Ankara’da havagazı fabrikasının yıkımı sonrasında kanserojen etkisi bulunan asbest maddesinin çevreye yayılması tartışma konusu olurken, özellikle 1930 -1980 yılları arasında inşa edilen binaların yapımında kullanılan asbestin halk sağlığına etkileri kentsel dönüşümle birlikte yeniden gündeme geldi. Kentsel dönüşüm kapsamında yıkılan binalardan, kanserojen etkisi bulunan asbest maddesinin yayılma tehlikesi olduğunu belirten uzmanlar, kanser vakalarında artış yaşanabileceğini vurguladı.
Ankara’da 350 ton asbest barındıran tarihi havagazı fabrikasının yıkımının ardından kanserojen etkisi olan asbest maddesinin çevreye yayılma tehlikesi ile başlayan tartışmalar devam ediyor. İlgili meslek odaları ve iş güvenliği uzmanları tarafından gündeme taşınan asbestin sağlığa etkileri, Bursa’da da masaya yatırıldı. Özellikle 1930-1980 yılları arasında yapılmış binalarda varlığı bilinen asbest maddesinin kentsel dönüşümle birlikte çevreye yayılacağı belirtilirken, kentsel dönüşüm projelerinin hız kazandığı Bursa’da da benzer bir tehdidin söz konusu olabileceği vurgulandı. Bursa Akademik Odalar Birliği Yerleşkesi’nde, meslek odaları tarafından düzenlenen “Kentsel Dönüşüm ve Asbest Gerçeği” konulu panel, Bursa Tabip Odası ev sahipliğinde düzenlendi. Moderatörlüğünü Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Güzide Elitez’in yaptığı panele konuşmacı olarak Türkiye’de pek çok sanayi kuruluşuna ve belediyeye asbest konusunda söküm, denetim, danışmanlık ve eğitim hizmeti veren Asbest Söküm Uzmanı Utku Önen ve Göğüs ve meslek hastalıkları konusundaki çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. İbrahim Akkurt katıldı. Bursa’da kentsel dönüşüm projelerinin hız kazanması nedeniyle konuyu gündeme taşıdıklarını belirten Dr. Güzide Elitez, kentte görev yapan işyeri hekimlerine, iş güvenliği uzmanlarına yönelik düzenlenen panelin kamuoyunu da ciddi şekilde ilgilendirdiğini ifade etti.
KANSER RİSKİ YÜKSEK
Göğüs ve meslek hastalıkları konusundaki çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. İbrahim Akkurt, birçok ülkenin özellikle inşaat sektörü alanında, güçlü bir madde olduğu için asbesti kullandığını, araştırmalar sonunda zararlar ortaya çıkınca yasaklandığını vurguladı. Asbestin sağlık konusunda etkilerini anlatan Akkurt, kanser yapıcı özelliğiyle bilinen asbestin etkilerinin yıllar sonra bile hissedilebileceğini söyledi. Tüm yasaklama çabalarına rağmen Türkiye’de üretim ve tüketiminin sürdüğünü, yılda 2 milyon ton kullanım yapıldığını belirten Akkurt, “Asbest hala İngiltere’de yılda en az 5 bin kişinin ölümüne sebep oluyor. Akciğer üzerinde, hava yollarında ciddi etkileri bulunuyor. Mide, akciğer kanseri, böbrek rahatsızlıkları, lenfoma gibi etkileri var. Bir insanın başına gelebilecek en kötü kanser tipi olan malign hastalıklar da yine asbest vasıtasıyla gerçekleşebiliyor. Dünyada mesleksel asbest maruziyeti hala sürüyor. Türkiye’de ise son 5 yılda ülkemizde 5 bin 600 mezotelyoma hastalığı tespit edildi. Bunun yanı sıra 2 trilyon dolar pazarı bulunan nanoteknoloji üretiliyor. Asbestin etkilerini de geride bırakacak bir teknoloji. Geleceğin asbesti ise nanopartikül ve vücuda giriş yolu sadece solunum değil, mukozalar…” diye konuştu.
KANUNA UYGUN BERTARAF EDİLMELİ
Asbest Söküm Uzmanı Utku Önen, asbestin sinsi, atmosferde asılı kalan bir kimyevi madde olduğuna vurgu yaptı. Asbestin solunumda vücuda yerleştiğinde hastalıklara davetiye çıkardığını belirten Önen, asbestin kullanımının şu an yasak olduğunu ifade etti. Özellikle kentsel dönüşüm projesinde çalışan işçilerin öncelikli olarak bu kimyevi maddeye maruz kaldığını kaydeden Önen, söküm sırasında yapılması gerekenler konusunda uyarılarda bulundu. Önen, yıkımın yanı sıra yenileme ve tadilat işlerinde dahil çıkarılan kanuna uygun sağlık ve güvenlik önlemlerin alınması gerektiğine vurgu yaparken, “Asbest sınır değerinin 1 santimetreküp hava içerisinde 0,1 lif değerini geçmemeli. Yıkımın, yapımın ve yenilenmenin öncesi ve sonrasında asbest düzeyiyle ilgili ölçümler yapılmalıdır. Kentsel dönüşümde sulama işlemi de çok önemli. Yıkım sırasında etrafa toz yayılımının azalması için su tutumu yapılıyor. Bu aslında asbest açısından da çok önemli. Asbestli atıklar mutlaka sarılmalı ve kırılmadan paketlenmeli, etiketlenmeli. Lisanslı bertaraf tesislerine verilmeli” ifadelerini kullandı.