Dr. John M. Eades’in ”Göğün yedinci katı meleklere yüksek gelmez” adlı kitabında kısa bir öykü var. Öykü şöyle:
Ölüp cehenneme giden bir adam hakkındadır bu öykü. Şeytan bu ada mi nefis yemek kokuları gelen bir odaya götürür. Odanın ortasında büyük bir tencere ve çevresinde oturan insanlar vardır. Bu çok zayıf, bir deri bir kemik kalmış insanlar acıyla inlemektedir.
Cehenneme yeni gelen bu adam tencerenin çevresindeki insanların ellerinde kepçeye benzer, uzun saplı kaşıklar görür. Kaşıklar ellerine bağlıdır. Kasığı tencereye daldırabilmekte ama hiçbir şey yiyememektedirler çünkü kaşıkların sapı o kadar uzundur ki, ellerindeki kaşıkları bir turlu ağızlarına götürememektedirler…
Lütfen der adam ‘bana bir de cenneti gösterir misin?
Elbette der şeytan; ”Sonsuzlukta birkaç dakikanın ne önemi var” der ve onu cennete götürür.
Adam cennete girince hem çok şaşırır hem de kafası karışır. Gördüğü manzaranın cehennemdekinden hiçbir farkı yoktur. Yalnızca insanlar mutlu ve sağlıklıdır, kahkahalarla gülmektedirler.
”Anlayamadım der. Her şey aynı, herkesin ellerine bağlı uzun saplı kaşıklar var ve hepsi de bir tencerenin çevresinde oturuyorlar. Farklı olan nedir? Neden burası cennet ”Şeytan adamın sorusunu yanıtlamaz. Tam çıkarken, adam başını bir kez daha çevirir ve olan biteni anlar. Herkes ellerindeki uzun saplı kaşıklarla birbirlerini beslemektedir!
Sonuç olarak, ”Hepimiz bir bütünün parçasıyız ve hepimizin bir başkasına gereksinimi var..! Hepimiz birbirimizin tek kanatlı meleğiyiz. Uçabilmemiz için kucaklaşmamız gerekir.”
Neden anlattın bu öyküyü diye soracaksınız. Çünkü cehennem yeryüzüne inmiş ve bir kaşık lokmayı paylaşamayanların mekanı haline gelmiş…
Şimdi gelelim cehennem meleklerine…
Mudanya CHP İlçe Başkanlığında bir önceki dönemde Örgütlerden Sorumlu Başkan Yardımcılığı yaparken Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’la bayramlaşma etkinliğinde sorun yaşayan Mehmet Güngör’ün başına gelenleri duymayanlar olabilir.
Başkan olduktan sonra ilk bayramlaşmaya gelmeyen Türkyılmaz, Güzelyalı’da alternatif bayram kutlama organizasyonu yaparak CHP İlçe Başkanlığına zaten bayrak açmıştı. İkinci bayram kutlamasına ise kongre öncesi delegeleri istediği şekilde düzenleyince katıldı. Bu konuyla ilgili www.mudanya.gen.tr ‘den arkadaşımız Öner Kıran detaylı bir yazı yazmıştı. Bahse konu detayları bu linkten okuyabilirsiniz. http://mudanya.gen.tr/haber-arsivi/2015-yl-haber-arivi-/5224-chp-mudanyada-bayramlama-koetue-bitti.html
Özetlemek gerekirse; Güngör’ün uzanan eline karşılık Türkyılmaz’ın “Hadi oradan, sen de kimsin be..!” diyerek başlayan gerginlik Mehmet Güngör’ün partiden ihracıyla sonuçlandı.
Fakat bu süreçte usule ve tüzüğe aykırı tutumlar var. Bayramın hemen ertesinde Türkyılmaz Güngör’ü CHP İlçe Başkanlığına şikayet etti. Güngör’ün de içinde bulunduğu yönetim oy birliği ile konuyu İl Disiplin Kuruluna gönderdi. İl disiplin kurulu da tarafları ve şahitleri dinledikten sonra 24.11.2015’de ceza verilmesine gerek görülmeyen disiplin kurulu kararını onadı.
Gel zaman git zaman il ve ilçe kongreleri yapıldı. Yöneticiler ve disiplinciler (!) değişti. Mevcut İlçe Başkanı Ergül Batman Güngör’e 3 gün içinde partiye geliniz, yoksa ihraç ederiz yazısıyla işaret parmağını salladı.
Güngör partiye gittiğinde yine aynı şikayet dile geldi, istenmeyen adamlardan ilan edilen Güngör de yine nezaketle bir önceki disiplin kurulunun kendisiyle ilgili verilen ceza verilmesine gerek görülmeyen disiplin kurulu kararını gösterdi. Aynı evrak ilçede de mevcuttu, nitekim sekreter aradı, buldu.
Sayın Batman da “Kusura bakmayın, yanlışlık olmuş” dedi. Tüm bu süreçlerin iki tanığı var, biri Eyüp Araz, diğeri ise Erhan Özekin…
Aradan bir süre daha geçince bu kez İl Disiplin Kurulundan aynı çağrı yapıldı Güngör’e… Kurulun Başkanı Turgut Özkan da Batman gibi kararı görünce, “O zaman gerek yok, kararı ekleyelim dosyaya olsun bitsin!” dedi.
Tüm bu sürece rağmen hemen bu görüşmenin ardından 18.01.2017’de Mehmet Güngör partiden ihraç edildi.
CHP’nin tüzüğüne göre alınmış karara hiçbir itiraz olmayıp üzerinden 1 yıl geçtikten sonra o kararı bozma hakkı sadece üst disiplin kurulunda. Yani ilin aldığı kararı il bozamıyor.
Türkyılmaz’ın il başkanlığının üzerindeki görünmez eli bu konuda da karşımıza çıktı ne yazık ki… Başkan söylüyor, diğer başkan yapıyor. Oysaki Parti Belediyeden üstün olmalıdır. Bursa’da bu tamamen kaybedilmiş, sistem tersine dönmüştür.
Şimdi yukarıdaki hikayeyi bir hatırlayın size zahmet, CHP cennette mi, cehennemde mi? Tencerede kaynayan o güzel kokulu şey ne?