Bursa’nın soğanı, tarım ve hayvancılığı ile ünlü Karacabey ilçesi Başkan Ali Özkan’la birlikte hedef büyüttü. Tarım, Teknoloji ve Turizm başlıkları altında toplanan, 3 T olarak adlandırılan projeler sayesinde Karacabey yeni vizyonuyla Bursa’ya değer katacağa benziyor. Belediye Başkanı Ali Özkan’la göreve geldiklerinden beri yapılan icraatları, projeleri, demokrasi nöbetlerini ve Karacabey’in gelecekteki marka konumlandırmalarını konuştuk. Tüm sorularımıza samimiyetle cevap veren Başkan’a teşekkür ediyoruz…
GÖREVE GELDİĞİNİZDEN BU YANA KARACABEY’DE NELER YAPILDI, NASIL BİR BELEDİYE DEVRALDINIZ?
Öncelikle teşriflerinizden dolayı teşekkür ediyoruz sizlere…
Biz göreve gelir gelmez, önce mali disiplini sağlamak istedik belediyemizde, önce geçmiş döneme ait ödemeleri yaptık. Çeşitli tasarruf tedbirlerini aldık, bildiğiniz gibi Büyükşehir yasasıyla ilçe belediyelerinin mali kaynaklarında bir azalma oldu. Biz yeni kaynak arayışlarına girdik. Bu çerçevede gayrimenkullerimizi reel fiyatta değerlendirmeye çalıştık. Vaziyetleri iyi olmayanları çalışır hale getirme gayreti içerisinde olduk. Bununla birlikte DSİ’ye ait taşkın alanında kalan yaklaşık 1.700 dönümlük bir arazi vardı. Rastgele vatandaşlar ekip biçiyordu, herhangi bir bedel ödemiyorlardı. Biz bunu yetkililerle konuştuk, en son noktada Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Faruk Çelik beye konuyu aktardık. Bir protokol çerçevesinde biz bunları aldık ve ihaleyle kiraya verdik, ilk yıl 500 bin, 2. yıl 400 bin, 400’den hesap edersek 5 yıllık görev süremizde 2 milyon TL bir kaynağı Karacabey Belediyesine kazandırdık.
Mal ve hizmet alımlarında tasarruf tedbirlerine gerçekten riayet ettik. Ödemelerimizi zamanında yaparak, avantajlı fiyatlarla mal ve hizmet alma yoluna gittik. Bu çerçevede personelle ilgili taşerondan alınan ihalelerde 4 ihaleyi birleştirerek 3 yılı geride bıraktık. 17 tane aracı da bu çerçevede bünyemize aldık. Geçmiş döneme ait yine 6 milyon TL’lik tasarrufu da Karacabey Belediyesine kazandırdık.
Karacabey Belediyesi olarak borcumuzun olmadığını ifade ediyoruz. Kasamızda paramız var. Tabi ki bu borçlanmayacağımız anlamına gelmiyor. Biliyorsunuz, projeleri hazırlamak, çeşitli kurum görüşlerini almak belli bir zaman sürecini gerektiriyor. Göreve gelir gelmez bunlarla ilgili hazırlıklarımızı yaptık peyderpey bu işlemleri gerçekleştirdik. Dedik ki 5 yıllık görev süremiz var. Arabalarda 5 vites var. Biz ilk yıl birinci viteste, 2. yıl ikinci viteste gideceğiz. Bu yıl 3. yılımız üçle gidiyoruz. İnşallah önümüzdeki yıl 4, ondan sonra da 5’e takarak Karacabey’i harekete geçireceğiz diyoruz. Bunlarda zaten hissedilmeye başlandı. Plan ve proje noktasında hazırlıklarımız son aşamaya geldi.
Bizim tabii ki Büyükşehir yasasıyla Büyükşehir Belediyesinden beklentilerimiz vardı ve seçim kampanyasında sürekli dile getirdiğimiz Karacabey’in bir alt yapı problemi söz konusuydu. Bununla ilgili de gerek Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Recep Altepe ile gerek Buski yetkilileriyle yaptığımız görüşmeler neticesinde Karacabey’in önümüzdeki 50 yıllık ihtiyacına cevap verecek içme suyu, kanalizasyon arıtma tesisi ve yağmur suyu sistemlerinin komple bütün merkezle kırsaldaki mahallelerde yenilenmesi noktasında mutabakat sağlandı. Projeler çalışıldı. Büyükşehir tarafından kaynak oluşturuldu ihaleleri yapıldı ve bunların imalatına peyderpey başlanıyor. Büyükşehir Belediyesinden beklentimiz ve ilçe belediyelerin bunu gerçekleştirilirliği noktasındaki realiteye baktığımızda ancak bizim bütçemize sahip bir ilçe belediyesinin 20-30 yılda belki borçlanarak yapabileceği bir hizmeti inşallah biz 3 sene gibi bir zaman zarfında halledeceğiz. Dolayısıyla hizmetleri bir sıralamayla yapmak istiyoruz. Alt yapı problemini çözdükten sonra üst yapıya sağlıklı bir şekilde girilirse kaynak israfı olmadan verimlilik gözetilerek bu işlerin yapılmasında daha iyi sonuçlar alınabileceğine inanıyoruz ve bu bizi mutlu ediyor.
Büyükşehirden beklentiler noktasında nasıl Mudanya’da Gemlik’te sahil projeleri gündemde idiyse biliyorsunuz bizim de Boğaz, Malkara ve Kurşunlu olarak ifade ettiğimiz bir sahil yöremiz var. Biz de bunları proje noktasında gündeme alarak Büyükşehir’e katkı sağladık. Sayın Altepe’nin olurlarıyla sahil hizmetleri müdürümüz Hakan Bebek’in gayretleri bizim Büyükşehir meclis üyemiz Sayın Gülten Kapıcıoğlu ve İsmail Ürker’in gayretleriyle sahil projemizin ihaleleri yapıldı. İnşallah en kısa zamanda imalata ve inşaata başlanacak ve Karacabey sahil noktasında en uzun sahillere sahip olan bir ilçe olması sebebiyle yapılacak yatırımlarla gerçek modern çağdaş kimliğine kavuşacaktır diyoruz.
Karacabey gelecekte hangi konularda konuşacak, büyümesinde ilgi alanları ne olacak?
Karacabey’in kalkınması gelişmesi ve büyümesi için yapılacak yatırımları 3 T ile ifade ediyoruz.
İlk T: Tarımsal yatırımlar:
Bildiğiniz gibi Karacabey deyince tarım hayvancılık akla geliyor, fakat biz sadece bununla sınırlı olmadığını yani akla sadece soğan gelmemesi gerektiğini başka güzelliklerimizin ve değerlerimizin olduğunu gündeme getiriyoruz. Tarımsal yatırımlar bağlamında İstanbul – İzmir otoyol projesi ve girişlerin çıkışların buradan olacak olması, yani tarımsal ürünlerin bölgemizde yetiştirilen mahsullerin
Ege gibi İstanbul gibi neredeyse Türkiye’nin yarısına hitap edebilecek pazarlara çok kısa bir zaman dilimi içerisinde ulaştırılması ciddi manada katkı sağlayacaktır. İlçemizde tarımsal sanayi çok önemli burada ciddi sanayi kuruluşları var. Bunlar açısından da yine bir cazibe merkezi haline gelecektir.
Devlet hastanemiz yakın zamanda hizmete açıldı. Onun karşısında da bir soğan halimiz var. Orada yazın hastane, soğan hali, kamyon garı keşmekeş oluşturuyordu. Bu sıkıntıyı ortadan kaldırmak için biz Bursa yolunda Belediyemize ait 50 dönümlük arazide bir modern hal kompleksi inşa etmeyi düşünüyoruz.
Büyükşehir’den hali işletmeyi talep ettik, onlar da uygun gördüler, oraya gerçekten Karacabey’e yakışır bir hal binası, yöresel ürünler satış mağazaları ve kamyon garajı inşaatı proje ihalesini yaptık, çalışmalar 4-6 ay arasında bitecek. Sonrasında da Karacabey’e kazandıracağız.
KARACABEY’E ALIŞVERİŞ VE CAZİBE MERKEZİ
Bakanlıktan irtifak hakkıyla almaya çalıştığımız Çanakkale yolunda, hastanenin karşısında olan 190 dönümlük parka dikey değil de yatay alışveriş cazibe merkezi projemiz var.
Lapseki ve Eceabat arasına yapılacak köprü dolayısıyla Karacabey başka bir önem daha kazanacak. Avrupa’dan gelen insanların Anadolu’ya, Ege’ye tahliyesi artık İstanbul hattından olmayacak, Karacabey’den geçiş yapacaklar. Ayrı bir değer kazandıracak.
İkinci T’miz Teknolojik yatırımlar;
Karacabey’in gelişmesi için nitelikli sanayi kuruluşlarının Karacabey’e yatırım yapmasını öngörüyoruz. Köyden kente göçü önlemek istiyoruz. Çünkü Bursa yakasındaki köylere baktığımızda 50 yaşın altında pek insan göremiyorsunuz. Sanayide çalışmak için Bursa’ya göç etmişler. Biz böyle bir argümanla yola çıktık. Taşpınar mahallemizde yaklaşık 8 bin dönümlük bir alanda TEKNOSAB adı altında Bursa Sanayi ve Ticaret Odasının bir projesi var. İnceledik ve olumlu baktık ve biz de projede yer aldık. Şuanda BTSO’dan İbrahim Burkay’ın ve Vali Beyin de yer aldığı projeye Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Recep Altepe de katıldı. Karacabey’imizde olacak bu proje yeni nesil organize sanayi olacak. Anahtar teslim fabrikalarımız sanayicilere verilecek.
Yüksek teknoloji ihtiva eden, çevreyi kirletmeyen, otomotiv fabrikaları bile belki burada kurulacak. Bununla birlikte yaşam alanları olacak, üniversite olacak, demiryolu, denizyolu bağlantısı olacak.
PEKİ BU SANAYİ ORADAKİ TARIM ARAZİLERİNE ZARAR VERMEYECEK Mİ?
Hayır. Tarım için elverişli olmayan araziler buraları, bunların kurum görüşleri zaten alınarak yapılıyor. Bununla birlikte kamulaştırma işlemleri yüzde 60-70 oranında gerçekleşti. Oradaki vatandaşlarımızla ve muhtarlarımızla görüşüyorum, 4. Sınıf tarım arazilerinin dönümünü ortalama 30 bin liraya satıyor. Tarımla uğraşmak isterse de 1. sınıf tarım arazisinin dönümünü 15 bin liraya alıyor. Teknosab projesi bizim 3 T’miz le örtüştü ve Karacabey’e vizyon katacak çok önemli bir proje olacak.
Üçüncü T’miz de Turizm;
Biz turizmin 1 ay denize girmekten ibaret olmadığını, artık turizm anlayışının değiştiğini biliyoruz. Ekolojik turizm, kırsal turizm, doğa turizmi var. Bizim en önemli değerlerimizden biri Longoz Ormanları… Tespit edilen 300 çeşit kuş türünü ve endemik bitkileri içerisinde barındıran, dereyle denizin birleştiği nadide ekolojik bir ortam. Biz burada Trakus, Tramem kampları yaptık. Buradan öğrencileri doğa sevgisini geliştirmek adına o kamplara götürdük. Orman Bakanlığına bir proje hazırlıyor arkadaşlarımız, doğal dokuyu bozmadan ahşap yürüyüş yolları köprüler gibi ufak dokunuşlarla vatandaşımızın hizmetine inşallah sunacağız. Eski Karaağaç Leylek Köyü Festivalini 3 yıldan beri biz yapıyoruz. Uluslararası Leylek Ağına üye tek belediyeyiz. Arkadaşlarımızı bu yıl Macaristan’a geçmiş yıl da Hırvatistan’a gönderdik. Avrupa Leylek Köyleri Birliğine üye olan ülkelerde sırasıyla Festival yapılıyor. Önümüzdeki yıllarda inşallah yabancı konuklarımızı burada ağırlamak istiyoruz. Tabii biz 3-4 gün Leylek Şenliği yapıp bu işi bitirmeyelim dedik.
Uluabat gölümüzde de projelerimiz var. Karacabey’i hayvan dostu ilçe olarak tarif ediyoruz. Türkiye Jokey Kulübünde açılışını yaptığımız at hastanemiz var.
Tigem Haramız var, orada 87 bin dönümlük alan var. Otistik çocukların hipoterapi ile tedavi edilmesine yönelik at binme seansları oluyor. Kangal köpekleri orada üretilip satışa sunuluyor. Bununla birlikte açılışını yaptığımız Karacabey hayvan barınağımız var. Onun dışında ayı rehabilitasyon merkezimiz var, dünyada tek. Tedavi ihtiyacı olan ayılar rehabilite ediliyor, gerekirse kısırlaştırılıyor, sonra da doğaya salınıyor. Doğal yaşamla ilgili çalışmalar yapan Celal Acar Yaban Hayatı Geliştirme Merkezimiz var. Bunun gibi keşfedilmeyi bekleyen Ihlamur ormanlarımız var. Türkiye’nin en büyük Ihlamur ormanları bizde. Defne ve Kestane Ormanlarımız var. Bir tarafta doğa orman dağ, bir tarafta da deniz, böyle bir konsept var. Geçtiğimiz günlerde hassas günlerden geçtiğimiz için ıhlamur festivali yerine ıhlamur kokulu günler etkinliği yaptık. Karacabeyli çocuklarımızın sahne aldığı organizasyonlar oldu. Vatandaşların yetiştirdiği ürünlerin satılmasına yönelik stantlar açıldı.
DEFNE VE KESTANE DEDİNİZ, BUNLARLA İLGİLİ BİR İHRACAT VAR MIDIR?
Evet. Defne Kurutma Tesisi Kurşunlu Mahallemizde geçen yıl açıldı. Genelde kozmetik sanayinde kullanılıyor. Kestanenin de satışı buradan yapılıyor. Onun dışında kestane ve ıhlamur ormanlarından arıların beslenerek ürettiği bal satışımız var. Önümüzdeki günlerde bu ticaretin satışlarını çoğalttığımızda güzel bir kalkınma olacak.
Kurşunlu Mahallemizde kadınlar plajını hizmete açtık.
KARACABEY BELEDİYE SPOR NEREDEN NEREYE…
23 yıl önce 3. ligde mücadele eden bir takımımız vardı. Düşmesiyle bir daha kalkınamadı. Biz göreve geldiğimizde 6 ay önce tekrar kurulmuştu, 2. amatör ligde mücadele ediyordu. Yani 3. lige çıkmayı vaat bile edemiyordu. Çünkü zor bir olay ve zor bir mücadele… Çok ciddi ekonomik kaynaklar aktarılmış ama netice alınmamış. Biz 2. amatörden 1. amatöre çıktık. 1. amatörden süper amatöre çıktık. Süper amatörden Bal Ligine çıktık. Şu anda da 3. ligde mücadele ediyoruz. Güzel transferlerle inşallah bu yıl da 3. ligde mücadele edeceğiz. 23 yıllık bir özlemi sona erdirmiş olduk vaat etmeden. Sadece söz verdiklerimizi değil, vaat etmediklerimizi de yapacağız inşallah.
Sporla ilgili çalışmalarımız sadece bunlarla sınırlı değil. Biz basketbol branşını da kurduk. Basketbolda Tofaş’la beraber çalışıyoruz. Mustafa Koç anısına Karacabey’de basketbol ile ilgili tesisler açıldı. Rahmi Koç ve Ömer Koç geldi. Belediye olarak biz vardık orada. Yani Tofaş’ın tesislerini biz kullanabiliyoruz. Boğazda sokak basketbolu ile alakalı Tofaş’lı oyuncular geldi bizim çocuklarla maç yaptılar. Dolayısıyla kız ve erkeklerden oluşan güzel bir takımımız var. Voleybol yüzme ve tenis branşlarını da kurduk.
Güreşte de iyi bir takımımız var. Bursa’da liseler arası turnuvalarda Hürriyet Endüstri Meslek Lisesi’nin 20 yıldır süren şampiyonluklarını bu yıl biz aldık. Bizim Uluabatlı Hasan Okulu öğrencilerinden oluşan takımımız onları devirdi. Güreşte milli takıma 1 kız 1 erkek oyuncumuz çağırıldı.
Dağcılık branşımızı da kuruyoruz. Sporda atağa geçtiğimizin rakamlarla ifadesi şu; 2011’de lisanslı sporcu sayısı 280 Karacabey’de şimdi ise; 6 bin. Nüfusa göre birinciyiz. Bunu Bursa’mızın spor camiası ciddi anlamda takip ediyor. Çocuklarımızın kötü alışkanlıkları olmasın istiyoruz, uyuşturucu gibi, terör örgütlerine üyelik gibi… O yüzden ortaya somut bir şeyler koymamız lazım. Kültürel, sportif sosyal her türlü etkinlikleri gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bu arada Recep Altepe’ye stadyumumuzu talebimiz üzerine a’dan z’ye yenilediği için teşekkür ediyoruz. Artık düzgün ışıklandırma olduğu için gece maçları da oynanabilecek. Milletvekilimiz Hüseyin Şahin ve Spor İl Müdürümüz Süleyman Şahin buradaydılar. Onların da katkılarıyla sportif yatırımlarda projelendirme çalışmalarına başladık. İnşallah Karacabey’e bu manada değişik tesisler kazandıracağız. Uluabatlı Hasan yağlı güreşlerimizi 2 yıldan beri yapıyoruz.
Bunun yanında 18 km’lik dağ bisikleti festival yarışması yaptık. Şimdi doğal ortamda Longoz yarı maratonu yapacağız. Böyle çeşitli etkinliklerimizle Karacabey’i ortaya çıkarmaya, tanıtmaya çalışıyoruz. Önce kendimiz keşfediyoruz sonra vatandaşlarımıza keşfedilmeyen değerlerimizi anlatmaya çalışıyoruz.
KENTSEL DÖNÜŞÜM ALANINDA VAR MI ÇALIŞMALARINIZ?
Bizim bina stokumuz aynı ölçekte olan ülkelerle mukayese edildiğinde ciddi manada yenilendi. Biz buna kentsel dönüşüm değil kentsel yenilenme diyelim. Bizim sıkıntımız, bitişik nizam binalarımız ve otopark noktasında… Vatandaş kanunlara göre birinci kata otopark parasını ödüyor ama iş yeri yapıyor, rant elde ediyor bu da ciddi manada sıkıntı oluşturuyor. Biz yeni açılacak imar alanlarında kat yüksekliğini bir miktar arttırıp otoparklarıyla yeşil alanlarıyla sosyal donatılarıyla yeni bir Karacabey oluşturma gayretindeyiz.
BAŞKANIM KAT İZNİ KAÇ ŞUAN?
Şuan 4 ve ana caddelerde 5, tabii Karacabey girişinde Mecidiye ve Canbolu adında çok yenilenmenin olmadığı alanlarımız var. Burayla ilgili Bursa’dan şehir plancısı bir arkadaşla çalışıyoruz, yenilenme yapabilir miyiz diye. Kolay bir şey olmadığı içinde vaat etmiyoruz, lansman yapmıyoruz. Önce bir hazırlıkları yapalım. Ondan sonra olabilirliği varsa bitireceğiz.
DEMOKRASİ NÖBETLERİMİZ NASIL GEÇTİ BAŞKANIM?
Kuaförde traş oluyordum. Köprülerin kapatıldığı mesajı geldi bana. Olağanüstü bir durum hissettim. Oradan çıkınca 1-2 telefon görüşmesi yaptık. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın bir çağrısı olmadan biz belediyeye geldik. Çekirdek kadromuzu topladık. Vatandaşlarımıza mesajımızı çektik. Devletimize ve milletimize sahip çıkmak için davet ettik. Sağ olsun Karacabeyli vatandaşlarımız ilk andan itibaren ciddi manada demokrasiden yana tavırlarını koydular. O demokrasi nöbetleri olarak ifade edilen süreçte biz sabaha kadar buradaydık. Vatandaşlarımız çok yoğun bir katılım gösterdiler. Hepimiz meydanlardaydık.
BELEDİYEDE GÖREVDEN ALINAN PERSONELİNİZ VARMI?
Hamd olsun biz temiziz. Onun da açıklamasını çok yapmak istemiyoruz, yarın öbür gün ne olur gerçi abdestimizden şüphemiz yokta. Ya da neden sizde var bizde yok konumuna düşmek istemiyoruz. Tabii şöyle bir avantaj görüyorum, bizim ilk dönemimiz dolayısıyla o tür ilişkilerimiz olmadı. Bir de seçim kampanyası döneminde onlar net tavırlarını koydular burada siyasi bir partiden yana. Yani nettiler bize karşı. Biz meclis üyelerimizi hassasiyetle ele aldık. Oy için kimseye taviz vermedik. Göreve aldığımız personel ve müdürlerimizle alakalı iyi bir araştırma yapmadan göreve almadık.
Kimseyi giyinişine yâda tercihlerine göre yargılamamak gerekiyor. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır sözü bu girişimde öne çıktı. Türk insanı için siyaset bilimciler “Türkiye demokrasi için bir bedel ödemedi hazıra kondu, 60’larda Menderes asılırken kimsenin kılı kıpırdamadı, 12 Eylül’de Cuntacıların Kenan Evren’in anayasa oylamasında çok büyük oranda evet çıktı, 28 Şubat’ta kimse direnç göstermedi, 71’de ona keza” diyor. Fakat bakıldığında burada gerçekten demokrasiye olan bağlılığını Türk insanı ispat etti. Bunu da diyorum ki at sahibine göre kişniyor. Cumhurbaşkanına inanıyor millet. Adam diyor ki ben kefenimle çıktım bu yola ölümde olsa kimse beni döndüremez. O yürüdüğü için millet de yürüdü. Halk burada Amerika’nın planladığı bir tezgâh olduğunun bilincinde… Darbeyi yapmaya çalışanların beceriksiz olmasını sağlayan işte bu direnç.
SICAK VE SAMİMİ SÖYLEŞİ İÇİN TEŞEKKÜRLER BAŞKANIM…