok tirajlı gazetelere, televizyonlara hakkımda kötü bir şey yazmasınlar diye ilan reklam ver, doğru bilgi isterse el kadar sitede yayınlansın, gör bak sen kaç kişi bulup okuyor o haberi ya da yazıyı!
Bu Türkyılmaz’ın Bursa’da belediyeden üçer-beşer para akıttığı bir kaç tane yalama, yalaka, besleme, paçoz gazeteci bozuntusu var; dilediği kadar onu övüp dursunlar, işte gör bak bir işe yarıyor mu?!.
Her neyse…
Hayri Türkyılmaz’ın kendi elleriyle belediyede şe soktuğu M. İsimli o şahsın gece hayatı ve pavyon sevmesi, karanlık akşamlarda alemlere akması “özel hayattır” deyip geçebilirsiniz…
Ne özeli, genel genel!
Adam belediyenin resmi plakalı aracıyla gidiyor pavyona her gece ve şu kadarcık çekinip korkmadan da üzerinde eşek kadar “Mudanya Belediyesi” yazılı taşıtı da kalkıp pavyonun yanına park ediyor!
Kafayı bu kadar kırdığına göre artık ne içiyor orası hiç belli değil Hayri Türkyılmaz’ın bu adamı!
Yanında belediyeden başka birileri de var mıydı o da ayrı bir muamma?
Belli ki müşterilerden bir çekip yollamış fotoğrafı.
Peki bunda belediye başkanının sorumluluğu ne?
O otomobil kamunun malı, amortismanı benzini belediyeye yazıyor; denetleyecek kardeşim, onun asli görevi bu, bir de pavyoncuyu, alemciyi şe almayacak, madem alıyor kontrol edecek!
Hem sonra belediyeden aldığı para ne ola ki, bu kardeşimiz her akşam orada sabahlayacak parayı nereden buluyordu dersiniz?
Bursa Söylem Sitesi’nin editörü Hayri Türkyılmaz’a şunları da sormuş:
1.Bu müzikholde 29 Ekim balosu ve sair bir kutlama organizasyonu yapılmadığına, dolayısıyla bir görevlendirme olmadığına göre Belediye Personeli neden Belediyenin aracıyla oraya gitti?
2.Göreve ilk geldiğinde makam aracını yaşlı Naciye Teyzeye tahsis eden, sürekli yetim hakkı yedirmeyeceğiz diye söylemde bulunan Başkan Türkyılmaz, belediye personelinin belediyenin aracıyla müzikhole gitmesine neden göz yumuyor? Bu yetim hakkı olmuyor mu? İltimasın sebebi nedir?
3.Müzikholün çevresinde konut, dükkân bulunmadığından ev ziyareti, alışveriş gibi bir ziyaretten söz edilemeyeceği aşikâr… Personelin “içeride değildik, aracı oraya park etmiştik” gibi bir savunmada bulunmamaları için Başkanın, mekân iç kamera kayıtlarını istemesine öneririz.
Şaka gibi değil mi?
Arabayı alan pavyona gidiyor Mudanya Belediyesi’nde!
Arabada beş, evde on beş!
Ve belediye de güya CHP’li ve solcu bir belediye başkanı tarafından idare ediliyor!
Mudanya Belediyesi’yle ilgili acı, komik ve dahi trajik gerçekleri anlatmaya devam edelim:
Mudanya Belediyesi’nin bütçesi 62 milyon.
Gerçekte bu rakam 42 milyon ama belediyeler çalıştırdıkları personele bütçelerinin üçte birinden daha fazla para ödeyemeyecekleri için yasal engeli kaldırabilmek amacıyla kağıt üzerinde 20 milyon lira daha fazla gösteriliyor.
Mudanya Belediyesi kendi kadrolu personeline yılda 20 milyon, taşeron firma kanalıyla çalıştırdıklarına da 12 milyon lira para ödüyor.
Ne kaldı geriye?
Sadece 10 milyon değil mi?
Ne yapılır böylesine komik bir rakamla Mudanya’da?
Zaten şu ana kadar slip don yani, avuç içi kadar bir park yaptı hepsi o kadar!
Belediyenin onca aracı, iş makinesi, kendi makam aracının yakıt giderleri, ısıtması, aydınlatması var; benzin mazot mu dayanır tüm bunlara?
Ee personel de eşek değil ya arada bir belediyenin resmi plakalı otomobillerini alıp alıp bara pavyona gidecek; en doğal haklarıdır ne de olsa!
Bu 10 milyonla Mudanya’nın hangi işini halledecek bay Türkyılmaz?
Belediye kasasından çuval çuval reklam parası verip televizyona mı çıkacak, kendisini öven haberler mi çıkarttıracak gazetelerde?
Sigorta prim borçlarını mı ödeyecek, kırtasiye mi alacak yoksa “barış marış” ayağına düzenlenen etkinlikte Moğollar’a mı verecek?
Sadece Nurhayat alıyordur her sene oradan en az 150-200 bin lira para.
Ekle üzerine gazete ve televizyonlara verilen reklamlar hariç “beslemelere” ödenen bir o kadar daha parayı?
Bakın, bay Hayri’nin denizde yüzücülere yaptırdığı barış işaretinin maliyeti ne kadar dersiniz?
At kuyruklu entel dantel bir adama yaptırdılar o işi de ve tam 456 bin liraya mal oldu Mudanyalılara!
Rakamın 300 bininin müteahhitlerden toplandığı, kalan 156 bin liranın da belediye kasasından ödendiği konuşuluyor!
Daha şimdiden müteahhitlerden para toplamaya başladıysa eğer Hayri Türkyılmaz, solculuk maskesi düşmüş, hak hukuk, gak guguk lastiği de çoktan gümlemiş demektir.
Bu arada “müteahhit” dedim de inşaat mühendisleri ve mimarlar da yaka silkiyorlar Hayri Türkyılmaz’dan çünkü, belediye personeli kendisini hiç sevmediği için imar bürosunda iş üremiyor, projeler çok geç onaylanıyor, yapı kullanma izinleri bir türlü alınamıyormuş.
Şimdi geliyoruz yine Mudanya’da yaşanan çok enteresan o “casusluk” olayına!
Bir akşam Lafonten Oteli’nin sahibi Cemil Çetin otelinin restoranında CHP İlçe Eski Başkanı Erhan Özekin, Esnaf Odası Başkanı Emir Ali Usta, Alevi Kültür Derneği Eski Başkanı Recep Aslıkara, mevcut ilçe başkanı Selahattin Avcı ve Belediye Meclis Üyesi Metin Uyanık’ı ağırlamaktadır.
Hayri Türkyılmaz’ın eskileri sokağa attıktan sonra yerine yenilerini aldığı isimlerden biri olan A.A. isimli çocuğun telefonu çalar.
Arayan kişi Türkyılmaz’ın Özel Kalem Müdürü Mehmet Kartal’dır.
Belli ki o yemekte kendilerine karşı bir komplo planlandığı düşünülmektedir.
“Sen gitme tanırlar ama başka birini oraya yollayıp fotoğraflarını çektir ve bana yolla” der Mehmet Kartal, A.A. isimli bu gence ve ardından da telefonu Hayri Türkyılmaz’a uzatarak “başkana veriyorum bak” diye devam eder.
Aynı talebi Türkyılmaz da yinelemiştir kendisine.
“B.” İsimli bir arkadaşını oraya göndererek yemek masasında bulunanların fotoğraflarını çektirir A.A. ve sonra da Mehmet Kartal’a gönderir.
Kartal da bu fotoğrafları sahte bir isimle açılmış bir Facebook hesabından paylaşınca işte asıl kıyamet o vakit kopar!
Türkyılmaz yandaşlarının kendileri hakkında yaptıkları küfürlü yorumlar üzerine küplere binen yemektekiler “özel hayatın mahremiyetini ihlalden” Kartal’ı savcılığa şikayet ederler.
Casusluk yaptırılan gence oteldeki kamera kayıtlarından B’ye, ondan da A.A. ismine ulaşmıştır Mudanya Cumhuriyet Savcısı.
Tabii Mehmet Kartal Facebook hesabını hemen siler!
Bu arada A.A. zaten belediyede çalışmaktadır, ardından casusluk yaptırdığı arkadaşı B. de işe alınıp bu hizmeti karşılığında ödüllendirilecektir!
Başlangıçta A.A., Kartal’ın bu olaydaki talimatını savcılıkta anlatmayınca o bu işten sıyırır ve beraat eder.
Fakat göreve geldiği günden bu yana iç huzuru bir türlü bulamayan Hayri Türkyılmaz kısa bir süre önce A.A’yı da belediyedeki işinden çıkarır!
Neden mi?
İşte orası da çok komik!
Çünkü öğrendiğine göre A.A. yakın arkadaşı olan Nurdan Bağcı’nın evine ziyarete gitmiştir.
Peki Nurdan Bağcı kimdir; Hayri Türkyılmaz’ın anlatacağım olaydan ötürü görevden aldığı eski Belediye Başkan Yardımcısı Metin Bağcı’nın eşidir kendisi?
Nurdan Bağcı’nın suçu ve kara listeye alınmasının nedeniyse Türkyılmaz’ın Özel Kalem Müdürü Mehmet Kartal aleyhinde mahkemede şahitlik yapmasıdır.
Peki geçmişte ne olmuştu o zaman?
Belediye personeline ürünlerini tanıtabilmek için Mehmet Kartal’la görüşen iki bankacı, “Kartal’ın kendisi için 3, belediye için de 7 bin lira para istediğini” iddia etmişler, ardından da savcılığa şikayette bulunmuşlardı.
Bu davanın ilk duruşması geçenlerde yapıldı.
O sıra odada bulunan Nurdan Bağcı adam gibi ilk ifadesinin ardında durdu, bankacılar da iddialarında ısrarcı oldular.
Mehmet Kartal iki sürpriz şahit çıkardı hakimin karşısına.
Biri bizzat kendisinin Nilüfer Belediyesi’nden getirip orada işe soktuğu Şebnem Tuna diğeri de hani demiştim ya “456 milyar paraya Moğollar’a konser yaptırıp, denizde de barış işareti oluşturması için bir at kuyrukluya ihale verdiler” diye?
Bir de işte o at kuyrukluyu getiriyor mahkemeye Mehmet Kartal şahit olarak.
Duruşmada Şebnem heyecanlanıyor kem-küm ediyor, o esnada odada bulunduğu iddia edilen at kuyruklu da Kartal’ın lehine ifade veriyor.
Bir dahaki duruşma 18 Kasım’da.
Bu takım hep böyle konserlere Moğollar gibi eskimiş, artık üretimi ve dinleyeni kalmayan grupları getirir.
Müzik ziyafeti çektirdik diye de eski solcu ayaklarıyla millete kakalarlar.
Belli ki Mehmet Kartal Nilüfer Belediyesi’ndeyken Feza Soysal’dan iyi öğrenmiş bu işleri.
Bir dandik konser, denizde bir işaret, al sana 456 bin lira, iyi iş vallahi!
Bin yıl yaşasam bir kere bile “Moğollar’dan bir şarkı dinlemek” aklıma bile gelmez.
Sizin gelir mi?
Nurdan Bağcı’nın evine gidince yine kendisine komple komplo kurulduğundan endişelenen Hayri Türkyılmaz hani A.A’yı işten çıkarmıştı ya?
Buna acayip bozulan delikanlı da gidip yemektekilere durumu olduğu gibi anlatıyor.
Ve şimdi bu kez onun şahitliği ve diğer delillerle Kartal ve Türkyılmaz hakkında yeni bir şikayette bulunmaya hazırlanıyorlar Lafonten mağdurları Mudanya’da.
Önceki gün dedi ya “Büyükşehir Belediyesi olmasa Mudanyalılar nefes alamaz” diye Başkan Recep Altepe?
Çok doğru söylüyor.
Toplam 42 milyon liralık bütçesinin tam 32 trilyonluk kısmı sırf personel ödemesine giden, geriye kalan 10 milyon lirası da sözde şenliklerle çar çur edilen Hayri Türkyılmaz başkanlığındaki Mudanya Belediyesi’nin, Mudanyalılara hiçbir hayrı yok; olmayacak da görünüşe göre.
Belediyede doğru dürüst bir düzen, sevgi ve saygı da yok.
Dallas dizisinin seti gibi mübarek yer.
Arabayı alan Üsküdar’a, pardon, pavyona gidiyor!