MEB VE ÜNİVERSİTE için bu yıl lise ve üniversitelere hazırlanan öğrenci, öğretmen ve veliler çok tedirginler..
-Sınavlara kaç kişi girecek?
-Sınav girmeyen her öğrenci, en yakındaki okula gidebilecek mi?
-Sınavın içeriği nasıl olacak?
-Sorular zor mu yoksa kolay mı olacak?
-Nitelikli okullar hangileri?
-Peki, yüzbinlerce öğrenciyi nasıl ayırt edecekler?
-Yeni sistem kalıcı mı?
-Üniversite sınavlarının içeriği ve zorluk derecesi konusunda tam netlik var mı?
Bilinmiyor..
Eğitimimiz çok sıkıntılı..
Türkiye internetle iletişimde Avrupa’da ilk on arasında.
Sosyal paylaşımda ise rakibimiz yok.
İnterneti eğitim ve araştırmada da daha fazla kullanmalıyız..
Gençliğin bir düşünce sistemi yok.
Tüm Üniversiteler, gençliği geliştirecek çözümler üretmesi gerekir..
Sadece ders verecek bir üniversite istenmiyor.
Gençlerimiz; Proje üreten, sorgulayan, araştıran bireyler olması gerekir..
Eğitim de, çocukların bireyselleşmesi sağlamalı.
Öğretmenlerin bilgileri yerine öğreti bilgilerinin ölçülmesi lazım.
Bu öğreticiler; Çocukların psikolojisine uygun mu, bu çocuğu yetiştirebilir mi?
Ailelerin çocuklara yönelik meslek anlamında çok fazla baskıları var.
Daha yetenekli alanlardan öte daha popüler alanlara yönelmek zorunda kalıyorlar.
Hiç kimse benim çocuğum yardımcı eleman olsun istemiyor.
Hemşire yardımcılığı, ebe yardımcılığı da bir meslek.
Bunun çok iyi tanıtılması, istihdam sağlanması gerekir..
Oysa ülkemizin yardımcı elemanlara da çok ihtiyacı var.
Sınav sistemlerinden dolayı çocuklara sadece matematik, fen, tarih, coğrafya öğretiyoruz. Beden eğitimi derslerinde bile test çözdürüyoruz.
Şu an bütün dünyanın geleceği teknoloji, bilim
Biz bunlara yüzümüzü çevirdiğimiz sürece hiçbir şekilde ne yarınımız, ne de bugünümüz olacak.
Eğitim sistemini insanları eğitmek için değil, siyasi sistemimizi insanların kafasına yerleştirmek için değiştirirsek, her zaman sıkıntılı bireyler yaratmış oluruz.
Fikri ve vicdanı hür nesillerin yetişmesi gerekiyor.
Dershaneleri kapattık, her tarafa etüd merkezleri açtık..
Sadece test çözen bir nesil olduk.
Yabancı bir dili öğretmeden uzak eğitim programları uygulamaya devam ediyoruz..
Eğitimde çok zaman kaybettik. Bunu iktidar da söylüyor, muhalefet de biliyor.
İktidarıyla, muhalefetiyle ve eğitime yön veren diğer kurumlarıyla, ortaya ciddi bir program koyup, kamuoyunu ikna edecek bir hazırlık var mı?
BİLİNMİYOR!..
