Ülkemizin, saygın kurum ve kuruluşlarının başarılı olan bireylerine ve onların gençliğine bakalım.
Onlar, gençliğini çok yönlü yaşadılar ki, çok başarılı oldular.
Gençlik, insanın başına bir kere gelir.
Gençliğini dolu dolu yaşayamayan hayatta başarılı olu mu bilinmez.
Çok hareketli bir gençliğim vardı..
“Vandalistlik “yapmadım ama yeri geldiğinde asiliklerim oldu.
Yaşımız gereği her şeyi ben bilirim havasına girdik.
Bir gün hiç unutmuyorum;
Üniversitede okuyorum. Parasız kaldım. İki katlı , kabası bitmiş bir müstakil evi, içini yapmaya soyundum. O inşaatın tüm iç yapımını, aldım. Biraz elime yüzüme bulaştırdım. Ama o işi başardım.
Çocukluğumun da yaramazdım.
“ Çapulcu” gençliğim olmadı ama evimizin önündeki ; Dut ağacına çıkar, dutları toplardım.
Bir gün babam geldi.
Oğlum ‘SALLA BAKAYIM’ dedi.
Salladım, salladım…
Şöyle bir baktım ki, dallarda DUT kalmamış. Yaprakları da yerlerde..
Ben bilirim edası ve güç gösterisi yaptığımın farkına varmadım..
Ağaçlar, çok naziktir.
Önemsenmesi, gerekir.
İktidarlar da öyle…
Hafif sallanmaya başladı mı, yavaş yavaş çözülmeler başlar.
İlla ki düşer.
80 Milyon da çok nazik…
Tüm gelişmiş ülkelerin idare şekillerine bakmak ve halkların isteklerine kulak verdiklerini hatırlamak gerekir, sanırım…
Kötü bir ÖRNEK:
Humeyni tarafından kurulan “Besic teşkilatı”, İran Anayasası’na göre:
“Devlet bütün vatandaşlarına İslami ölçülere göre askeri eğitim olanağı sunmakla yükümlüdür, öyle ki, vatandaşlar her zaman ülkeyi ve İran İslam Cumhuriyeti sistemini silahlı olarak savunma yetisine sahip olsunlar.”diye ;
İran’da geçtiğimiz perşembe günü, ekonomik koşulların protesto edilmesiyle başlayan gösteriler, kısa sürede içinde birçok kente yayıldı.
Yaklaşık 30 kişi öldürüldü, yüzlerce kişi de gözaltına alındı..
***
Ülkemizde, 18 ve 25 yaşındaki gençliğimizin neler yapabileceğini çok iyi anlamalı ve bizlerinde o yaşlardan geçtiğimizi unutmamalıyız.
Halkın eğitimi, seviyesi ve kardeşliği pekiştirici davranışlar sergilemek varken,
Neden ayrıştırıcı ve özel duruma müdahale ediyoruz?
Ağacı ekmek, iş değildir.
Onu korumak ve yeşertmek, onu sevgiyle büyütmek, en büyük görevdir…
Onun için gençleri çok iyi anlamalı ve onlara saygılı olmalıyız.
Türk halkı, üslûbu güzel, eğitimli insanlar tarafından yönetilmek ister…