1924 yılında Bursa ve Çanakkale’de kapatılan ve satılan camiler genelev yapıldı diyor sözde akademisyen Abdullah Akın.
Kimsenin bilmediğini biliyor,hiçbir yerde yazılmayanı ortaya koyuyor..!
Adam düşünmeden edemiyor;
Geneleve çevrildi dediğin yerde baban,deden peçete tutup kolonya mı ikram ediyordu gelen müşterilere..?
Yada bir yakının sermaye mi etmişti etini?
Resmi tarih yazmıyorsa bir yakınından,büyüğünden öğrenmiş olmalıydı bu insan kılıklı soytarı…
Arşivlerde bulunmuyorsa geldiği yerde vardı muhakkak bir bilgi girdisi..!
İşte bu sözde akademisyen ders veriyor,gencecik beyinleri işliyor tüm arsızlığı ve namussuzluğu ile.
İşte bu ahlak düşkünü insan diye geziyor adamın olmadığı yerde…
İşte bu soyu sopu belli olmayan,niyeti düşüncesi ahlaksızlık için çarpan çapsız herif din üzerine ahkam kesiyor koca keseden…
Oysa mesele gayet açık ve net.
Oysa dertleri tüm çıplaklığı ile ortada.
Neden Çanakkale’de ahıra çevrildi diyor,neden Bursa’da geneleve dönüştü diyor utanmadan?
Çünkü;
İngiliz’e hediye etmeye çalıştıkları Anadolu’ya vatan namusumuzdur diyen Mustafa Kemal ve askerleri kurdukları oyunları Anafarta’da,Conkbayırın’da bozdukları için hiç sevmezler Çanakkale’yi.
”Türk genci,devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir” diye başlayan Bursa Nutku bu kentte söylendiği için hazmedemezler Bursa’yı.
Kalkar bir püsküllü deliyi örnek alırlar,vatana ihanet edenlerin peşinden giderler,vatanı babasından miras bulmuş misali satanların izini sürerler de,bu toprakları özgür vatan haline getirenlere hakaret etmekten geri durmazlar.
Çünkü kurulan cumhuriyet ile sorunları vardır.
Gerçekleştirilen devrimlerden ötürü kuyruk acısı çekerler.
Kendi ahlaksızlıklarını,
Çünkü beyinleri bir kerhane gibidir,kendileri ise menfaatleri için ilkelerini inançlarını,kimliklerini satan birer hayat kadını…
T.Devrim Ercan