Mudanya’da meclis üyelerinin daha önce verdikleri dilekçeler işleme konularak düşürülmesinin ardından CHP İl Başkanlığında olağanüstü toplantı yapıldı. Toplantıya milletvekilleri, ilçe başkanları ve belediye başkanları davetliydi, Nilüfer Belediye Başkanı Bozbey de katıldı, ancak Mudanya Belediye Başkanı Türkyılmaz toplantıya iştirak etmedi. Gündem maddelerinden biri pek tabii ki Mudanya Belediye Meclisinde yaşanan depremdi.
CHP’nin Mudanya meclis üyelerinin değişen muhalif kanatları uzun zamandır birbirlerine hamleler yapıyor. Bu hamlelerden ilkini grup sözcülüğünden istifa ederek, 9 meclis üyesini de örgütleyerek meclisi boykot eden Akın Poroy başlattı. Poroy’un bu hamlesi ile Türkyılmaz kanadı geri adım atmak zorunda kaldı ve Erkan Altıntaş’la birlikte Başkan yardımcılığı koltuğunu kaptı Poroy. Sonra muhaliflerde bir takım değişiklikler oldu. Poroy ve Altıntaş ne hikmetse Türkyılmaz tarafına geçip, dik duruştan vazgeçmeyen Mustafa Ay, Metin Bağcı, Mahmure Uçar ve Metin Uyanık’ı karşı ittifak oluşturdu.
Bunun sebebi nedir, kendilerine sormak lazım… Fakat soramıyoruz çünkü Sayın Poroy küstü bana, üzülerek (!) Facebook’taki arkadaşlığımızı da sonlandırdı. Ben üzülmedim şahsen, sık sık taraf değiştirenlerle arkadaşlık etmemeyi yeğlerim..!
Neyse dönelim asıl konumuza… Yerel seçimin hemen ardından Parti Meclisi Üyesi Sena Kaleli’nin de katıldığı toplantıda; Yeni Marmara Gazetesi Mehmet Ali Yılmaz’ın o günlerde kaleme aldığı CHP’lilerin arasındaki güven bunalımını konu alan yazı, Gemlik Belediye meclis üyelerinden birinin parti değiştirmesi, eski Belediye Başkanı Mehmet Fatih Güler’in görevden alınmasında CHP’li meclis üyelerinin faktörü konuları da referans gösterilerek peşin istifa dilekçeleri ortaya atılıyor. Kaleli, konuya olumlu veya olumsuz müdahale etmiyor.
O dönem İlçe Başkanlığı görevini yürüten Hüseyin Ihlamur, ısrarla bu istifa dilekçelerinin imzalatılmasına karşı çıksa da CHP’li meclis üyeleri “Çiğ yemedik ki veya yemeyeceğiz ki karnımız ağrısın” özgüveniyle yaklaşım bu imzaları atıyorlar. Hatta; Sena Hanımın şimdilerde “Ben bu dilekçelerin, bugün böyle kullanılacağını düşünemezdim” şeklinde konuştuğu da söylentiler arasında. O toplantıya katılan kime sorsanız bu evrakları Hayri Türkyılmaz’ın hazırlattığını, imzalanması konusunda direttiğini size söyler, yani Türkyılmaz’ın “O evrakları ben imzalatmadım” demesine bakmayın siz…!
Şimdi istifası işleme konulan dört meclis üyesinin de birinci hatası güvenmek, ikinci hatası ise Parti Tüzüğüne aykırı davranış olursa istifa etmeyi kabul etmektir. Parti tüzüğüne aykırı davranış var mıdır buna bakalım. Komisyonda genel eğilim o meşhur VİP aracın alınmaması yönünde, istifa ettirilen meclis üyeleri grup toplantısında da bu karara uyacaklarını bildiriyorlar ve karar defterine görüşleri bu şekilde geçiyor. Demek oluyor ki grup kararına aykırı bir davranış da yok. Üstelik Parti Tüzüğüne aykırı davranış olursa istifa etmeyi kabul eden bu arkadaşların dilekçeleri İlçe Başkanlığına değil de neden Belediye Başkanlığına yazıldı, o da ayrı bir muamma konusu… Hüseyin Ihlamur’un o dilekçeleri ilçede muhafaza etmek istediği, fakat Türkyılmaz’dan alamadığı gerçeğini de bir kenarda tutalım.
Girişte bahsettiğim il başkanlığında yapılan toplantıda Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık’ın konuya çok tepki gösterdiği konuşuluyor. Zaten Sayın Karabıyık CHP Bursa’nın en duyarlı 2 vekilinden biri… Diğeri de Ceyhun İrgil’dir, adını anmadan geçmeyelim.
Mudanya İlçe Başkanı Ergül Batman ise “Abim ne derse, ne yaparsa doğrudur” edasıyla memnuniyetlerini dile getiriyor, kendisine 250’ye yakın istifa var, ona ne diyeceksiniz diye soruyor, katılımcılardan biri. Ergül hanım yalanlıyor. Biz de merak edip sorduk Sayın Batman’a kaç istifa olduğunu, en fazla 10 dedi, gençlermiş, memuriyet için istifa etmişler. İnsanın kafası bulanıyor, nerede memur olacaklar bu gençler diye sorular geliyor aklımıza… Mudanya darbesini de sorduk tabii ki; “Meclis üyeleri şu an tüzükteki parti suçu eylemi içerisine girdiler. Bunun gereğini ilçe başkanlığımız tüzük ve yönetmelik doğrultusunda çözmeye çalışıyoruz. Onlar da çok bilinçli insanlar, bunun karşılığını bile bile yaptılar, artık tüzük, yönetmelik ne gerektiriyorsa işlem devam edecektir.” dedi. Şahsi görüşünü sorduk, söylemek istemedi, biz de saygı duyduk. Yani aslında dedi ki; hak ettiler, muhalefet eden herkesin meclis üyeliğini Hayri Başkanla bir olup düşürürüz.
İl başkanı Şadi Özdemir’in ise her zamanki gibi sonradan haberi olmuş. Yanlış bulduğunu belirtmiş, yetkimiz yok, ama onaylamıyorum demiş. Özdemir’in yine örgütün; müdahil olması, vasfı gereği toparlayıcı, çözümcü olması beklentilerini karşılamayacağı gözlemleniyor ne yazık ki..!
Genel Başkana kadar gitmiş konu, Kılıçdaroğlu bıkmış olacak ki Bursa travmalarından, eline tutuşturulan dosyalardan, Bursa’ya geldiğinde organize edilen yemekleri birilerinin boykot etmesinden, “Yeter, Bursa’yla ilgili bir şey duymak istemiyorum artık!” demiş…
Bir diğer CHP’li vekil Orhan Sarıbal ise; “Bizim için örgüt esastır” demiş, örgütün nesi esas, toparlanması mı, hala SHP’cilik yapılması mı, tavşana mı kaç, tazıya mı tut?
Madalyonun ön yüzünde bir VİP araç sevdası Bursa CHP’de nelere sebebiyet verdi, hep birlikte izliyoruz. Madalyonun arka yüzünde ise gerekirse makama bisikletle gidip gelirim diyen Türkyılmaz’ı VİP araç istemeye kimler, nasıl ikna etti, Mudanya’da tavşana kaç, tazıya tut’u kimler dedi, muhalifmiş gibi görünüp yanında yer alanlar, yanındaymış gibi görünüp muhalif olup içten içten kuyu kazanlar kimler, bunlar da yakında çıkacak ortaya..!
Çıkacak, bekleyin..!