Türkiye, Suriye’nin kuzeyindeki terör koridoruna dur demek için yaptığı Zeytin Dalı Harekatı’nın yavaş yavaş sonuna geldi. Tel Rıf’at’ın da alınmasıyla bu operasyon sonuçlanacak. Sonraki hamle beklendiği gibi Münbiç. Bu şekilde Fırat’ın batısı, terör odaklarından tamamiyle temizlenmiş olacaktır.
Sonraki adım ise, genişçe bir alanı kapsayan Fırat’ın doğusu. Bu bölge bilinildiği gibi, yer altı kaynakları bakımından zengin bir bölgedir. Suriye petrollerinin %30’undan daha fazlası buradan çıkmaktadır. Bu bölgenin kontrolü ile sadece Suriye’nin kuzeyinde kalan terör koridoru temizlenmiş olmayacak aynı zamanda teröre finansman sağlayan petrol gelirine de ket vurulmuş olacaktır.
Türkiye’nin yapmış olduğu bu operasyonlar çok açık mesajlar içeriyor. Türkiye, milli menfaatleri ve bağımsızlığı söz konusu olduğunda, arkasından kimin olduğuna bakmaksızın, terör yapılanmalarına izin vermeyeceği mesajını tüm dünyaya net bir şekilde iletti. Başta Birleşik Devletler(ABD) olmak üzere tüm Avrupa devletleri de bu mesajı iyi gördü.
Türkiye’nin bu kararlı tutumu karşısında ABD ve Avrupa devletleri çelişkili açıklamalar yaparken,“Kaygıyla izliyoruz” gibi ifadeler kullanarak Türk devletine ayar verme çabaları ise sonuçsuz kaldı. Ayrıca Türkiye‘nin, Afrin‘deki Zeytin Dalı Operasyonu ile ABD‘ye, kendisinin de bölgede söz sahibi olduğu ve teröristlerin kontrolü altındaki herhangi bir yapılaşmaya izin vermeyeceği mesajını net bir şekilde belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti tarihin en büyük hava operasyonlarından birinin yapıldığı Zeytin Dalı Harekatı’nda bir tek sivilin bile burnunun kanamaması ise Türk ordusunun ne denli başarılı olduğunu dosta ve düşmana gösterdi.
Afrin Operasyonu ile Türk askeri gücü ABD‘ye açık bir mesaj daha verdi. Bu mesaj ,YPG ve PYD‘nin terör örgütü PKK ile ayrı olmadığı, bir bütün olduğuydu. Türkiye, bu terör örgütünün kontrolü altında oluşturulacak bir yapılanmanın asla kabul edilemez olduğunu ve sonuçları ne olursa olsun buna müdahale edeceğini çok net gösterdi.
Şimdi ABD’li ve Avrupalı jeostratejistler sonraki adımları planlamaya çalışıyor. Ne planlarlarsa planlasınlar ne kurgularsa kurgulasınlar, Türkiye buna izin vermeyecektir. Almanya Dışişleri eski Bakanı SigmarGabriel da belirttiği gibi, ABD, Türkiye ile olan ihtilafı ya kontrol edilebilir gördü ya da Türklerin jeostratejik önemini göz ardı etti.
Avrupalı siyasetçiler, ABD’nin yaptığı ilk planlarının büyük bir hata olduğunu söylemeye başladı. İkinci planları konusunda ise artık yoğurdu üfleyerek yemeleri gerekmektedir. Ülkelerinden binlerce km uzaktaki topraklarda, müttefikine zarar verme adına milli menfaatlerini hayata geçirme planları şimdilik suya düştü.
Herkes şuna emin olabilir mi? ABD‘nin Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı (Pentagon) sabah akşam toplantılar yaparak istediklerine ulaşmak adına neler yapacaklarını planlıyorlar. O kadar ki komünizme karşı Rusya ile yıllardır karşı karşıya oldukları halde, sırf çıkarları uğruna komünizmi savunan bir terör örtüğünü desteklemekten imtina etmediler.
Demek oluyor ki çıkarları söz olduğunda ne ideolojiler ne de müttefiklikler ABD için bir önem taşıyor. Peki bütün bunları düşünebilen bir ABD, Türkiye’nin bağımsızlığı söz konusu olduğunda neler yapabileceğini düşünemeyecek kadar “kör” mü? Cevap açık ve net, para gözlerini kör etmiş.
