İMSİAD 200’E YAKIN MÜTEAHHİTLE İSTANBUL’A ÇIKARMA YAPTI…
İMSİAD BAŞKANI GÖKÇADIR: FIRAT PALSTİK ARTIK HALKIN TESİSİ…
FIRAT PLASTİK YKB DEMİR: BURSA GELECEK ADINA PIRIL PIRIL PARLIYOR…
DEMİR: BU ÜLKENİN 2 KUŞAK SERMAYE BİRİKİMİ BURADA KALSIN, ÇOK İYİ YERLERE GELİRİZ…
BURSA – İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İş Adamları Derneği (İMSİAD) müteahhit ve sektör paydaşlarından oluşan 200 kişiye yakın bir grupla, dünyanın ilk beş inşaat plastiği üreticilerinden birisi olan Fıratpen üretim tesislerine teknik gezi düzenledi.
İnşaat sektörünün Bursa’daki çatı örgütü olan İMSİAD, üyelerini sektörün öncü kuruluşları ile buluşturmaya devam ediyor. Bu doğrultuda Fıratpen’in, “Pencerenin Lideri Profesyonellerle Buluşuyor” projesi kapsamında İstanbul Büyükçekmece’deki Fırat Üretim Tesislerinde seminer ve teknik geziden oluşan bir program gerçekleştirildi.
Programın açılış konuşmasını yapan İMSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Adil Gökçadır, çok kalabalık bir grupla sektörün lideri olan Fıratpen üretim tesislerinde bulundukları için mutlu ve gurulu olduklarını ifade etti.
“ZİYARETLERİMİZ DEVAM EDECEK”
Gökçadır şöyle konuştu: “İMSİAD’ın ve Bursa inşaat sektörünün gücünü bugün burada göstermiş oluyoruz. Çok yoğun bir iş hayatı olmasına rağmen bizlere vakit ayıran başta Fırat Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Demir ve yöneticilerine ve tüm Fırat Plastik ailesine teşekkür ediyorum. Ülkemizin örnek ve gurur duyulan tesislerden birisindeyiz. Burası artık Türkiye’nin tesisi olmuş milli bir servet. Fırat Plastik gibi ülkemizdeki bütün büyük üretim tesislerini korumalı ve kollamalıyız. Böyle bir tesisin Kıbrıs’a su götürme projesi gibi birçok önemli başarısı var. Bundan sonra da böyle büyük üretim tesislerini ziyaret etmeyi düşünüyoruz. Amacımız Türkiye’nin böyle önemli tesisleri tanımak, görmek, bilgilenmek ve ufkumuzu genişletmek. Çünkü büyüdükçe paylaşmak, paylaşarak büyümek; gönüllere ulaşmanın en kalıcı yoludur. Maddi kazançlar, yaşam sevinçleri ve gönül paydaşlığını sağlamıyorsa bereketli olmaz. Bunu özümsemek hayat tecrübesi gerektiriyor. Bunun güzel bir örneğini burada teneffüs etmekten çok mutluyum.”
“BAŞARI BİR EKİP İŞİDİR”
Fırat Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Demir de konuşmasında hayat tecrübelerine ve Fırat Plastik’in 45 yıllık hikâyesine dair kesitler paylaştı. Hayatı boyunca hiç hırslı olmadığını ifade eden Demir, aza kanaat etmenin ve çalışmanın önemine vurgu yaptı.
Demir şunları söyledi: “Kendime göre hep aza kanaat ettim ve çalıştım. Çünkü çıtayı hep yükseğe koyarsanız ve hep en iyisini isterseniz mutsuz olursunuz. Ötesi yok bu istemenin. Bazı şeylerdeki aşırı ölçü, insanın mutluluğunu engelliyor. En başarılı ben olacağım, en güzel benim, en iyisi benim gibi hırslar sizi mutsuz eder. Hayatta ‘en’ kelimesi kadar tehlikelisi yoktur. Ayrıca başarı bir ekip işidir. Ben çok başarılı bir insan değilim. Başarısız da değilim ama tek başıma başarılı değilim. Biz ekip olarak başarılıyız. Çünkü bireysel sporlar dışında başarı, ekip işidir.”
“Bilgiyle olan etkileşim hayal gücümüzü canlandırıyor. Hayal gücü ve bilgi gücü olan kişi başarılı olur. Bu ülkenin 2 kuşak sermaye birikimi ülkede kalsın, ülkemiz çok iyi yerlere gelir.” diyen Demir, sözlerine şöyle devam etti: “İş adamı risk almalı. Tehlikeyi ölçebilmeli. B planı olmalı. Risk sonrası da doğabilecek olumsuz durumları da planlamalı. Plansız programsız hiçbir şey olmaz. Cesaretle korkusuzluğu karıştırmayalım.”
“İSTANBUL’UN YERİNİ BURSA ALABİLİR”
İstanbul’un eskisi gibi olmadığını, Bursa’nın ise cazibesini artırdığına vurgu yapan Demir sözlerini şöyle noktaladı: “İstanbul’un yerini artık Bursa alabilir. Bursa, pırıl pırıl parlıyor. Tarihiyle, sanayisiyle, yemyeşil tabiatıyla, deniziyle, tarımıyla, çok büyük olmamasıyla Bursa tam yaşanacak bir yer. Ben Bursa’nın geleceğini çok parlak görüyorum ve İstanbul’dan Bursa’ya kaçışın gittikçe hızlanacağını düşünüyorum. Zaten bizler için de Bursa uzun yıllardan beri Fırat Plastik’in kalesi durumunda.”
Programda konuşan Fırat Plastik Profil Pazarlama Müdürü Mehtap Uluceviz de şunları söyledi: “Bir ülkenin, bir ekonominin milli olabilmesi için sermayesinin en az % 60’ının yerli sermaye olmasının gerekli olduğunu söyleyen Uluceviz şöyle devam etti: “Bu gerçeklik, bir sektörün de milli olabilmesi için en az % 60’ının yerli sermaye olmasını gerektirir. O zaman o ülkede o sektörün varlığından bahsedilebilir. Ancak bu şekilde o sektörün oluşturduğu kar o ülkede kalır. Biz bu sektörün en büyük milli sermayeli firması olarak bunun garantisiyiz. Peki yabancı sermayeli firmalar ne yapıyor? Karı alıp kendi ülkelerine götürüyor. Karın bizim yaptığımız gibi bu ülkede kalması gerekir ki sanayimiz büyüsün. Bize, sektörümüzdeki ithal-yabancı markaların ürünleriyle yarışamayacağımız bir ürün söyleyebilir misiniz? Üstüne basarak söylüyorum. Sektörün ilerisinde ürün gamına sahibiz. Siz şartnamenizin gerekliliğini iletin, biz çözüm üretelim.”
Serilerle ilgili Profil Üretim Md. Sn. Ahmet Koltuk’un teknik bilgi vermesiyle seminer tamamlandı ve fabrika gezisine geçildi. 200’e yakın müteahhit, yetkililer eşliğinde fabrikalarda incelemelerde bulundu.