15 Temmuz darbe girişimi sonrası iç siyasette görülmeye başlanan ılımlı, uzlaşmacı, milli birlik ve beraberlik havası, beklentileri karşılarken, Çanakkale Ruhunun, Kurtuluş Savaşı Vatanseverliğin genlerimize kodlandığının açık bir göstergesi oldu.
Türk toplumunda sağcısıyla, solcusuyla her kesimden lanetlenen bu kalkışma sonrası, ülkemin özlenen, beklenen, tek yürek olma olgusunu görmenin mutluğunun tarifi imkânsız. Bu aziz Türk Milleti, bir kez daha tüm dünyaya, dosta ve düşmana kahramanlık destanı nasıl yazılır açık seçik gösterdi.
İç siyasetteki bu olumlu gelişmeler sürerken, dış dünya anlamsız (aslında çok anlamlı) derin bir şaşkınlığa sürüklendi. Yapılan ilk açıklamalar beklentilerinin karşılanmadığının göstergesi gibiydi. Erdoğan korkusu o kadar sarmış ki “tek dişi kalmış canavarı”, başarısız kalkışma sonrası “Erdoğan’ı karalama” kampanyasına (başta Avusturya olmak üzere) başladı.
Güçlü Türkiye değil, kontrol edilebilen Türkiye özlemi ile yanıp tutuşan AB ve ABD ülkeleri Arap Baharı’nın Türk Baharı uyarlaması projesi, Kahraman Şehit ve gazilerimizin DARBEYE DUR demesiyle yerle yeksan oldu. FETÖ maşası ile İkinci ve üçüncü kalkışma girişimleri karşısında tedbirler alan Türk Devleti, girişimlere şimdilik ket vurdu. Rehavete kapılmadan, kararlı bir şekilde cemaat adı altında yapılanan bu terör örgütü devletin tüm erklerinden ivedi bir şekilde temizlenmeli.
Yapımcı olarak şunu belirtmeliyim ki, Film çekmek için kısaca üç aşama vardır. Pre-Production, Production ve Post-Production. Çok şükür ki Vatan Hainleri ile dış güçler, post-production’a geçiş yapamadı ama başarısız bir production yaşayanlar durmayacaktır. Artık Türkiye’nin de kendi senaryoları ve kurguları vardır. Şuna emin olun ki, çok yakında, tüm Dünya’ya adalet getirecek bir Cumhuriyet’in ayak sesleri duyulmaya başlanacaktır.
Dış güçler, Milli birlik ve Beraberlik havamızdan o kadar rahatsız olmuşlar ki hemen PKK ve işbirlikçilerini harekete geçirip iç kaos planlarını devreye soktular. Belli ki bu acele yapılmış Z planı (Başarısız A, B, C planlarının sonuncusu olsa gerek) ile kargaşa yaratıp, etnik unsular kullanılarak, milli birlik ve beraberlik ruhunun kaynak noktalarına, balyoz darbeleri indirerek kopartmak istemekteler.
Birkaç gündür bir anda peş peşe patlamalar ile Rabia’nın dörtlüsü olan Tek Millet kuralını yok etmeye çalışan Terör ve destekçileri, “başaramazsak da rahatsız et” politikası gütmekteler. Bize uyku yok, biz tek yürek olarak, Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan ve Tek Devlet anlayışı ile çalışmak zorundayız.
Sadece Ülkemiz için değil, tüm mazlum dünya ulusları için buna mecburuz…