Senin karına ya da gelinlerine “ne vereceksin” diye soralım mı? Hoşuna gider mi Orhan Efe?
İçinde bulunduğun Erbakan Vakfı, içinde bulunduğun inanç sistemi, içinde bulunduğun, yıllardır savunuculuğunu yaptığın milli görüşçüler de kabul eder mi bu sorunun karılarına, kızlarına, gelinlerine sorulmasını? Sen nasıl kabul ettin ki gazetende böyle bir soruya yer verilmesini? Hem de yıllardır hiçbir şekilde tek kuruş haram yemeden, aldığı reklamın ücretinin karşılığını “Aman evladımın boğazından geçecek..!” düşüncesiyle kat be kat ödeyen, hiçbir belediyenin, hiçbir oluşumun, hiçbir düşüncenin esiri olmadan, kalemini de asla satmadan yayıncılık yapmaya çalışan birine bu sorunun sorulmasına nasıl izin verdin? Böyle bir yazıyı nasıl yayınladın? Karına, gelinlerine, hatta torunlarına senin gazeteni nasıl okutacaksın Orhan Efe?
O Fetö bağlantılarıyla, belediye vurgunlarıyla gündemden düşmeyen meşhuuur firmanın ortağı beni davet etti biliyor musun? Gitmedim, kimsenin ayağına gidip yazdığım yazı için özür diler pozisyona düşmem ben, hele ki yazılarımla çakıp çakıp sonra da cukkalanmam bazıları gibi..! Ahanda buradan yazıyorum işte, varsa aksini ispat edecek babayiğit çıksın ortaya..! Bahse konu o ortak ben davetine icabet etmeyince hangi yola başvurmuş ona hiç girmeyeceğim, gören göz kılavuz istemez zira..!
Gelelim yine sana Orhan Efe..! Geçenlerde bir yazı paylaşmışsın Palyaço kılıklılar gazeteci olamaz demişsin. Bence de olamaz, ama palyaçolara hakaret etme bari, zira senin o palyaço kılıklı dediğin ağzı kokan, her alkollü basın toplantısında basına alkol limiti olmaz diye garsonla kavga eden, alkolik, ucuz, içip içip sosyal medyadan yaptığı paylaşımları sabah silen tipler… Palyaçolar böyle şeyler yapmaz, ayıp..!
Üstelik onlardan umarın var, yazılarınızı paylaşıyorlar..!
Ayrıca benim vergi borcum da var, SGK borcum da, hiç yüksünmüyorum, çünkü ben haksız kazanca el uzatmadığım için, bu işi ahlaklı yapan tüm meslektaşlarım gibi kıt kanaat geçiniyorum..! Senin yokmuş bak ne mutlu…!
Son sözüm de Mehmet Ali’ye… Sevgili Mehmet Ali; ben sana dergimizle ilgili yazdığın yazı için küsmedim, bunu biliyorsun… Sen bana “Akın Poroy’la ilgili yazma, Hayri’yi indirip onu başkan yapacağız, sonra 25 sene Mudanya’yı biz yöneteceğiz” dediğinde, benim cevabım “Ben toplumsal düşünüyorum, Akın Poroy benim için doğru bir isim değil, başkan olmasını istemiyorum” olduğu için sen bana küstün… Asla istediğin cevabı VERMEDİĞİM için bana küstün…!
Ve Orhan Efe, “HAYRA MOTOR, ŞERRE FREN” motton vardı ya senin, o ne oldu?
