Home GÜNCEL YILLAR SONRA YABANCI DİL

YILLAR SONRA YABANCI DİL

- Guncellenme Tarihi: 13 Aralık 2016 11:51
6 min read
YILLAR SONRA YABANCI DİL için yorumlar kapalı
0

10 Yıl önce, Lise 1. sınıfların Yabancı Dil hazırlık sınıfları kaldırılan ve şimdi de yıllar sonra sadece 5. Sınıflara tekrar hazırlık sınıfı konulmasını açıklayan,

MEB’e  Sormak lazım;

-Türkiye’nin tüm okullarında , hangi öğretmenler bu dersi verecek?

-Anadili gibi yabancı dili konuşan Öğretmen yetiştirecek miyiz?

-Günümüz de ki gibi sadece gramer mi verilecek?

-Hangi müfredat programı uygulanacak?

-MEB’in İngilizce kitabı  mı kullanılacak?

-Yoksa Yabancı yayın Dil kitapları mı?

-Özel sınıflar olacak mı?

-Haftalık ders yükü kaç saat olacak?

-Pratikler nasıl yapılacak?

-Daha sonraki yıllarda ne yapılacak?

-Cemaatlerin yurdunda kalan kızlarda İngilizce öğrenebilecekler mi?

– Fakir, çaresiz çocuklar da İngilizce konuşabilecekler mi?

-Bazı siyasetçiler, ticarette servet sahibi olurken, sömürdükleri garibanlar da İngilizce öğrenebilecekler mi?

Bu soruların bazılarına cevap verelim. Bir daha “BEN YAPTIM OLDU” demeyelim.

Çözüm, nasıl olmalı?

* İngilizce hazırlık sınıfı konulması, düşünce olarak reform denecek kadar çok heyecan verici bir düzenleme!

Sadece 5. sınıfa özel olmamalı ki sürekliliğini yitirmesin.

İngilizce ders saati ne kadar çok olursa, o kadar iyi İngilizce öğrenilir. Hayır,

Bu işler, ne kadar ekmek, o kadar köfteyle yürümez..

Etkililik ve verimlilik kavramları giriyor tam da bu noktada.

İngilizce öğreten özel okullar kesinlikle devlete destek vermeli.

Öğretmen tecrübesinden, kaynak kitap ve teknoloji kullanımından, devlet okullarının da yararlanması şart..

İngilizce öğretimi artık gramer odaklı OLMAMALI..

İngilizce öğretmeni, derse girdiğinde sınıfta (Four Skills)DÖRT  ,,Beceriyi de  UYGULAMALI..

Yeterli in put (girdi) listening-reading(dinleme-okuma) verilmeli, çocukta bunu out put (çıktı) speaking-writing (konuşma-yazma)’ya  dönüştürebilmeli..

Her çocuk aynı algılamada ve yetenekli değildir..

Bu öğretim bir seneyle sınırlandırılmamalı..

Dil eğitimi, ciddi ve uzun süreli bir yatırım ister.

Verilen input ne kadar doğruysa, öğretmen ne kadar akıcı ise çocuk o kadar output’una yansıtır.

En önemli sorunlarımızdan biri, Türkiye’deki İngilizce öğretmenleri İngilizce konuşmuyor-konuşamıyor ya da bu işi ciddiye almıyor.

Yani çocuk maruz kalmadığı bir dili nasıl öğrensin?

Bu kadar büyük bir adım atılmışken, İngilizce öğretmenlerimizi çok büyük görev ve sorumluluklar bekliyor.

Bu işler için yabancı kaynaklardan yardım alınmalı. Kesinlikle donanımlı denetim mekanizması olması gerektiğine inananlardan biriyim..

Bilhassa MEB’in yürüttüğü yurtdışı programları daha da genişletilmeli ve sadece okul dönemleri değil, yaz tatillerinde de değişim programları yoğun bir şekilde devam etmeli ve yeniden yapılanmalı.

Sadece Pedagojik formasyonla öğretmen olunmaz!

İngilizce öğretimin de öğretmenlik eğitiminin uygulaması okullarda olmalı!

Öğretmenden sonraki olgu ise kaynak kitap, materyal, yöntem ve teknikler var.

Şu an kullandığımız İngilizce kitaplarıyla bu iş yürümez.

Üniversitelerle ortaklaşa alınacak ortak bir kararla, standart bir İngilizce öğrenimine sahip olunmalı.

Bursa’daki öğrenci ile Adana veya Van’daki öğrenci arasında fark olmamalı.

Öncelikle,  üniversitelerle işbirliği, öğretmen kalitesi, kaynak materyal yöntem ve teknikleri ile her ile ve her sınıfa devamlılığın sağlamak gerekir.

Yöntemi ve standart ölçme değerlendirmesi de üniversite sınavı gibi tek elden yapılmasında fayda görüyorum..

Sevgiyle kalın.

Load More Related Articles
  • Borçluyum, Borçlusun! Kime ÖĞRETMENE!

    Yaşam; bize öğretmenlerimizin verdiği en büyük armağanı olduğunu unutmamalıyız!… ÇÜN…
  • İnsan Yaşamı Değerleri!

    Bireylerin bedensel, düşünsel, ruhsal yapılarıyla oluşan kişilikleri ve yaşam biçimlerinde…
  • Devlet BABA!

    Çocukların ebeveynleri tarafından istenilmesi, kabul edilmesi ve sevildiğini bilmesi onlar…
Load More By Ali Özdemir
Load More In GÜNCEL
Comments are closed.

Benzer Haberler

Borçluyum, Borçlusun! Kime ÖĞRETMENE!

Yaşam; bize öğretmenlerimizin verdiği en büyük armağanı olduğunu unutmamalıyız!… ÇÜN…