Mimarlar Odası Bursa Şubesi’nden, Nilüfer Belediyesi tarafından yaptırılması planlanan, Ataevler Kültürel Tesisler ve Meydan Projesi’ne ait, ön proje, uygulama projeleri, detay projeleri ve 3D Görselleri Temini işi” adıyla ilanı yayınlanan ihaleye önceki günlerde itiraz gelmiş ve konuyla ilgili bir açıklama yapılmıştı.
Mimarlar Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu, “Ataevler Kültürel Tesisler ve Meydan Projesi İhale İlanına” ilişkin yaptığı birinci açıklamada yer alan eleştiri ve önerilerin Nilüfer Belediyesi tarafından karalama kampanyası olarak nitelendirildiğinden dolayı cevaben ikinci açıklama yapma zorunluluğu duyduklarını belirtti.
Mimarlar Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu‘ nun ikinci açıklaması şu şekilde:
Bursa Kamuoyuna,
20 Ağustos günü Nilüfer Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğünce açılan ve “Bursa İli, Ataevler Mahallesi’nde Nilüfer Belediyesi Tarafından Yaptırılması Planlanan, Ataevler Kültürel Tesisler ve Meydan Projesi’ne Ait, Ön Proje, Uygulama Projeleri, Detay Projeleri ve 3D Görselleri Temini işi” adıyla 12/08/2016 tarihinde onaylanan ve ilanı yayınlanan ihaleye yönelik yaptığımız açıklamanın ardından, 25 Ağustos 2016 tarihli Gazete Bursa’da yayınlanan “Nilüfer Belediyesi’nden Mimarlar Odası’na cevap” başlıklı habere ilişkin Yönetim Kurulumuza bir açıklama yapma gereği duyulmuştur.
Haberde özetle, Nilüfer Belediyesi’nin aslında ne kadar doğru bir yöntem uyguladığı ve Şubemiz açıklamalarının bir “karalama kampanyası” olduğu vurgulanmış; diğer yandan haberin ilk bölümüyle çelişir şekilde ihale ilanında değişiklikler yapılmasının kararlaştırıldığı ve EKAP modülüne bu değişikliklerin yüklendiği belirtilmiştir.
İhale ilanı ve açıklamamıza verilen cevap üzerinden, bir takım konulara maddelerle değinmek isteriz.
1) Nilüfer Belediyesi 25 yıllık tecrübenin önemine vurgu yaparak, projelerinde bu kritere önem verdiğinin altını çizmekte ve Bursa’da yapımı tamamlanmış bazı yapıları, müelliflerinin isimlerini de belirterek sıralamaktadır. Ancak bu tecrübe vurgusunun bahsi geçen yapılara hangi mimarlık ölçütlerine göre katkı sağladığı belirtilmemiştir. Üyelerimizi ve projelerini tenzih ederek belirtmeliyiz ki bu sayılanlar gibi prestij yapısı olma iddiasıyla ortaya çıkmış bir çok yapı, mimari açıdan ciddi eleştirileri hak etmektedir. Dolayısıyla üyelerimiz üzerinden bir polemiğin içine çekilmeyi kurumlar arası ciddiyetle bağdaştırmadığımızın bilinmesini isteriz.
2) Nilüfer Belediyesi 20 Ağustos tarihli açıklamamızda sorduğumuz sorulara cevap vermeyerek, yarışma kurumu üzerine maksadını aşan değerlendirmelerde bulunmakta ve aslında bilgi sahibi olmadığı bir konuda kamuoyunu yanıltıcı bilgiler vermektedir. İhale ilanında yarışma ve yarışmacı kavramları en önemli seçim kıstası olarak vurgulanırken; haberde Nilüfer Belediyesi bugüne kadar hiç tecrübe etmediği “mimarlık yarışmaları” konusunda adeta ahkâm kesmekte ve aslında yarışmaların nasıl doğru yöntem olmadığını açıklamaya çalışmaktadır.
3) Tercih kriterinin bir yandan “yapımı tamamlanmış ve reel yönüyle kabul görmüş ve ödül almış eserler” olduğu belirtilirken, Nilüfer Belediyesi’ne ait hangi yapının bugüne dek bu kriteri sağladığı merak konusudur.
4) Haberin başında her şeyiyle doğru ilerlediği iddia edilen ve açıklamamızın da “karalama kampanyası” olduğu belirtilen haberin son paragraflarında, ihaleye ilişkin değişikliklerin yapılmasının kararlaştırıldığı ifade edilmiş ve buna göre:
“İhale konusu iş türünde son 3 yıl içerisinde bina projelendirmiş olmak” ifadesi 5 yıla; 25 yıllık tecrübe şartları da tüm disiplinlerde 15 yıla çekilmiştir. Ayrıca o ana dek tüm yarışma ve ödüllü mimar arayışı vurgularının sonunda, ihaleye daha çok mimarın katılmasının teşvik edilmesi ve ihale bedellerinin düşürülerek kamusal fayda sağlanması amacıyla ilanda düzeltmeler yapıldığı vurgulanmıştır.
5) Uluslar arası yarışmada ödül, tecrübeli mimar, prestijli yapı kelamlarıyla yola çıkılıp, işin sonunda ‘en az bedeli teklif eden ihaleyi alır’a dönülmesi ise ‘bu ne perhiz; bu ne lahana turşusu?’ atasözünü akıllara getirmiştir.
6) Ayrıca söz konusu ilanda, ‘benzer iş türünde yapılar’ ifadesinin açılımında, Kültür Merkezleri ve Pazar Yerleri başlıkları da şaşkınlık verici biçimde yan yana gelebilmiştir.
7) Bu bir karalama kampanyası ise; bugüne dek Nilüfer Belediyesi’nde yapılan tek kusurlu iş bu mudur ki bu kampanya buradan yürütülmektedir?
8) Haberde ihalenin sonuçlandığı algısına neden olan “…4734 sayılı Kamu İhale Kanununa göre açık ihale usulü ile ihale edilmiş…” ifadesinin “ihaleye çıkarılmış” olması gerekmektedir. Bu ifade sehven mi bu şekilde yazılmıştır yoksa yapılan uygulamanın beyanı mıdır?
Sonuç olarak Mimarlar Odası Bursa Şubesi bugüne dek Bursa Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere birçok belediyenin yanlış uygulamalarına tepki göstermiş, itiraz etmiş gerektiğinde dava açmıştır.
Bugüne kadar da yaptığımız eleştiri veya önerileri karalama kampanyası olarak niteleyen herhangi bir kurum olmamıştır.
Önceki açıklamamızda önerdiğimiz yarışma yöntemi sadece Nilüfer Belediyesi Yöneticilerini değil tüm kent yöneticilerini proje temin sürecinde ortaya çıkabilecek her türlü şaibe ithamlarından korumanın en etkin yolu olarak ifade edilmiştir. Dolayısıyla söylediğimiz her söz, bir uyarıdır. Dikkate alıp almamak muhatabının sorunudur.
Eleştirileri ciddiye almak kurumları küçültmez. Aksine diyalog yollarını açarak kent için en doğru olanı kentlilerle birlikte yapabilme imkânını sağlar.