Ünlü Ekonomist Murat Sağman, “Çok fazla riskin olduğu bu dönemde risk yönetirseniz kriz yönetmek zorunda kalmazsınız” uyarısı yaptı.
Bursa Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve İş Adamları Derneği’nin (BOSİAD) konuğu, finans piyasasının önemli isimlerinden Actus Portföy Yönetimi Yatırım Komitesi Üyesi Murat Sağman oldu. Sağman, mevcut ekonomik durum ile Türkiye ve dünya ekonomisindeki beklentilere ilişkin öngörülerini sanayicilerle paylaştı.
BOSİAD dernek merkezindeki toplantıda konuşan Murat Sağman, “Artık yeni bir dünyada yaşıyoruz. 2008 ortalarına kadar ABD Merkez Bankası’nın bilanço büyüklüğü 800 milyar dolardı. 2008’de yaşanan krizle birlikte dünya da değişti. O dönem ciddi manada para basıldı ve bilanço 4,5 trilyon dolara ulaştı. Japonya’da da aynı durum yaşandı. Avrupa’da bu yılın sonuna kadar para basmaya devam edecek. Yani dünyada bol para var. 20 yıl önce dünyadaki merkez bankalarının toplam bilançosu 4 trilyon dolar iken, şu anda 22 trilyon dolara çıktı. Öte yandan, faizler de ilk kez bu kadar düşük seviyede. Ve şu an negatif faiz dönemini yaşıyoruz ki bu ilk defa oluyor. Siz bugün İsviçre’de bir bankaya 100 lira yatırdığınızda bir ay sonra 99 lira alıyorsunuz. Böyle bir dönemden geçiyoruz. Tabii bunlar da harcamayı ve tüketimi artırmak için yapılıyor. Bugün Avrupa’da Merkez Bankası’nın faizi -0,40. Bu görülmemiş bir şey. Fakat aynı zamanda borçlar ciddi şekilde arttı. 160 trilyon dolar gelişmiş ülkelerin, 56 trilyon dolar gelişmekte olan ülkelerin borcu bulunuyor” diye konuştu.
TRUMP’A GÜVEN AZALDI!
ABD Başkanı Donald Trump’un azledilmesi konusunun da bu dönemde çok konuşulduğunu belirten Sağman, Trump’a olan güvenoyunun çok azaldığını, Amerika’da yüzde 53’ün Trump’ı istemediğini açıkladı. Sağman, “Azledilme durumu var ama bu hemen olmaz diye düşünüyorum. Amerika’da 2018’de bir ara seçim var. Belki o seçimden sonra böyle bir durum yaşanması olası” dedi. İngiltere’nin Avrupa’dan çıkma durumunu da değerlendiren Sağman, yine de bunun 2-3 yıl sürebileceğini, ancak İngiltere ekonomisini bundan olumsuz etkileyebileceğini ifade etti.
AVRUPA’DAN VAZGEÇEMEYİZ
Türkiye ekonomisine ilişkin öngörülerini de paylaşan Murat Sağman şunları söyledi: “Türkiye-AB ilişkilerinde Avrupa’dan vazgeçmemiz mümkün değil, özellikle ekonomik olarak. Bugün borçlanmamızın yüzde 60-65’i Avrupa’dan yapılıyor. Doğrudan yatırımların neredeyse yüzde 70’i Avrupa’dan geliyor. Ürettiğimiz malın da yüzde 50’sini Avrupa’ya satıyoruz. Avrupa’nın, Türkiye gibi önemli bir ülkeyi dışarıda bırakması onlar için de bir tehlike. Ekonomik olarak Avrupa’dan vazgeçemeyiz, bir şekilde orta yol bulunacaktır. Öte yandan, bugün ülkemizin en büyük sıkıntısı finansal olmayan şirket borçlarındaki artış. Çin’den sonra son 10 yıldır en fazla özel sektör borcu artan ülkeyiz. 220 milyar dolarlık bir özel sektör borcumuz var. Bireysel borçlar da yüzde 16’ya yükseldi. Yine de bu oran gelişmiş ülkelerde yüzde 70’lerde. Buradaki risk özel sektörde”
Dolar-TL dengesinin yılın son çeyreğinde yeniden yükselebileceği sinyalini de veren Sağman, ortalama 3,75-3,80 ihtimalinden söz etti. Sağman, “Enflasyonda ise şu an 12’deyiz ama tepelerdeyiz ve bu düşmeye başlayacaktır. Büyümeyi de 2,5-3 civarında bitiririz diye düşünüyorum. 2017 yılında riskini yönetemeyen kriz yönetir. Ve çok fazla riskin olduğu bu dönemde risk yönetirseniz kriz yönetmek zorunda kalmazsınız” ifadelerini kullandı.
BAYRAK’TAN ENDÜSTRİ 4.0 VURGUSU
Ekonomist Murat Sağman’a sunumu ve verdiği bilgiler için teşekkür eden BOSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Bayrak da, “Türkiye, kendi içinde ve çevresinde yaşanan sıkıntıların altından kalkacak güç ve büyüklükte bir ülke. Bu süreçte de Endüstri 4.0’ı mutlaka gündeme almamız lazım. Endüstri 4.0 yaklaşımı ile rekabet avantajımızda sürdürülebilirliğin sağlanması, katma değeri yüksek üretim ile dünya değer zincirinden daha fazla pay alabilmemiz mümkün olacaktır. Biz sanayiciler ülkemizi daha ileriye taşımak adına üzerimize düşen görevleri yapmaya devam edeceğiz. Ancak Endüstri 4.0’a entegrasyon için acil bir eylem planı, işbirliği kültüründe radikal bir dönüşüm ve toplumun tüm kesimlerinin farkındalığını artıracak somut adımlara ihtiyaç var” dedi.