-Belediyede acil halledilmesi gereken bir işim var, iki dakika Manav Hüseyin’e uğrayayım Mesut oradadır şimdi.
-Madem belediyede işin var, neden Manav Hüseyin’e gidiyorsun?
-Abi dedim ya iş acil, hemen halledilmesi gerekiyor. Bizim Manav Hüseyin, bizim başkanın abisi, Mesut’ta yeğeni. Başkan’a bir telefon eder, halleder işimi.
– Vay bee… Beni de tanıştırsana şu ‘Yeğen’ Mesut ile.
-Tabi, gel sen de benimle. Hem bana arkadaşlık et, hem de işleri öğren…
X X X X X X X X X X
-Abi bizim 2 dönümlük arsa var, imara açıldı. Birçok müteahhit istedi de hepsi 2 dönümlük araziden bana 4 daire verdi. Ama bir tanesi 6 daire verdi. Bir sorup soruştursana kim bu müteahhit. İsmi Necmi Tilki.
-Necmi Tilki mi, hemen ver abi. Kimse ondan daha fazla daire vermez sana.
-Neden?
-Sen onun kim olduğunu biliyor musun?
-Hayır, kim?
-Necmi Tilki, bizim başkanın akrabası, kesin bir bildiği vardır.
Ve şırak diye iş çözülür. Ne olur???
-Adamın gerçekten bildiği varmış. Normalde 2 dönümlük arazinin yüzde 40’lık bölümü park, bahçe, yol gibi nedenlerle belediyeye terk ediliyormuş ta bu Necmi Tilki, belediye başkanının akrabası olduğu için inşaat yapılacak alanı büyülttürmüş.
X X X X X X X X X X X
-Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz?
– Yooo, bilmiyoruz. Sen kimsin?
– Ben başkanın yeğeniyim. Ona göre…
– Kim olursan ol, bize ne…
– Sen görürsün…
Gün gelir bu konuşmadan sonra belediye çalışanları ile ilk toplantı yapılır. Bakalım neler olacak?
Kürsüde başkan, yanında yeğeni.
Yeğen: Başkan’ım; “şu, şu, şu” kişiler sizin hakkınızda ileri geri konuşuyor. Hakkınızda “böyle böyle böyle” söylüyor.
Başkan: Öyle miiiii? –Alo, muhasebe. “şu şu şu” kişilerin hesaplarını kes, gerekçeye “Başkan’a hakaret” yaz.
X X X X X X X X
Not: Bu hikayede kahramanlar tamamen hayalimin ürünleri, kurum ve kişiler ise tamamen senaryo yeteneğimin bana vermiş olduğu lütuftur. Olmaması gereken bir belediye yönetimine örnektir. İyi ki Türkiye’de böyle şeyler yaşanmıyor. Teşekkürler…