BEŞ YILDA BİR HATIRLANACAK ‘HALK’!
Kış ortasında Ankara toz duman.
Ülkeye yön verenlerin halkın sorunlarını anlaması mümkün değil.
Çünkü halktan ve halkın sorunlarından çok uzaktalar..
O kadar kar kış oldu, hiç kimsenin sesi yükselmedi.
-Kazalar oldu,
-Ölenler oldu.
-Yollar kapandı,
-Yaya kaldırımlarına tuz bile serpilmedi,
– Ortopedi Ve Travmatoloji servisleri doldu taştı,
– Dolar, saman alevi gibi yandı tutuştu,4 Liraya dayandı.
-Zamlar geldi,
– Bundan sonra Türk halkının yiyeceği tavukların yüzde 50’ye yakını, Taylandlıların, Brezilyalıların ve Katarlıların sahip olduğu çiftliklerde üretilip, kesilecek ve iç piyasada satılacakmış.
Bazen, Ankara’yı dinliyoruz, kışın tabii ki kar yağacak, bu işin fıtratında var havasındalar.
Bir ülkede 1 veya 2 hafta Okullar kar tatili edilir mi?
Hiç mi İskandinav Ülkelerine giden Bir Belediye başkanımız yok.
Hâlâ bu işin fıtratında var diyebiliyorlar..
Ekonomi desen ne olduğu belli değil,
İşsizlik almış başını gidiyor, ondan hiç söz eden yok.
Belli ki hiçbirinin evinde işsiz yok!
Gazetelerin pek çoğu ise hâlâ lay lay lom havasında, dünya batsa, bilindik gündemlerinin dışına çıkmıyorlar…
Sanat baronları ise kolay yoldan para kazanmanın ötesine geçemiyor.
İki kakara kikiriyle ceplerini doldurmaya devam ediyorlar.
Futbola gelince, takımlarda bizden sporcu kalmamış, kimsenin umurunda değil…
Üniversiteleri ne siz sorun, ne de ben söyleyeyim.
Anayasa tartışmaları zirve yaptığında, eğitim yerlerde süründüğünde, ekonomi çığırından çıktığında, PISA’da, dünya sıralamalarında dibe vurduğumuzda ağzını açanı, fikir vereni, yol göstereni gördünüz mü?
Kim ne derse desin, yukarıdakiler aşağıdakilerin halinden kesinlikle anlamıyor ve onlardan, yani halktan tümüyle koptular…
Eğer öyle olmasaydı, bugün bambaşka bir Türkiye olurdu…
Hemen her şeyi tek kişiden ya da tek bir kurumdan bekleyemeyiz.
Hemen her alanda öncüler ve sorumluluk sahipleri olmalı.
Sorumluluğu paylaşmalıyız.
O kişiler halkın içinde olmalı ve halk gibi yaşamalı; halk gibi işe gidip gelmeli, halk gibi çarşıya pazara çıkmalı, halk gibi ayın sonunu zor getirmeli.
Yoksa bir eli yağda, diğer eli balda olanların halk adına çözüm üretmeleri mümkün değil.
***
Anayasa eksperlerine göre;
Türkiye’deki sorunlar anayasadan kaynaklanmıyor.
Terördü, hukuk güvensizliğiydi, FETÖ’ydü, dış politikaydı, Suriye’li mültecilerdi, bunların hepsi bir politikanın sonucu.
Bir ülkenin Anayasası yüzde 50/50 ile OLMAZ.. Yüzde yüzde 100/100 ile kabül görür.
Anayasa, hepimizi birleştirecek bir olaydır..
Ankara’nın tozu dumanı yeni anayasa, halkın milletvekillerine yürütmeyi denetleme yetkisi vermiyor..
Peki, yürütmeyi kim denetleyecek?
Halk denetleyecekmiş..
Ne zaman?
Beş yılda bir HATIRLANACAK ‘HALK’!, sandıkta oy vererek veya vermeyerek!
