Kentsel dönüşüm olgusunun deprem riskiyle yaşayan bir ülkenin geçmişte yapılan hataları düzeltmek konusunda ne kadar önemli olduğunun öncelikle altını çizmemiz lazım. Kentsel dönüşüm her şeyden önce insana yakışır şekilde yapılmak zorundadır. Bursa’da kentsel dönüşüm genellikle lokasyon değeri yüksek, geri dönüşüm bedelleri karlı olan bir ticaret kapısı olarak ön görülüyor. Bu algı bir an önce yıkılmalıdır. Kentsel dönüşümü vatandaş henüz benimseyemedi ve ne olduğunu bilmiyor. Bugüne kadar yapılan çalışmalara kentsel dönüşüm dememiz zor ancak kentsel yenileme diyebiliriz. Şuanda yenilemeler yapılıyor ama gerçek dönüşümün insanlara, Bursa’mıza ne kadar değer katacağını ileriki süreçte göreceğiz. Parkı, yolu, otoparkı olmayan, güneş görmeyen mahallelerimizde daha henüz dönüşüm başlamadı. Biz maalesef ki hala lokasyon bakımından değerli yerlerdeki 10-15 yıllık binaları yıkıp kendimize rant sağlıyoruz. Bunun önüne geçmeliyiz.
Bana göre kentsel dönüşüm, kademeli, hızlı bir şekilde, köklü çözümlerle yapılmalıdır. Bursa’nın yapılarının öncelikle kaç yaş aralığında olduğuna bakılmalıdır. Eski yapılar için hızlı bir şekilde uygun projeler üretip, gerekirse devlet destekli, gerekirse vatandaşı borçlandırarak,ticaret değil huzur olarak görerek yapılmalıdır. Biz bunu son 3 yıldır Bursa’da kentsel dönüşümün ilk toplantısını yapan kamu kuruluşu olarak kentsel dönüşümün tamamen insan odaklı olması gerektiğinin vurgusunu yaparak, o günden bugüne kadar söylemlerimizle hep arkasında durduk. Sağlıklı yapılar oluşturmak ile mükellefiz. Ecdadımıza, geçmişimize baktığımız zaman o günün şartlarında bile yaptıkları yapılar üstünden binlerce yıl geçmesine rağmen sapasağlam ayakta duruyorken, bizlerin yaptığı yapılar 15-20 yıl içerisinde tekrar yenileniyor. Ayrıca geri dönüşümü olmayan tek şey yapıdır ve yıkıldığı taktirde doğaya da zararı vardır. Mantıklı doğru bir çerçevede Bursa’yı yeniden dizayn etmek Bursa’da yaşayan her ferdin görevidir. Bir daha Bursa yaratma şansımız yok, Bursa’mıza ve doğamıza sahip çıkmalıyız.