Mudanya Belediyesindeki işinden uzaklaştırılan memur Şenol Bilir, ”Mudanya Kamuoyunun Bilgisine!” başlığı ile sosyal medya sayfasında bir paylaşım yaptı.
Konuyla ilgili kendisinden bilgi aldığımız Mudanya Belediyesinde kadrolu Zabıta memuru olan ve 20 yılının 15 yılını trafik amiri olarak görev yapan Şenol Bilir, kendi dosyasının temiz bir şekilde kapandığını fakat 44 sanıklı bir dava olduğu için yargılamanın devam ettiğini söyledi.
Yapılan alışverişte bir usulsüzlük olmadığı 3 tanık ifadesi ile mahkemede ispatlanmasına rağmen, savcının zimmet ithamına sadece imzası olduğu için maruz kaldığını açıklayan Bilir, Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’ın bilmediği, emin olmadığı ve kanıtlayamadığı bir düşüncede takdir yetkisini kullandığını söyledi.
Şenol Bilir, sosyal medya hesabındaki paylaşımını ” Ağzınızı açınca herkese haramiler diyorsunuz, insanları topluca yaftalamak etik değildir..! İşte adil, eşitlikçi, emekçi dostu, halkçı, sosyal demokrat, barışçı Belediye Başkanının gayet şeffaf ve hukuki bir icraatı..!!! İMZA : Baş Harami Şenol..! ” cümlesiyle vurgulayarak son verdi.
Bilir’in sosyal medya üzerinden paylaştığı yazıyı olduğu gibi yayınlıyoruz..
MUDANYA KAMUOYUNUN BİLGİSİNE ..!
” LÜTFEN sonuna kadar okuyup, ekteki 8 adet belgeyi de inceleyiniz..”
Bir Memurun Haksızlığa İsyanı..!!!
Eklediğim ekran resimlerinde 2 adet dilekçem ve onlara Belediyenin verdiği cevaplar ile bana yapılan HAKSIZLIĞIN yasal dayanakları var.
Ben ne sormuşum, MUDANYA’nın CHP’li Belediye Başkanı Hayri TÜRKYILMAZ bana ne cevap vermiş bir bakın.
Kısaca ben diyorum ki:
— ” ben ve aynı dosyada yargılandığımız 5 arkadaşı görevden uzaklaştırdınız, sonra yine sizin doneminizle ilgili olmayan 2 kişiyi açığa aldınız; peki sizin görev yaptığınız dönemde soruşturma geçiren, yargılanan, ceza alan personeller de var, bunları neden açığa almadınız; bu AYRIMIN nedenleri nelerdir? ”
Bana verilen cevap:
–” benim zaten başta belirttiğim kisilerin açığa alındığı ve kendi döneminde bazı personel hakkında soruşturma açıldığı ” söyleniyor.
Yahu, ben de onu soruyorum, soruşturma açılan veya yargılanan personellerden hiçbirisini neden açığa almadınız?
Görevden uzaklaştırma, soruşturmanın selameti için, delillerin karartılmaması için ve kamu zararını engellemek için bir tedbirdir. Neden o esnada o kişileri açığa almadınız?!..
Bir de bana verilen son cevabın son paragrafında beni görevden uzaklaştırma konusunda ” takdir yetkisini kullandığını ” belirtmiş belediye başkanı hayri türkyılmaz. Peki sayın başkan sana soruyorum, beni yanına çağırdığın günü hatırlıyor musun? Bana dedin ki ” hakkında soruşturma açacağız, gel sen emekli ol, paranı al git.” Ben sana ne dedim? ” benim hiçbir suçum korkum yok, buyur aç soruşturmanı, herşey ortaya çıksın.” Ve sana sordum ” benim suçum neymiş, dosyadaki suç unsuru nedir? ” senin cevabın ” onu ben bilmem.! ” ve benim sana cevabım ” hukukçuların danışmanların var, sana açıklamışlardir, sen çok iyi biliyorsun benim hiçbir suçum olmadığını.! ” ve en son ” açın soruşturmayı, geç bile kaldınız, ne gerekiyorsa yapın, benim alnım açık, korkum yok” deyip yanından ayrıldım.. hadi yalan de..! Peki madem benim suçum hakkında “ONU BEN BİLMEM ” diyorsun da, bilmediğin bir şey hakkında neye dayanarak TAKDİR YETKİNİ kullanıyorsun?!.. demek ki sen liyakata, dosya içeriğine göre değil de senin adamın olup olmadığına göre takdir yetkini kullanıyorsun veya bana kişisel bir kinin var..!!! Bu şekilde ayrımcılık yaparak görevi kötüye kullanmış oluyorsun, değil mi?!..
Ayrıca bu paylaşımıma istinaden benim dosya içeriğimi kamuoyu ile paylaşabilirsiniz, arkadaş listemde olan yetkililerinizden birisi bunu bu paylaşım altına yorum olarak yazabilir.
Ama şunu özellikle belirteyim ki, savcının beni ne ile itham ettiğini yazıp geçiştirmeyin, o ithamı ben peşinen yazayım; “zimmet” ..! Herkes herkesi birçok şey ile itham edebilir ama itham demek kesin suç demek değildir; yanlış değerlendirme veya iftira da olabilir. Dünya hukukunda suçu ispatlanana kadar herkes masumdur, kararı mahkeme verir; siz yargısız infaz yapıyor, adamına göre muamele ediyorsunuz.
Siz dosyada nerede adımın geçtiğini bulun ve ben ne yapmışım, SUÇUM neymiş, onu yazın. zimmet mi yapmışım, ortak mı olmuşum, göz mü yummuşum; bir evraktaki bir İMZAM haricinde başka bir şey var mı onu belirtin. İddianamenin hiçbir yerinde adım geçmiyor; teknik takip, fiziki takip, telefon tapesi, gözaltı-tutuklama, ihbar-iddia hiçbir şey yok;savcı operasyondan 2 ay sonra ifadeye çağırarak iddianamenin en son paragrafına “yetkili olarak imzası bulunan” diye beni eklemiş. Aksine bir durum varsa buyrun söyleyin, herkes bilsin..
Ayrıca o alışverişi benim yapmadığım evrakları benim düzenlemediğim dönemin zabıta müdürünün savcılık ifadesinde açıkça belirtilmiş ve bu durum telefon tapeleri ile de netleşmiş. Yalan mı?!..
Ve yine ayrıca o alışverişte bir usulsüzlük olmadığı 3 tanık ifadesi ile mahkemede ispatlanmıştır, belediye avukatı da duruşmadaydı; değil sizi bilgilendirmedi mi, yoksa size söylendi de umursamadınız mı?!..
Ve yine ayrıca yeminli bilirkişinin savcılık iddianamesinde ” Islak kaşeli olmayan teklif mektubunu anlamak özel bilgi ve eğitim gerektirir, çıplak gözle anlaşılamaz ” diye ifadesi var mı, var.. yalan mı? Ben bilirkişi miyim o evrakın ıslak kaşeli olmadığını anlayayım?..
Hadi, bu söylediklerimin aksine birşey varsa, eksiğim varsa buyrun, yetkililerinizden birisi buraya yazsın, herkes bilsin.
Ağzınızı açınca herkese haramiler diyorsunuz, insanları topluca yaftalamak etik değildir..!
İşte adil, eşitlikçi, emekçi dostu, halkçı, sosyal demokrat, barışçı belediye başkanının gayet şeffaf ve hukuki bir icraatı..!!!
İMZA : Baş Harami Şenol..!