ERKEN SEÇİMİN ARDINDAN OLUŞAN SİYASİ TABLODA YENİDEN EKONOMİK İSTİKRAR VE GÜVEN GÖZLENİRKEN, İNŞAAT MALZEMELERİ SEKTÖRÜNDEKİ GELİŞMELERİ OTUZ YILLIK TECRÜBESİ İLE HALİT BAYRAMOĞLU İLE KONUŞTUK.
Siyasi belirsizliğin ortadan kalkması ile yeni projeler ardı ardına gelecek gibi görünüyor. Bursa büyüyor, inşaat sektörü de kentimiz ile birlikte gelişiyor. Peki, sektörün tamamlayıcı öğelerine olan talep ne durumda? İnşaat malzemelerinde hangi ürünler revaçta, hangileri terk ediliyor. Sorduk, Halit Bayramoğlu cevapladı.
OTUZ YILLIK TECRÜBE
BURSA SÖYLEM: İnşaat malzemeleri sektörüne nasıl girdiniz? Ne kadar süredir bu sektörde faaliyet gösteriyorsunuz?
HALİT BAYRAMOĞLU: 1985 yılından beri sektörün içindeyiz. Dört kardeş ile işe başlamıştık. 2011 yılına kadar bu şekilde devam ettik. Daha sonra bireysel olarak çalışmaya karar verdik ve aynı yıl ayrılarak firmamızı kurduk. 30 yıllık tecrübemizle dört yıldır Halit Bayramoğlu İnşaat Limited olarak çalışmaya devam ediyoruz.
BS: Biraz da işinizden bahsedelim. İnşaat malzemelerinin hangi alanında yoğunlaştınız?
HB: İş olarak yapı malzemelerinin toptan ve perakende satışı ile ilgileniyoruz. Daha çok sektörde kaba malzeme olarak adlandırılan demir, çimento, hazır beton tarzı malzemelerin satışını yapmaktayız. Bursa Beton bayisiyiz. Tuğla, alçı, strafor ve yalıtım malzemeleri de firmamızda bulunmakta. İnce malzeme olarak sınıflandırılan seramik gibi ürünler bizim firmamızda bulunmuyor.
“YTONG TUĞLANIN YERİNİ ALIYOR”
BS: Otuz yıl firmalar için uzun bir süre. Yıllar içinde değişen ve gelişen neler oldu?
HB: Bursa büyüdü, sektör büyüdü ve firmamız büyüdü. İlk dönemlerde daha çok ticarethane şeklindeydik. Küçük çaplarda işleri zor şartlar altında gerçekleştirmeye çalışıyorduk. Sektör de değişiyor. Çok değil, beş, altı yıl önce Ytong denilen malzeme piyasa yoktu. Şimdi tuğlanın karşısında neredeyse yarı yarıya Ytong tercih ediliyor. Alçı çok kullanılan bir malzeme değildi, kullanılıyor. Yine hazır beton on yıldır gelişme gösterdi. Bunların karşısında biz de firma olarak kendimizi geliştirmek için özen gösterdik. Sektörün ihtiyaçlarını karşılayabilmek için gerçekleştirdiğimiz çalışmalarımız bu ihtiyaçlara cevap verebilecek düzeyde devam ediyor.
BS: İnşaat alanında ne gibi çalışmalarınız bulunuyor?
HB: 2011 yılında şirketimizi kurduktan sonra inşaat alanında faaliyet göstermeye başladık. Demirtaş ve Üçevler’de projelerimiz var. Demirtaş’ta yedinci projemize başladık. Yap-sat şeklinde çalışıyoruz.
İnşaat piyasasına bizim için maliyetlerinin düşük olacağını düşünerek girdik. Senelerce bu işin toptancılığını yaptığımızdan dolayı müteahhit firmalara göre bir adım önde başlayabileceğimizi tahmin ettik. Amacımız kendi personelimizle birlikte düşük maliyetli ve sağlam binalar yapmaktı. Demirtaş’ı seçmemiz ise gelişme gösteriyor olması.
İnşaat ciddi bir alan ve ayrı bir kadro gerektiriyor. Bu sektör şimdilik yıllık ciromuzun %15’ini geçmiyor. Eğer getirisi olursa büyük projelere de yönelebiliriz. Şu anda bir projemiz kırk daire. Onun dışında diğerleri on iki, on altı dairelik projeler.
“ALIŞKANLIKLAR TEKNİK BİLİNCİN ÖNÜNDE”
BS: Müşteri ve firma ilişkileri nasıl? Müşteri bilinçli diyebilir miyiz?
HB: Bilinç konusunda çeşitli problemlerin olduğunu düşünüyorum. Alışkanlıklar teknik bilincin önüne geçiyor. Yeni malzemenin piyasaya girişi kolay olmuyor. Ustalar bildikleri eski ürünleri kullanmaya ısrar ediyor. Tuğla artık kullanılmamalı ama talep devam ettiği için biz de tedarik ediyoruz. Devlet yalıtımı mecbur hale getirdi. İnşaat bittikten sonra yapılırdı. Artık inşaat sırasında yalıtım yapılıyor. Hem maliyet düşüyor hem de sağlamlık artıyor. Isı kaybı da önleniyor.
Uzun süredir aynı bölgede hizmet vermemiz de müşterinin bizimle yakın olmasında büyük avantaj sağlıyor. Müşterilerimizin büyük çoğunluğu eski ve sürekli müşterilerimiz. Yeni müşteriler ise daha sonraki işlerinde bizi tercih etmeye devam ediyor.
Ciromuzun büyük kısmı sürekli müşterilerimizden. Örneğin Ramazan Ayı’nda hiçbir akşamımız boş kalmaz. Ya biz bir yerlere davetliyizdir ya da biz davet ederiz.
“KRİZLER ARTIK PİYASALARI ETKİLEMİYOR”
BS: Gazete olarak daha önceki röportajlarımız ve sektör incelemelerimizde piyasalarda genel bir durgunluk olduğunu ve firmaların seçim sonuçlarına göre hareket edeceği görüşlerini almıştık. Koşullar sizi nasıl etkiledi?
HB: 1 Kasım’a kadar geçen sürede oluşan siyasi belirsizlik buna neden oldu. Firma olarak ihtiyatlı davrandık. Olası sıkıntılara karşı hazırlıklıydık. Geri dönen çekimiz, ödenmeyen senedimiz olmadı. Aynı rakamlarla işler yapılmaya devam ediliyor. Demir fiyatları düştü örneğin.
BS: Önümüzdeki dönem için beklentileriniz nasıl?
HB: Dönemsel durgunluklar olacak. Piyasalar artık efsunlandı. Krizlere alıştık. Firmalar tedbirlerini alıyor, krizlerin eskisi kadar etkisi olmuyor. Yeni hükümet de Türkiye için hayırlı olacaktır.