Hani tabutun üstüne düşen başları görüyorsun ya ağzını bıçak açmazken feryadı kulakları sessizce çınlatıyor.
Hani babası yerine resmine sarılıyor ya küçücük beden,birde giymiş atasının beresini ve selam duruyor ya bir daha hatırlayamayacağı kahramanına.
Hani evi ateş yerine dönüyor,yüreği kafesini zorluyor ya biçare annenin, evladının kokusunu içine çekmek için mezarındaki toprağı tırnakları kanayıncaya kadar eşeliyor ya.
Hani yamalı ceketinin düğmesini iliklerken yırtık lastiklerini bir utançla saklamaya çalışıyor ya oğlunun naaşının başında fukara baba,daha düğün yapacaktı,daha halaya kalkacaktı yorgun kalbine inat.
Hani sıvası yapılmamış tuğlalı evin balkonundan al bayrak sallanıyor sa yavaşça,bedene işlemiş fakirlik ile ahenk halinde,rüzgarı ekonomik kullanma gayretinde.
Hani her şeye rağmen vatan bölünmez,şehitler ölmez naraları atılıyor ya,
Ne zaman ki AKP iktidarında Fetullahçı subaylar Silahlı Kuvvetlerden ihraç edilmedi,o zaman vatanın bölünmezliği tehlikeye girdi.
Ne zaman ki dağdaki teröristin ayağına seyyar mahkeme götürüldü,rahatsız olmasın diye efendiler Atatürk posteri,Türk bayrağı indirildi o vakit bütünlükte zafiyet gösterildi.
Ne zaman ki aponun siyasal uzantısı HDP ye her türlü kolaylık gösterildi,bebek katili apo için şenlikler düzenlendi,mesajı Diyarbakır’ın orta yerinde yüz binlere okundu,bunun adına da barış ve kardeşlik denildi o vakit gariban evlere ateş düştü.
Atatürk kalpaklı Türk bayrakları bu topraklarda suç unsuru sayıldı,üstüne üstelik Tomalarla üzerlerine su sıkıldı,biber gazı ile sis bombası atıldı o vakit tehlike çanları çalmaya başladı.
Ne vakit Atatürkçü subaylara terörist muamelesi yapıldı teröristin gizli tanıklığı eşliğinde,bilim insanları hapse atılarak kanser illetine yakalandı,canlarına kıydılar bu onursuz tiyatro karşısında o vakit bağımsızlığa büyük bir hançer saplandı.
Levent Kırca kadar olabilseydik,
Soner Yalçın kadar dik durabilseydik,
İlker Başbuğ kadar Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkabilseydik,
Yücel Aşkın kadar kararlı olabilseydik,
Kuddisi Okkır gibi ölümü göze alabilseydik o vakit vatan bölünmezliği tehlike altında olmazdı.
Nasıl ki devletin kara kutusu kozmik odaya elini kolunu sallayarak girmelerine izin verildi,
Ve utanmadan çıkıp ”Türkiye bağırsaklarını temizliyor”denildi,
Bütün kırmızı çizgiler Gülen’e teslim edildi o vakit ihanet sancıları başladı.
Ne zaman hukuk cemaate teslim edildi,
Barış çözümü adı altında teröriste can verildi,güçlenmesine müsaade edildi,
Ve bunlar sadece mevki ve makamlar için yapıldı,iktidar hırsı ile her şey mübah sayıldı o vakit dağdan değil Türkiye’nin göbeğinden şehit tabutlar Anadolu’nun gariban evlerine taşındı kamyonet arkasında.
Bugün çözüm mözüm yok diyenler, HDP nin ihanetlerini şimdi görenler, FetulLah bizi kandırdı diye göz yaşı dökenler,günaydın size,övünün muhteşem eserinizle..!
T.Devrim Ercan
