VAMATES KURUCULARI AHMET ÜNAL VE MURAT AKTUNALI, GELECEĞİ İYİ GÖRDÜKLERİNİ BELİRTEREK TÜRKİYE’NİN EKONOMİK AÇIDAN BÜYÜYECEĞİNİ SÖYLÜYOR.
Çeşitli firmalara farklı çeşitlerde yaklaşık beş yüz farklı ürün temin eden Vamates vana maden tesisat firması kurucuları Ahmet Ünal ve Murat Aktunalı ile sektörleri ve piyasanın genel durumu hakkında konuştuk.
BURSA SÖYLEM: Vamates hangi sektörde hizmet veriyor? Ne iş yapıyor? Biraz firmanızdan bahsedelim.
AHMET ÜNAL: Firmamız 2010 yılında kuruldu. Amacı, maden tesislerine ihtiyacı olan tesisat malzemelerinin ithalatını ve satışını gerçekleştirmekti. İlk başta sadece maden yatırımlarında çalıştık, daha sonra bu yatırımlar azalınca enerji sektörüne giriş yaptık. Şu anda jeotermal enerji, doğalgaz çevrim santralleri, Petro kimya tesisleri ve maden tesisleri olmak üzere ağır endüstri kuruluşlarına ürün yelpazemizdeki malzemelerin satışını gerçekleştiriyoruz.
BS: Müşteri portföyü büyük firmalardan oluşuyor yani?
AÜ: Evet, büyük firmalar ve holdingler. Yerli ve yabancı firmalar var.
BS: İthalat ve ihracat faaliyetleri ne durumda?
AÜ: İthalat olarak Almanya ve İtalya ile Güney Kore gibi ülkelerle çalışıyoruz. İhracat ise Azerbaycan, Türkmenistan, Gürcistan, Irak ve çeşitli Afrika ülkeleri.
BS: Talepler nasıl?
AÜ: 2015 yılı genellikle ihracatla geçti. Yurtdışı işlerimiz daha iyi. Seçim süreci Türkiye’de piyasaları etkiledi. Yeni projelerin start almasını bekliyoruz. Piyasalar açılacaktır.
BS: Siyasi belirsizlik sürecinde dövizdeki dalgalanma işlerinizi nasıl etkiledi?
MURAT AKTUNALI: Ticaret yapıyoruz, kayıplarımız mutlaka olacaktır. 7Haziran’dan sonra yurt dışı ile yaptığımız işlerde ciddi paralar kazandık. Dolar 2.65 TL iken başladığımız işleri 3.00 TL’nin üzerindeyken tahsil ettik. 300, 350 Bin TL ihracatımız içinde 60-70 Bin TL kaybımız var. Alışverişi tamamen dövize çevirmiş olsaydık ciddi sıkıntılar oldurdu.
İç piyasada genellikle döviz üzerinden çalışıyoruz. Çalıştığımız çoğu firma yurtdışı menşeli olduğu için Euro ya da Dolar bazlı tahsilât istiyor. Uzun vadeli de olsa döviz ile anlaşıyorsun. Dengede olan firmalar için çok kayıp olmuyor. Kaybını bir şekilde dengeliyorsun. Fakat şöyle bir handikap var, döviz ile mal stoku yaptıysan büyük kayıplar olacaktır. Biz stoklu çalışmadığımız için büyük zarar görmüyoruz. Elimizdeki belirli stokun üzerine çok fazla çıkmamaya çalışıyoruz.
BS: Ürün stoku yapmak riskli öyleyse.
MA: Yurtdışı ürününde evet. Ama tamamen ihracat üzerine çalışıyorsanız her şeye dövize çevirebiliyorsunuz. Proje bazlı çalıştığımız için stok yapmanın anlamı yok. Ama bir projede yirmi vana kullanıyorsak firmayı mağdur durumda bırakmamak için yedek parça olarak stok yapıyoruz.
İki iş kolumuz var. Biri hidrolik pnömatik, diğeri ise tesisat grubu. İlkinde 200, 300 bin, ikincisinde ise 100 kaleme yakın ürün var. Yani 400 bin kalemden fazla ürün satıyoruz.
BS: Ürünlerde belirli ve tercih edilen markalar var mı?
MA: Büyük firmalar ile çalıştığımız için sattığımız ürünlerin kaliteli markalarını tercih ediyoruz.
BS: Peki sizi diğer firmalardan ayıran özellikler neler?
AÜ: Biz direk ithalat ve ihracat yapıyoruz. Aracı yok.
MA: Proje bazlı çalışıyoruz, inşaat sektörüne de çok uzağız. İnşaat riskli sektör bizim için. İkincisi spesifik ürünler satıyoruz. Çok değişik kalitelerde ürünler var. Bizim sattığımız ürünün en kötüsü karşı firmada daha ucuza olabiliyor. Bursa’da çok fazla müşterimiz de yok. Küçük bir kısmı Bursa’da. Ankara’da ve İstanbul’da müşterilerimiz var.
BS: Öyleyse neden merkeziniz Bursa?
MA: Çünkü buralıyız. Çok büyüsek de burada kalacağız. Piyasayı da tanıyoruz. Firmayı bilmesek de komşusunu biliyoruz.
BS: Altı yıllık bir firma olmasına rağmen hızlı büyümüşsünüz.
MA: Riskli bir durumdu. Sıfırdan geldik. Bir başarı hikayesi ama yaşlandırdı biraz. Piyasada insanların mutsuzluğundan mutluluk çıkarma durumu var. Dikkatli olmak gerekiyor. Komşunuz size gülüyor ama batmanız için gözünüzün içine bakıyor. Borçlu olduğunuz adam dedikodu çıkarıyor, firma batacak diyor. Altı yıldır faaliyetteyiz bizi altmış kere batırdılar.
BS: Son olarak, piyasayı nasıl görüyorsunuz, beklentileriniz neler?
MA: İyi olacak. Ticaret yapıyoruz. İnsanlara mahcup olmama derdindeyiz. Dört yıl daha iyi olacak, Türkiye’nin %10 daha büyüyecektir.