Özellikle Üniversite öğrencileri gazete okumuyor..
Anketörlere göre, ’18-22’ yaş aralığındaki gençlerin sadece magazin dünyasını takip ettikleri, araştırma sonuçlarına göre gençlerin gündelik haber ve bilgi edinmelerinde en sık kullandıkları medya internetken, aile ve arkadaşlarından bilgi edinmeleri ikinci sırada yer aldığı ortaya çıktı.
Türkiye’de TÜİK(Türkiye İstatistik Kurumu) verilerine göre 15-25 yaş grubunda ki nüfusun yüzde 51,1’ini genç erkek, yüzde 48,9’unu genç bayan oluşturuyor…
Ülkemizde hiç ama hiç kimse çıkıp da ben dünyayı değiştirecek, dünya markası yaratacak, bütün dünyaya ismimizi duyuracak, zekâsıyla farkındalık yaratacak gençleri; aradım, buldum, sonuna kadar destekledim diyemez.
Derse de inandırıcı olmaz…
Ama dünyanın en zenginler listesine ve dünya markası bilişim şirketlerine bakın hemen hepsi gençlerin eseri…
Hemen hepsi de niye hep gelişmiş ülkelerde?
Ülkemizde; ne zengin petrol yatakları, doğal gaz veya altın rezervlerimiz var, ne de ülkemizin kaderini değiştirecek ölçüde başka yeraltı madenlerimiz bulunuyor.
Sadece sahip olduğumuz, yüzde elli bir buçuk Gençliğimiz var.
Ama bunların çoğunluğuna sahip olamıyoruz..
Çoğulcu GENÇLİK
Ülkemizde hiç kimsenin umurunda olmayan yüzde SEKSEN GENÇLİK…
Futbol..
Magazin,
Varsa yoksa diziler…
Sosyal Medya,
İnternette, evinden çıkmadan oyun bağımlısı olanlar,
Oyundan etkilenip, aynı şeyleri dışa vurum yapanlar,
Vurup, kırmanın meşru olduğunu sananlar,
Hayatı toz pembe gören ve gösterenler,
Siyaseti, çok seviyesiz bir şekilde yapıp, birbirimizi yedirme..
Ve Cep telefonu, İpod yenileme çılgınlığı..!
Nereye kadar sürecek, aynen devam mı..?
Bence HAYIR…
Ama bu gençler…
Temennimiz odur ki:
Her şeye rağmen ülkemizi tahminlerin çok daha ötesine götürecekler, buna da kimse engel olamayacak…
Milli Mücadele öncesi Ulu önderimiz Mustafa Kemal, 1918’de kendi el yazısı ile:
”Her şeye rağmen muhakkak bir ışığa doğru yürümekteyiz. Bende bu imanı yaşatan kuvvet, yalnız aziz memleket ve milletin hakkındaki sonsuz sevgim değil, bu günün karanlıkları, ahlaksızlıkları, şarlatanlıkları içinde sırf vatan ve hakikat aşkıyla ışık sermeye ve anlamaya çalışan bir gençlik görmemdir.”
Atatürk’ e umut kaynağı olan bu gençlik, yaratıcı olmalı…
Günümüz gençliği arayış içinde…
Eğitimli veya eğitimsiz çok sayıda genç, esen rüzgârlarla sağa sola savrulmasın…
Şu da unutulmamalıdır:
Saygılı ve başarılı gençlik ile, şımartılmış ve pısırık yetişmiş bir gençlik aynı şey değildir.
Saygılı ve bilgili olacak, hakkını kimseye yedirmeyecek bir gençlik gerekir bizlere.
Robot olan değil, robot icat eden bir gençlik gerekir bizlere…
İnsanımızdaki ‘toplumsal bilinç eksikliği’ kendini iyice hissettiriyor.
Bazı durumlarda, olabildiğince çekingen davranabildiğimiz halde, kimi durumlar da ise; her şeyi ortaya açıkça koyabiliyoruz.
Anında şiddete başvuruyoruz…
Gençlere, çok kötü örnek oluyoruz…
Gençliğe GÜVEN ve destek ŞART!..