GÖÇÜN ilk yıllarında arapçayı bilmeyen mühacirler zor günler yaşamış,osmanlı elini tamamen çekerken sefil durumlara düşmüşlerdir.
hamidiye köyünde yaşayan giritliler tarim ile meşgul olurken trablus ta yaşayanların büyük kısmı denizciik
ve el beceriği isteyen mesleklerle uğraşmışlardır.
lübnana gelen giritli mühacirlerin göçü mübadele anlaşması imzalanmadan önce olmuştur.zorla ve silah tehdidi altında girit teki mallarını ve mülklerini terk edip osmanlının teveccühhüyle hareket etmişlerdir. asi sert ve eğilmeyi bilmeten bir kavim oldukları için,osmanlı imparatorluğu bir arada olmamaları için osmanlı toprağı olan birbirinden uzak olarak değişik yerlerde yerleştirilmişlerdir.
türkiye cumhuriyeti ilan edildikten sonra sınırları içersinde yaşayan tüm giritli mühacirlar türk vatandaşı olmuşlardı.lübnan ve suriye de yerleştirilen mühacirler ise tamamen unutulmuş günler geçtikçe türkiye de yaşayan giritliler ile ilişkileri tamamen kopmuştur.
lübnan cumhuriyetinde yaşayan giritliler bir kısmı şimdiye kadar soyadlarını korumuşlardır.giritlilerin soyadları bir türk kelimesiyle başlar.örneğin.bekir,bekraki.
bu gidişat ile birkaç yıl sonra giritli mühacirler birbirilerini hiç bir şekilde tanımıyacklardır.
şu anda lübnan cumhuriyetinde mühacirlerin 2 neslin sonu 3 neslin ve yeni oluşmakta olan 4 nesil yaşamaktadır.
genel olarak trablus şehrinde yaşayan mühacirlerin çoğu yoksul tahsil durumları zayıf ve maddi durumları kötü olan bir gruptur.
trablusta 8 bin ile 10 bin arasında giritli mühacırın bulunduğu tesbit edilmiştir.