Uzun yıllar bankacılık sektöründe çalışan, yaklaşık sekiz senedir ise hayallerinin peşinden koşarak kendi işini kuran Prestige Gayrimenkul firma sahibi Naciye Akyurt, gayrimenkul sektöründe bir kadının ne kadar başarılı olduğunun bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. Özel bir evlada sahip olan Akyurt, aynı zamanda sosyal projelerde yer alarak bu konularda herkesi duyarlı olmaya davet ediyor.
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz ?
1966 Uşak doğumluyum. 1989 yılında İş Bankası’nda çalışmaya başladım. 2009 yılında emekli oldum. İdealim her zaman kendi işimi kurmaktı. Emekli olduktan sonra ise çok sevdiğim bir arkadaşım vesilesiyle gayrimenkul sektörüne girdim. Yaklaşık 8 senedir bu işi yapıyorum. Bu sektörü çok seviyorum ancak bir kadının ülkemizde bu alanda başarılı olması ve işini devam ettirebilmesi gerçekten çok zor. Ancak ben yapı olarak da her zaman zoru seven biri oldum. Çok zevkle, çok keyifle yapıyorum bu işi. Başlangıçta herkes gibi ben de daire satarak başladım. Daha sonraları araziyi keşfettim. Kökümüz de yörük olduğu için toprağı çok seviyorum.
Ağırlıklı olarak hangi bölgelerde çalışıyorsunuz ?
Konaklı, Büyükbalıklı, Badırga, Görükle, Gökçeköy, Karacabey, Kemalpaşa, Bandırma, Balıkesir gibi daha çok batı kesiminde yoğunluklu olarak çalışıyoruz.
Kaç kişi istihdam ediyorsunuz ?
Şuanda 5 kişi çalışıyoruz. Behice hanım bizim annemiz gibi, ofisimizi ve mutfağımızı idare ediyor. Tacettin Bey, Sevcan Hanım bizim sürekli çalışanımız. İsmail Bey ve Nihat Bey başka meslekleri olduğu için part-time olarak bizimle çalışıyorlar. Bizim en önemli çalışanımız kızım Yağmur. O bizim patroniçemiz. Umarım ilerleyen zamanlarda Yağmur bu işi devam ettirecek.
Emlakçılık sermayesiz bir iş olarak görülüyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz ?
Kesinlikle böyle düşünmüyorum. Çok ciddi bir bilgi, birikim ve sermaye gerektiriyor. Merdiven altı emlakçılıktan çok muzdaripim. Bizim bir vergi levhamız var ve her ay devlete ciddi anlamda bir vergi ödüyoruz. Fakat hiçbir emek harcamadan, hiçbir sermaye koymadan, hiçbir risk almadan bu işi yapan arkadaşlarımız bizi ikiye katlayacak paralar kazanıyor.
Sizce bununla ilgili ne gibi önlemler alınmalı ?
Şuan ki oda başkanımız bununla ilgili ciddi çalışmalar yapıyor. Fakat tamamına yetmesi mümkün değil. Bu işi seven, bu işe gönül vermiş herkes de aslında oda başkanımıza bu konuda yardımcı olabilir. Ayrıca bu tür kişilerden ürün almayarak, bu kişileri gerekli yerlere şikayet ederek önlemler alabiliriz. Fakat maalesef bunu zaman zaman biz de yapıp göz ardı ediyoruz.
Kentsel dönüşümle ilgili bir emlakçı olarak ne düşünüyorsunuz ?
Kentsel dönüşüm Bursa’da son 1-1 buçuk senedir oldukça hızlı ilerliyor. Ben bu kadarını beklemiyordum açıkçası. Bursa bu konuda gerçekten başarılı şuanda. Diğer yandan mal sahiplerinin müteahhitlerden çok absürt istekleri var. Taşınma ücretini isteyen ev sahipleri bile oluyor. Bence bunun önüne geçilmesi gerekiyor. Burada müteahhitti de düşünmek gerekiyor. Çünkü müteahhit de çok ciddi masraflar yapıyor. Bu konuda etik davranılması gerekildiğini düşünüyorum. Mal sahipleriyle ilgili birimler bana göre bu konuda önlem almalıdır.
Yatırımcılar hangi bölgelere yatırım yapıyor ve yapmalı ?
Bursa çok güzel bir şehir. Ben Egeli olmama rağmen Bursa’yı gerçekten çok seviyorum. Bursa coğrafi açıdan çok güzel bir şehir fakat maalesef doğu ve batı olarak ikiye bölünmüş durumda. Ben de maalesef üzülerek ifade ediyorum ki batıya yöneliyorum. Doğudan gelen yatırımcılar da batıyı tercih ediyor. Öyle de ilginç bir durumumuz var. O yüzden de aslında Bandırma’ya kadar uzanmış durumdayız. Ben de tabi ki Yenişehir’in, İnegöl’ün gelişmesini isterim fakat maalesef olmuyor.
Yatırımcılar neden sizi tercih etmeli ?
Biz piyasada insanların ifade ettiği gibi Amerikanvari olmaya çalışan bir firma değiliz. Ben bu işe başladığımda bile bankacılığın vermiş olduğu birikim ile portföyüm genişti, insan ilişkilerim güçlüydü. İşin açıkçası ben bu işi yapmaya kadar verdiğimde o tür firmalardan bana çok ciddi anlamda teklifler geldi ama benim amacım her zaman kendi tırnaklarımla kendi işimi kurmaktı. Kurumsal firmalar her zaman başarılı oluyorlar ancak başarıyı elde etmek için kurumsal şartları tam anlamıyla yerine yetirebilmek gerekiyor. Fakat bizim ülkemizde bunu yapmak bana göre çok mümkün değil. Ben kurumsal olarak çalıştığını düşünen firmaların çok fazla kurumsallığına inanmıyorum. Onları da açıkçası çok fazla desteklemiyorum. Ben her zaman küçük esnaflardan alışveriş yaparım. Büyük mağazalardan değil, küçük bir mağazadan kıyafet satın alırım. Küçük esnafın ülkemizde desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. O yüzden de ben kendi çapımızda profesyonel çalıştığımıza inanıyorum. Tecrübelerime dayanarak çevremizdeki insanlara bu konuda güven verdiğimizi düşünüyorum. Biz kişinin prestijiyiz diyebilirim.
Özel bir anne olarak sosyal sorumluluk projelerinde bulunuyor musunuz ?
Ben özel bir evlada sahibim, onu iyi ki doğurmuşum onu çok sevdiğimi belirtmek istiyorum öncelikle. Yağmur’u sadece kızım olarak değil insan olarak da çok seviyorum. İyi ki Allah onu bana vermiş, şükürler olsun. Sosyal projelere gelecek olursak evet bulunuyorum, engelli bireylere atölye kurmak amaçlı bir futbol maçında oynadım yakın zamanda fakat daha fazlasını yapmak istiyorum. Semra Teke ve Sibel Kavçin’in öncülüğüyle bu konuda bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Ben daha önce Yağmur ilkokulda okurken de orada okul aile birliği başkanıydım. Bu konuda da elimden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyordum ama yalnızdım işin açıkçası. Sizin vesileniz ile güzel projelere imza atmaya çalıştığımızı düşünüyorum. Umarım daha iyileri yaparız. Daha çok insana ulaşır ve daha çok insana destek oluruz. Biz profesyonel futbolcular değiliz bunu yapma sebebimiz sadece dikkat çekmek. Bir kadının futbol oynamasının dikkat çekebileceği düşüncesiyle bu projede yer aldım. Ben bu konuda herkesi duyarlı olmaya davet ediyorum.
Şirket politikanız nedir ?
Öncelikle dürüstlük, kişi odaklı, müşteri odaklı olmak ve tabi ki bereketli, helalinden para kazanmaktır.
Son olarak Bursalı yatırımcılara söylemek istediğiniz bir şey var mı ?
Eski bir bankacı olarak eskiden ‘bu fonu alın’,’şu hazine bonosuna yatırın’ gibi tavsiyelerde bulunuyordum. Fakat şu an işin açıkçası toprağa yatırım yapmalarını öneriyorum. Toprak imalatı olmayan sayılı unsurlardan bir tanesi. Ben bankada çalışırken emekli olmadan önce bu işi keşfetmiş olsaydım şayet, inanın istifa eder bu işe başlardım diyebilirim.