Nerede sevgi?
Nerede saygı?
90 Yıllardır beraber yaşamış, kenetlenmiş bu MİLLET NEREDE ?
-Yunus Emre’nin Anadolu topraklarına ektiği sevgi tohumları yeşeriyorken nefrete, öfkeye ve kine dönüştü.
-Mevlana’nın anlayış, hoşgörü ve bütünleşme salvoları duyulmaz oldu. -Hacı Bektaş Veli’nin ‘Bir olalım, pir olalım, iri olalım, diri olalım.’ çağrısı hatırlanmaz oldu.
- 14. YY’ların aydınlık günleri ötelendi. Ayrışımcı, senci, benci, ayrılıkçı bir topluma dönüştük.
Nerede kaldı bu SEVGİ topluluğu?
Kardeş kardeşi tanımaz bir aymazlıkla karşı karşıyayız.
Ne bu güvensizlik, ‘SEVGİSİZ’ lik..?
Var oluşumuzun temeli sevgidir.
Sevgi yaşam kaynağıdır ve pozitif bir enerjidir.
Danton, ‘Sevgi ekmek kadar, su kadar önemli bir gereksinimdir’ diyor.
Temelinde sevgi bulunan toplumlar, düşmanlık ve kinden uzaktırlar.
21.yy bilim ve teknoloji çağıdır.
Düşmanlık, yolsuzluk, kin, nefret ve ayrışım çağına dönüştü.
Sevgi sözde kalmamalı, öze geçmeli, söylenmeli ve yaşanmalı..
‘Hayat bir uykudur, sevgi bu uykunun rüyasıdır.’ diyen düşünür, güzel ve sevgi dolu rüyaların önemini anlatıyordu..
Köyde, kentte, kahvede, yolda, trafikte, iş yerinde, toplu çalışma ortamında; bir birimizi dinleyecek kültürü, olgunluğu kaybettik..
Tartışma kültürünü kaybeden yüzde altmış üzerinde bir halkla karşı karşıyayız..
Hep ‘BEN’ egosuna sahip bir topluluk içinde yaşamaya başladık…
Ülkemiz de; gönül , ruh olarak bölünmenin sınırına geldik..
Bazı yerlerde ruhsal kopuşlar başladı..
Türkiye, “hibrit savaş” konseptine girdiğini söyleyenler var:
( İngilizce literatürde “hybrid” /”non-linear war” olarak ifade edilen “kirli –melez savaş” diye çevrilebilecek bir savaş konsepti.)
Kısaca özetlemek gerekirse, “hibrit savaşı”, yerel nüfusun içinde bir kesimin, örgütlenmesi, silahlandırılması, harekete geçirilmesi, profesyonel, askeri- istihbarat uzmanlarının bu nüfusun içine gizlice sokulması, varlıklarının ısrarla inkâr edilmesi, bu inkârı destekleyen güçlü, yaygın bir enformasyon, dezenformasyon, propaganda kampanyası yürütülmesi, bir aşamada askeri personelin, mekanize birliklerin, kimliklerini gösteren işaretler olmaksızın savaş alanına sürülmesi, aynı anda ekonomik, sibernetik saldırıların düzenlenmesi gibi yöntemlerin hepsinin birden belli bir program kapsamında, eşgüdümlü olarak kullanılması anlamına geliyor..
Bir taraf da, PKK terörü..
Diğer taraf da IŞID-DAİŞ , FETÖ vb. örgütlerin terörü..
Özellikle doğudan gelen şehit haberleri..
Suriye’de güvenli cephe açma telaşı, “hibrit savaşı”, ..
Vay Güzelim Türkiye’nin haline!
Gençlik, Pokemon GO avcılığına çıkmış..
Nerede sevgi?
Nerede saygı?
Yıllar önceki O GENÇLİK NEREDE ?
***
Pokemon GO
6 Temmuz’da ABD’de piyasaya çıkan bu OYUNU, sadece gençler değil, koca koca adamlar da oradan oraya koşturuyor..
Küçük yaratıkları toplayıp savaştıran Pokemon avcıları Ash ve Misty ile sadık Pokemonları Pikachu’nun maceralarını anlatan çizgi film, 1990’lı yıllarda ortaya çıkıp dünya çapında ilgi çekmiş olsa da, son yıllarda eski şöhretinden uzaktı.
Şimdi ellerinde cep telefonları pokemanları avlıyorlar..
Sen de ‘Bulbasaur, Charmender, Jigglypuff ‘,kaç tane var…
Üç tane yakaladım.. Sen?
Beş tane yakaladım..
Çılgınlık düzeyinde..
Farklı Pokemonlar farklı ortamlarda yaşıyor. Mesela su Pokemonlarını yakalamak için oyuncunun göl ya da deniz kenarlarına gitmesi gerekiyor.
Oyuncular Pokemon toplayıp deneyim kazandıkça seviye (level) atlıyor ve 5. Seviyeye geldiklerinde de Pokemonlarını savaştırabiliyorlar.
Kullanıcıları sokağa çıkıp Pokemon avlamaya teşvik eden oyun, telefonların GPS sistemlerini de kullanıyor.
Haritada beliren Pokestoplara giden oyuncular, bedava özellikleri kazanıyor.
Pokemon GO’yu indirmek bedava ancak oyunun içinde birçok özelliğin satın alınması gerekiyor.
Geleceğin gençliğini hapsedecek bir oyun türü..
