Gayrimenkul ve inşaat sektöründe yılların tecrübesini tek çatı altında toplayarak kurulan Kayıboyu İnşaat, nezih aile kültürüne uygun yapılar inşa etmenin yanı sıra belli bir yatırımcı kitlesine ulaşıp büyümeyi hedefliyor. Sadece Bursa ile sınırlı kalmayarak Türkiye genelinde bir gayrimenkul araştırmaları yaptıklarını belirten Kayıboyu İnşaat, adımlarını sağlam ve güvenilir atmaya özen gösteriyor.
Firmamız gayrimenkul ve inşaat üzerine kurulmuş, Süleyman Eyüboğlu ve Kayıhan Kayı’nın yönettiği ortaklı bir firmadır. Ortaklık olarak yeni, sektör olarak bir o kadar eski dayanan bir firmayız. Kayıhan Bey’in daha önce başka ortakları vardı bizim ise gayrimenkul sektöründe başka bir firmamız vardı. Daha sonra aynı çatı altında birleştik. Kayıboyu İnşaat’ın sahibi Kayıhan Kayı, gayrimenkul tarafını yöneten ise Süleyman Eyüboğlu’dur. Ben ise Süleyman Bey’in yeğeniyim ve buradaki muhasebe ve birçok işi yönetiyorum. Ağırlıklı olarak gayrimenkul işi ile uğraşıyoruz. İnşaat sektöründe ise tek tip inşaatlar yapıyoruz. İçimize sinen ve kesin satılır gözüyle baktığımız yerlere evler inşa ediyoruz. Genellikle Nilüfer bölgesinde ve Görükle ağırlıklı bölgelerde çalışıyoruz. Çünkü Bursa’nın şu an yerleşim olarak çok fazla yeri kalmadı. Daha çok Dumlupınar tarafına yoğunluk veriyoruz bunun sebebi ise orasının daha çok nezih aile kültürüne uygun olması. Zaten genel olarak bilinen Dumlupınar ve Sakarya Mahallesi’dir. Görükle’nin aynı zamanda FSM’yi geçecek bir bulvar kitlesi var. Aslında inşaatlarımızda Görükle’yi tercih etmemizin sebebi de budur. Görükle bizi maddi olarak da zorlamıyor. Bu sektör biraz da kurtlar sofrası olarak geçer. Evinde oturan bir amca bile yeri geldiğinde emlakçı olduğunu söyleyebiliyor.
Şirket politikanız nedir ?
Yeni bir firma olduğumuz için şirket politikamız şu an tamamen gelişmek diyebiliriz. Şu an için tek vizyonumuz gelişmek ve büyümek. Bundan dolayı şimdilik çok kapsamlı düşünemiyoruz. Çünkü dediğim gibi inşaatlarımızı tek tip yapıp bir o kadar da kar etmeyi amaçlıyoruz. Bulduğun yere yap, sat ondan sonra hemen bulmaya çalışma gibi bir mantıkta ilerliyoruz. Satmadan önce yeni bir daire inşa etmeye çalışmıyor, bir sonraki dairemizi ikinci sınıf mallarla yapmıyoruz. Bizim arsa niteliğinde olan arsayı bulmamız gerekiyor. Çünkü günümüzde ruhsat çıkarmaya kadar çok fazla uğraşılıyor. Çalıştırdığımız işçiler de bir o kadar sizi zorluyor. Bir usta veya kalfanın yaptığı hata sizin verdiğiniz tüm emeği çöpe atıp bir o kadar maddi hasara yok açabiliyor.
Şirket olarak hedefleriniz nelerdir ?
Sadece Bursa değil, Türkiye genelinde bir gayrimenkul araştırmamız var. Vizyonumuz şu anda belli bir yatırımcı kitlesine ulaşıp büyümek. Kendi değerlerinde ulaştırabildiğimiz bazı illerimizde nitelikli olarak tarla gözüken yerlerde yatırım yapıp hem köylüye fayda sağlamak hem de köylünün malını alarak kendi yatırımcımızı oraya sokmak istiyoruz. İnşaattan ziyade gayrimenkul tarafına ağırlık vermeye çalışıyoruz. Oldukça yol kat ettik. Şu anda birçok yatırımcımız var.
Kentsel Dönüşüm hakkında ne düşünüyorsunuz, sizin işlerinizi aksatıyor mu ?
Kentsel dönüşüm bizim işlerimizi aksatmıyor tam tersi artırıyor. Neden derseniz kentsel dönüşüm işine belli müteahhitler giriyor. O müteahhitler o yerlere belirli meblağlar bağladıkları için bizim yer bulmamız daha kolay oluyor. Onların şu andaki piyasası biraz daha artı durumda çünkü çok uzun süredir bu işin içindeler. Örnek vermem gerekirse Eroğlu İnşaat, Bursa’nın bilinen ender firmalarından bir tanesi. Şirketinde çalışan personel sayısı da bir o kadar fazla. Bizim onlarda rekabet halinde olabilmemiz için onların olan yerleşime girmeleri gerekiyor ki biz olmayan yerleşimlere inşaatlarımızı biraz daha nezih bir şekilde yapabilelim. Aslında bizim de büyümemize bir nebze fırsat veriyorlar. Kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum. Rekabetçi bir ortamda çalışmak bence her zaman daha mantıklıdır. İnsanı hırslandırır çünkü bu durum. Tam tersi olsa yaptığınız işten keyif alamazsınız.