Karbonmonoksit Zehirlenmelerinde Bilanço Üzücü…
2017 Yılının İlk Kış Döneminde 916 Kişi Zehirlendi, Bunlardan 149’u Hayatını Kaybetti
2017 Yılının İkinci Kış Döneminde İse Bugün İtibarıyla 204 Kişi Zehirlendi, Bunlardan Bunlardan 36’sı Hayatını Kaybetti
2017 Yılında Bugün İtibarıyla Toplam 1.133 Kişi Zehirlendi, Bunlardan 193’ü Hayatını Kaybetti
Sessiz Gelen Ölümden Korunmak İçin Nelere Dikkat Edilmeli?
BURSA – TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi karbonmonoksit zehirlenmelerinde son durum ve önerilere ilişkin basın toplantısı gerçekleştirdi. Açıklamayı yapan MMO Bursa Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mart, “Kış mevsiminin yaklaşmasıyla, yurdun çeşitli illerinde yaşanan karbonmonoksit zehirlenmelerine bir kez daha dikkat çekiyoruz. Yaşanan lodos ve yakma ve baca sistemlerindeki olumsuzluklar nedeniyle 2017 yılının ilk döneminde toplam 916 kişi, ikinci döneminde ise 204 kişi, 2017 yılında 20 Aralık 2017 tarihine kadar toplam 1.133 kişi karbonmonoksit gazından zehirlenerek hastaneye kaldırıldı. 2017 yılında zehirlenenlerden 193‘ü hayatını kaybetti.
2016 yılının aynı döneminde de 1.271 kişi zehirlenmiş, 163‘ü hayatını kaybederken; 2015 yılının aynı döneminde de 1.131 kişi zehirlenmiş, 193‘ü hayatını kaybetmişti. Üç yıllık süreçte, bu zehirlenme ve ölümlerden pek de ders ve önlem alınmadığını görmekteyiz” ifadelerini kullandı.
Zehirlenme ve ölümün nedeni mangaldan, sobadan, bacadan ya da şofbenden sızan karbonmonoksit gazı oldyğunu belirten Mart, “Her yıl benzer zehirlenme ve buna bağlı ölümlerin meydana geldiğini; yine Bursa’da özellikle şiddetli lodoslu havalarda, yüzlerce yurttaşımızın hastanelere kaldırıldığını biliyoruz. Öncelikle bu durumun kabul edilebilir olmadığını, ülkemize ve kentimize yakışmadığını bir kez daha vurguluyoruz” dedi.
Mart, TMMOB Makina Mühendisleri Odası olarak, bilgisizlik, ihmal ve denetimsizlik yüzünden yaşanan karbonmonoksit zehirlenmeleri konusundaki öneri ve uyarıları kamuoyu ile şöyle paylaştı.
1. Karbonmonoksit kokusuz, renksiz, tatsız bir gazdır ve özellikle uykudayken fark edilmesi oldukça güçtür. Bu nedenle zehirlenme tehlikesine karşı vatandaşlarımızın belli bir bilinçle hareket etmesi ve gerekli önlemleri alması büyük önem taşımaktadır. Vatandaşlarımızın alacağı önlemlerin yanı sıra konuyla ilgili denetimlerin aksatılmaması ve düzenli aralıklarla tekrarlanması, zehirlenmelerin önüne geçebilecek en önemli unsurdur.
2. Bursa’da özellikle lodoslu havalarda soba, şofben ve kombilerden dolayı karbonmonoksit zehirlenmeleri yaşanmakta ve çok sayıda insanımız hayatını kaybetmektedir. Özellikle lodoslu havalarda yaşanabilecek karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı dikkatli olunması konusunda uyarıyoruz.
3. Soba, şofben, kombilerin yanlış kurulumu ve yakılması, baca temizliğinin yaptırılmaması, kalitesiz ve standartlara uygun olmayan yakıt kullanılması, soba-baca ve şofben-baca bağlantılarının yanlış yapılması, bacalar ile soba ve şofben cihazlarının standartlara uygun olmaması veya yanlış montajı nedeniyle özellikle sonbahar ve kış aylarında karbonmonoksit zehirlenmeleri artmaktadır. Bu zehirlenmelerin önüne geçmek için;
· Bacalar standartlara uygun yaptırılmalı, baca çekişini arttırmak için baca yalıtımı yaptırılmalıdır. Bu anlamda bacaların iç yüzeyi sıvanmış olmalı, yanmış partiküllerin yapışmasını sağlayacak pürüzlülüklerin bulunmaması gerekir.
· Pencere veya duvar delinerek yapılan bacada, delinen kısımda sızdırmazlık sağlanmasına mutlaka dikkat edilmelidir.
· Baca ve duman gazı boru birleşim noktalarında, baca gazı sızdırmazlık izolasyonuna özellikle dikkat edilmelidir.
· Soba yakmaya başlamadan önceki aylarda baca bakımları mutlaka yaptırılmalı ve bu bakımlar düzenli olarak tekrarlanmalıdır.
· Bacaların yanı sıra, sobanın doğru kurulmaması ve yakılmaması da zehirlenmelerde önemli bir rol oynamaktadır. Sobalar aşırı doldurulmamalıdır. Gereğinden fazla doldurulan sobanın duman yolu daralır ve soba içinde düzensiz ısı dağılımı olacağından baca çekişi zayıflar. Soba tutuşturulurken yakıtın üstten yanması sağlanmalıdır. Böylece soba içinde ortaya çıkan zehirli gazlar, baca aracılığıyla sobayı terk ederler.
· LPG kullanılan bacalı cihazlar, banyolardan çıkartılarak uygun bir bacaya bağlanmalıdır. Bu tip cihazlar, kesinlikle aydınlık/havalandırma boşluğuna bağlanmamalıdır.
· Baca gazı algılama cihazlarının kullanılması, var olanların da çalışır durumda olduğunun kontrol edilmesi gerekmektedir. Bu cihazların bazıları pille çalışmaktadır. Süreç içinde pilin bitmesi, cihaz içindeki ölçüm sensörünün ömrünü tamamlaması ya da kendini test edememesi vb. nedenlerle ölçüm yapamamaktadır. Sensör ömürleri ortalama 3 yıl olan bu cihazlar, bu sürelerde değiştirilmelidir. Bu gaz sensörlerinin, selenoid vanayla gaz girişini otomatik kesmesini sağlaması önerilir.
· Yatmadan önce sobaya kesinlikle yakıt beslemesi yapılmamalıdır. Buna özellikle lodoslu havalarda ve bacanın da soğuyarak baca çekişinin azaldığı çok soğuk havalarda daha çok dikkat edilmelidir.
· Isıtma cihazları, uyunan mahallerde olmamalıdır. Doğalgaz yakan cihazlarda bu zorunluluk nedeniyle, cihazların yatak odalarına tesis edilmesine, ilgili gaz kuruluşu tarafından izin verilmemektedir.
· Doğalgaz kullanılan evlerde doğalgaz, havadan hafif olduğundan odaların, evin tavan böllgesinde toplanır. Doğalgazın tahliyesi ve iç ortamda oksijen miktarının arttırılması için doğalgaz kullanılan cihazların bulunduğu mekanlarda kullanılan ve hayat kurtaran havalandırma menfezleri, “soğuk geliyor” diyerek kağıtla vb. malzemelerle kapatılmamalıdır.
· Doğalgaz kapalı mekanlarda %5-15 aralığında, en ufak bir kıvılcımla patlayabilmektedir. Bu nedenle yine havalandırma menfezleri kapatılmamalıdır.Doğalgaz kokusu duyulduğunda, elektrik düğmeleri açılmamalı veya kapatılmamalı, pencereler açılarak havalandırma sağlanmalı ve hemen ilgili gaz kuruluşuna haber verilmelidir.
· Doğalgaz tesisatlarında, ilgili gaz kuruluşunun onayı olmadan herhangibir işlem yapılmamalıdır. Daha önce kurulumuna izin verilmeyen yerlerde, yetkisiz tesisatçılarca tesis edilecek cihazlar, zehirlenmelere ve ölümlere yol açmaktadır. Bu kapsamda, bu tesisatların her 5 yılda bir kez ilgili gaz dağıtım şirketlerince denetlenmesi gerektiğini vurguluyoruz.
4. Karbonmonoksit zehirlenmesi acil tedavi gerektiren bir zehirlenmedir. İlk yapılması gereken, hastanın zehirli ortamdan hemen uzaklaştırılması ve saf oksijen verilerek hastaneye kaldırılmasıdır. Hastanede hastanın durumu değerlendirilerek temel yaşam desteği sağlanabilecektir. Mümkün olan en kısa zamanda Hiperbarik Oksijen tedavisine alınması hayat kurtarıcı, sakatlık riskini azaltıcı ve hastanın yoğun bakımda kalma süresini azaltıcı etkiye sahiptir. Bu anlamda zehirlenmelerde ilk 24 saat çok önemlidir. Yüksek basınç altında solunan saf oksijen kanda erimiş oksijen miktarını arttırarak doku oksijenasyonunu normal değerinin 20 katına kadar çıkarır.
5. Karbonmonoksit sonucu zehirlenmeler başta olmak üzere ev kazaları 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu içine dahil edilmelidir. Bu tür olayların gerçek nedenlerini ortaya çıkarmak üzere soruşturma açılmalı, ihmali görülenler ve sorumlular hakkında yasal işlem yapılmalıdır.