FETÖ destekli askerî darbe girişiminin üzerinden bir yıl geçti. Devletin üniformasın altında gizlenmiş hainlerin, seçilmiş hükümeti ve cumhurbaşkanını devirme planları Türk halkının demir yumruğu ile bertaraf edildi. Kahraman Türk halkı, Cumhurbaşkanının çağrısına uyarak, çıplak elleri ile kurşuna, tanka dur dedi. Dünya’da enderine zor rastlanabilecek kahramanlık destanı yazıldı o gece. Tıpkı Çanakkale Zaferi gibi, inanmış bir halkın nelere kadir olabileceğini dosta düşmana gösterdi Türk halkı.
Tüm terör örgütlerinde olduğu gibi FETÖ mensupları da kendisini iyi saklamışlar. Devlet içerisinde pusuya yatmış bu teröristler, bir delinin el şaklatması ile Türk halkına karşı saldırıya geçti. Hepsi o kadar ustaca hipnoz edilmişler ki, “ben görevimi yapıyorum” rahatlığı ile masumların üzerine kurşun yağdırmaya, tankları üzerlerine sürmeye tereddüt etmediler.
5 Temmuz bizlere gösterdi ki, hangi cemaate mensup olursa olsun, devlet içeresinde örgütlenmesine asla müsaade edilmemeli. Cemaat mensupları, bağlı oldukları kişi okyanus ötesinde bile olsa, gelişen teknoloji ile bağlıkları azalmıyor. At gözlüğü takmış bu insanlar, bir komut ile canavara dönüşebiliyorlar. Öncelikle bu örgütün tüm mensuplarının devletten temizlenmesi gerekiyor. Üzerinden bir yıl geçmesine rağmen halen devlet içerisinde gizlenmiş insanlar var.
Artık Türkiye’nin geçmişe bir çizgi çizip yeni bir yol haritası belirleme zamanı gelmiştir. Artık ülkemiziz değiştirmemiz gerekmektedir. Bizler MÖ 6.000 yılından bu yana var olan, Süvari tekniğini bulan, yani modern anlamda at binen ilk kavim olmanın yanında yaklaşık 2.000 yıllık devlet geleneği bir milletiz. Bu kadar kadim bir geçmişi olan bu millet artık ülkesini de değiştirmelidir.
Elbette yaşadığımız coğrafya zor bir coğrafya. Elbette büyük devlet geleneği olması sebebi ile düşmanı çok olan bir ülkeyiz. Türk milleti, her zaman tehdit olarak görülebilen bir millet. Burası ne Liechtenstein ne de Luxemburg. Bir değil, bin derdimiz var bunları kabul etmek lazım. Ama artık ciddi reformlara ihtiyacımız var. Artık gelişmiş ülkeler seviyesinden olmamız lazım.
Sadece binalar, yollar değil, insan olarak bu seviyeye çıkmamız ve dünya peşimizden sürüklememiz lazım. Bizim bu seviyeye çıkmamıza bizden çok dünyanın ihtiyacı var. Avrupa’nın göbeğindeki dünya ile Afrika’nın çöllerindeki dünya arasında siyahla beyaz kadar çok fark var. Türk milleti aklını yitirmiş insanları peşinde değil, insanı kamilin peşinden gitmelidir. Bu background’a Türk milleti geçmişinde var.Ama önce Türk devleti, tüm gücüyle tüm terör örgütlerinin üzerine gitmeli ve kökleri kazınıncaya kadar da buna devam etmeli. Sadece Türk topraklarında değil, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’de de hiçbir tehdit var olmamalı. Bizler bu topraklardan başka yere gidemeyiz ve buraları yaşanır yerler yapmak da bizim görevimiz.