1912 yılı Öncesinde,19.yüzyıldaki çatışmalar sırasında kaçarak gelenlerin böyle bir şansı yoktu. Pek çoğu Ada’daki mal varlığını tasfiye edemeden kaçmak zorunda kaldı. Pek azı göçten önce mal varlığını nakde dönüştürmek amacıyla, yok pahasına elden çıkardı. Adayı terk edenlerin yok pahasına sattığı bu malları ele geçirmek amacıyla Rumların bu dönemde birbirleriyle yarıştıkları ve Rum bankalarının bu kişilere bolca kredi sağladıkları anlaşılmaktadır. Perakis ‘Müslim exodus and land redistribution in autonous Crete (1898-1913)başlıklı makalesinde bu süreçte Ada’da mülkiyetin el değiştirmesine ve yeni bir zengin sınıfının ortaya çıkışına değinmektedir. Bu zengin sınıfın ortaya çıkışında Müslüman nüfusun mal varlığının ele geçirilmesi süreci de oldukça etkili olmuştur.
Göçmenlerin Osmanlı vilayetlerine kaçışlarının ardından bu ailelerin yerleştirilmesi (İSKANI) ve yaşamlarını idame ettirecek üretim araçlarının sağlanması. Osmanlı otoritelerinin 19.yüzyılın sonunda en çok karşı karşıya kaldıkları ekonomik sorunlardandır. Özellikle Akdeniz, Ege ve Marmara kıyılarında Mersin’den Mudanya’ya yerleştirilen Girit göçmenleri için zaman zaman köyler ve mahalleler inşa edilmiştir. Bu gün dahi varlığın sürdüren bu yerleşimlere Osmanlı Devleti’nin göçmenlere ihsanının nişanesi olarak Osmaniye,Hamidiye, İhsaniye,
Girit göçmenlerinden bir kısmı gerek aile bağlarına ulaşmak, gerekse ailelerinin Girit’teki mal varlığını tespit etmek amacıyla faaliyetlerine yoğun ilgi göstermekte, arşiv araştırmaları yapmakta, sosyal medyadaki paylaşımları yakından takip etmektedirler. Ne yazık ki bu durum kimi fırsatçılara da gün doğmasını sağlamış, Giritlilerin bu manevi beklentilerini maddi kazanca dönüştürme peşinde olan kimi sözüm ona ‘Araştırmacılar’
saygılarımla
HÜSEYİN TÜRKER