Bursa Söylem ve Mudanya Söylem olarak yayın yaptığımızı hepiniz biliyorsunuz. İşimiz bu; habercilik…! İnşaat işi yapmıyoruz, komisyonculuk, arabuluculuk gibi görevlerimiz yok, restoran işletmiyoruz, kıytırık bir büfemiz bile yok..! İşimizi yapıyoruz, tarafsız yayın politikamızdan hiç ödün vermeden hem de..!
Birazdan aşağıda bir telefon konuşmasının deşifresini okuyacaksınız. Özellikle üsluba dikkat çekerim. Bu kaydı Pazartesi günü Savcılık makamına da sunacağız, buradan da yetkili kurumlara seslenmek ve açık bir suç duyurusunda bulunmak istiyorum.
Sayın Valim, Sayın Kaymakamımın, Sayın Savcım;
Mudanya Belediyesi ve doğal olarak ve dolayısıyla Başkan Hayri Türkyılmaz’la ilgili yaptığımız haberler yüzünden uzun zamandır, çeşitli kollardan tehdit alıyorum, hakaret işitiyorum ve ticari kayba uğratılma girişimleriyle karşı karşıyayım. Bu zaman içinde oluşan tüm bu girişimleri Savcılık Makamına sunacağım.
Lakin bugün yaşadığımız çirkin olay gerçekten bardağı taşıran son damladır. Hayri Türkyılmaz beyefendinin kayınbiraderi Sayın Tuncay Kurt isimli zat-ı muhteremden bugün bir telefon geldi. Telefon numarasını doğal olarak tanımıyorum. Konuşma deşifresi aynen aşağıdaki gibi:
TUNCAY KURU: Ben Tuncay, Mudanya’dan, seninle görüşmek istiyorum.
SEMRA TEKE: Hangi Tuncay, tanıyamadım sizi…
TK: Yazmışsın ya popüler abinin akrabası diye… Görüşmek istiyorum seninle…
ST: Hangi Tuncay, sizi tanımıyorum ama tabii, buyurun ofisimize gelin, Ofisimiz Fomara’da, Kervansaray Hotelin arkasında
TK: Ben ofisine gelmek istemiyorum, dışarda görüşelim.
ST: Ben de dışarda kimseyle görüşmüyorum, ofisimize gelirseniz görüşürüz.
TK: Tamam ben telefonda söyleyelim o zaman. Ben nereden topluyorum Mudanya’da yer? Beni yazıyorsun ya sürekli Mudanya’da.
(Facebook hesabımdan “Sayın popüler abi; herhangi bir akraban Mudanya’nın çok değerlenecek bir bölgesinde arazi topluyor mu, toplamıyor mu?” şeklinde bir paylaşım yapmıştım, kendisini kast etmemiştim ama üzerine alınmış, gocunmak diye buna denir işte..!)
ST: Ben o paylaşımı yaparken sizin adınızı mı verdim popüler abiden kimi anladınız siz acaba
TK: Zeytinlikten kimi anlayacağım, yeni mahalledeki inşaatta… Kayınbirader yazmışsınız zaten daha ne yazacaksınız? Hayri’nin kayınbiraderi kim?
ST: Ben öyle bir şey yazmadım ki onu nereden çıkarıyorsunuz.
TK: Yok ya…! Yazdın bende avukata verdim
ST: Verin, Allah Allah verin yani…
TK: Niye böyle iftiralar atıyorsun sen
ST: Siz benimle senli benli konuşamazsınız lütfen üslubunuza dikkat edin.
TK: Ya sen kimsin niye iftira atıyorsun sen
ST: Ben kime iftira atmışım
TK: Terbiyesiz insan, senin fiyatın kaç para, gazetene ilan mı vereceğiz susasın diye?
ST: Ben sizden ilan mı istedim Tuncay Bey
TK: İlan istiyorsun, mama peşine geziyorsun, sana mama yok terbiyesiz insan…
ST: ben kimseden mama beklemiyorum
TK: sen mamacısın mamacı. sana ben haber de gönderdim seninle konuştular kaç kişi utanmadan hala iftira atıyorsun
ST: kiminle haber gönderdiniz bana
TK: Sen beni, sen bizi başkalarıyla karıştırma. Sen bizi AKP ile karıştırıyorsun. Bizim sütümüzde ekmeğimizde bozukluk yok. Yetim hakkı yemek yok.
ST: Ak partililerin mi var?
TK: İspat et ben kafama sıkacağım istediğin meydanda. İspat et.
ST: Ben sizi tanımıyorum bile. Kimseye de iftira atmıyorum.
TK: Tanımıyorsan yazma.
ST: Siz bir terbiyenizi takının öyle gelin.
Şimdi bu deşifreyi okuyunca anladım ki, ben de peygamber sabrı var, bu hakaretlere hakaretle cevap vermediğim için kendimi bir kez daha kutladım…
Soralım Sayın Kurt’a:
- Daha önce gizli numaradan bir köşe yazarımızı arayarak “O gazetede yazma, biz o kadına gereğini yapacağız” diyen de siz miydiniz acaba sayın Kurt?
- Mudanya’da bir çok popüler isim var, kendileri üzerlerine alınmıyorlar da bu paylaşımı siz niye alınıyorsunuz?
- İlan istiyorsun diyorsunuz ya, ispat edebilir misiniz? Edemeyen namussuz olsun mu?
- Söylentiye göre 20 yıldır inşaat sektöründesiniz, enişteniz başkan olmadan neden Mudanya’da hiçbir proje yapmadınız da son 2 yılda Mudanya’da faaliyetleriniz son sürat gidiyor?
- Bizim yaptığımız haberlerin hiçbiri dayanaksız, belgesiz değil, neden tahammül edemiyorsunuz bunlara?
Ben aylar önce Mudanya ve Bursa Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi Kadir Kahraman’la yaptığım röportajı yayınlayınca enişteniz Hayri Türkyılmaz da bana Facebook özel mesaj bölümünden “YAZIK” yazmıştı, başka bir haber yaptığımda “Sizin için üzülüyorum” yazmıştı… Keza; kız kardeşiniz Gülbahar hanım da bir meclis toplantısı çıkışı, kem bakışlarını üzerime fırlatarak, yanındaki arkadaşlarına beni göstererek “İşte bu kadın..!” söylemiyle şakşakçılarını kışkırtmış, içlerinden bir tanesi de bana sözlü sataşmada bulunmuştu. Hakaret, küçükseme, tehdit, kışkırtma ailecek kullandığınız bir yöntem mi?
Şimdi size gelelim Sayın Hayri Türkyılmaz;
Bizim gazetemiz sizin istediğiniz haberleri yapmıyor diye yandaşlarınızı üzerimize salmaktan artık vazgeçin… Siz işinizi yapın, biz işimizi yapalım. Biz kasaba gazetesi değiliz, kasaba siyasetine de gelmeyiz, üç beş kuruş değil, trilyonlar dökseniz kalemimizi satmayız…
Belediyeden maaş ödediğiniz 3 tane şakşakçıyı sosyal medyadan üzerime saldırttınız, yetmedi bir tane matbaa gazetesinde köşe yazarcılığı oynayan kişiyi şakşakçınız yaptınız, hakkımda yazdırıp çizdirdiniz… O da yetmedi Facebooktan tarafıma hakaret eden biri; CHP Mudanya ilçe örgütüne üyeliğinin ardından Mudanya’da bir dükkan sahibi oluverdi…
Sayın Başkan, buyurun ben buradayım, dimdik ve alnım ak Mudanya Söylem’i çıkarmaya devam edeceğim, susmak için hiç kimseden asla para istemedim, istersem de namerdim ve hatta sizin döneminizde Mudanya Belediyesinden tek ilan kullanırsam namussuzum..!
İyi şeyler yapın, taahhüt ettiğiniz projeleri hayata geçirin, biz de sizi alkışlayalım… Ucuz siyaset bunlar…!
Her birinize söylüyorum: Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın..!
Sayın Tuncay Kurt’un Ak Parti ve ak Partililer hakkında söylediklerine cevabı muhatapları versin artık…!