Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, CHP meclis üyelerinin seçim döneminde aldığı istifa dilekçelerini VİP minibüs isteğinin ret edilmesinden sonra seçim kuruluna sunarak üyeliklerin düşürülmesini sağladıktan sonra sular durulacağa benzemiyor.
Hayri Türkyılmaz’ın BAOB’ta yaptığı basın toplantısından sonra konu birçok basın mensubunun sütunlarına yansıdı. Bunlardan biri de Yeni Dönem gazetesi yazarlarından Yüksel Baysal’dı. Baysal; “Yerin dibine batsın bu CHP’liler” başlıklı yazısında konuyu farklı bir boyuttan ele aldı. Baysal, yazısının bir bölümünde; “İstifa ettirilen belediye meclis üyelerine bakın, ya makamları elinden alındığı için isyan ediyorlar ya da rantlarına izin verilmediği için.. Özellikle iki meclis üyesi, vatandaşın alacağı imar hakkına razı olmadığı için kendi partisinin başkanına darbe yapmaya çalıştı.” diyerek meclis üyelerini suçlar bir cümle kurdu.
mudanya.gen.tr’ nin köşe yazarlarından Ümit Atilla da bunun üzerine “Meclis üyeleri hakkındaki iddialar büyük” başlıklı bir yazı ile Metin Bağcı, Mustafa Ay, Mahmure Uçar ve Metin Uyanık’a bu iddiaların gerçekliğini sordu. Meclis üyeleri üzerlerine atılan bu iddiaların cevabını vermekte gecikmedi. Mustafa Ay kendi sosyal medya hesabından dört meclis üyesinin ortak açıklamasını paylaştı. Mustafa Ay’ın ‘’Sahibinin Sesi’’ başlıklı yazısını olduğu gibi yayınlıyoruz:
SAHİBİNİN SESİ
Her meslekte olduğu gibi işini kişisel çıkarları için kullanan ” bazı “gasteci (!)/muhabirler, meslek etik değerlerini hiçe sayarak meslek yaşamını sürdürmektedir.
Böyle çalışan gastecilerin temel amacı, mesleklerinin etik değerlerini de çiğneyerek; birtakım çıkar ve güç odaklarının çıkarlarına uygun haber ve yorumlar yaparak, onların çıkarlarını korumak, halkın gerçekleri görmesini engelleyip, yükselmektir…
Oysa , böyle yükseldiğini sanan gasteciler de bilirler ki haktanır (adil) ve dürüst olmak ilkeleri, aslında gazeteciliğin kurumsal görev olarak yapılabilmesinin temel koşuludur.
Bizler, bu nedenlerle Abdi İpekçi’lere ,Uğur Mumcu’lara, İlhan Selçuk’lara, Emre Kongar’lara… hep saygı duyduk, değer verdik…
Onlar ve onlar gibi olanlar , kalemlerine , onurlarına , güvenirliklerine fíyat biçtirmediler….
Şimdi diyeceksiniz ki biz bunları biliyoruz …
Her devrin adamlarının siyasi erke yandaşlık yapması, kalemini satması yeni bir şey değil…
Yeni şeyler diyeceksen, de ….
Diyeceğim şu ki benim, halkın parasıyla lüks restoranlarda basına yemek ve kahvaltı verip “bazı” gastecilere ısmarlama sıvayıcı yazılar yazdırma olanağım yok !
Ama, diyeceklerimi buradan diyeceğim:
Şehre hakim manzaralı tepelerde, tesislerde Hayrensenden – kendisinin de inanmadığı- akılla … bilimle .. görsellerle anlatılan masalları dinleyip, halkın parasıyla zıkkımlanıp, daha mideye indirmeden övgüler düzenler…
Her devirde doğrudan değil , güçlüden (!) yana olup , fırıldak olanlar….
Klavyenin başına geçip, Pinokyo’nun yalanlarına övgüler düzüp, haysiyet cellâtlığına soyunanlar…
En basit basın etiğinden biri olan ” karşı tarafı da dinleme” kültüründen uzak yalakalar..
Günü geldiğinde Feto’ya dolaylı övgüler düzüp, günü geldiğinde halkla, örgütle en ufak bağı olmadığı halde paraşütle halk temsilciliğine soyunup, en son sırada nal toplayıp dersini alanlar…
Onurunu ve kalemini bir kahvaltıya satan asalaklar….
Çamur atmadan önce ellerinize bakın !
İddia ettiğin şeyleri -iddia sahibi sensin- kanıtlamazsan ifiracısın ,müfterisin namertsin, alçaksın ; dünyanın en aşağılık yaratığısın ….
Sabırlı olun ve bekleyin ..
Günü geldiğinde hak ettiğiniz okkalı şamarı yiyeceksiniz…
Gerçi senin gibilerde böyle kösele surat olduktan sonra daha çook tokat yiyip, şamar oğlanı olacaksınız….
(Bu yazdıklarımdan onurlu, dürüst, kalemini satmayan gerçek basın emekçilerini tenzih ederim (uzak görürüm)…
NOT: YUKARIDAKİ YAZININ İÇERİĞİ, MAHMURE UÇAR, METİN UYANIK, METİN BAĞCI Ve MUSTAFA AY’ın, son günlerde kendilerine ilişkin oluşturulmaya çalışılan algı yönetiminin sahipleri için yapılan ORTAK AÇIKLAMADIR.
Kamuoyunun bilgisine.