Demokrat Parti Genel Başkanı iken ”Erdoğan Müslüman ülkelerin kalbini almakla görevlendirilmiştir. Eyy Recep Tayyip Erdoğan,boyun eğdin,emir eri oldun,milletin ümitlerini boşa çıkarttın.Boyan döküldü”demişti.
Hızını alamayarak ” İşleri güçleri milleti,dini istismar etmek,laikliği,cumhuriyeti istismar etmek. Allahını seven dini istismar edenlerin yanına bırakmasın”diyerek efelenmişti.
”Tüyü bitmemiş yetimin hakkını Erdoğan’dan sormazsam namerdim”diyerek yüksek sesle konuşuyordu sayın Süleyman Soylu.
AKP saflarına geçip İçişleri Bakanlığı koltuğunu kaptıktan sonra, ”Hangi görevde olursam olayım Recep Tayyip Erdoğan’ın neferi olarak hayatıma devam edeceğim”diyerek bağlılığını göstermişti milyonların gözlerinin içine bakarak..!
HAS Parti Genel Başkanı iken ” İsrail en büyük zaferini AKP sayesinde kazandı”demişti.
Galeyana gelerek ”Sayın Erdoğan’ın kalbi Ali diyor,dili Muaviye söylüyor”cümlelerini haykırmıştı salonu dolduranlara.
”Harun gibi gelip Karun oldular”sözlerini bitirerek alkışlar arasında büyük zafer kazanmış kahraman misali iniyordu kürsü merdivenlerinden.
Tayyip Erdoğan’ın askeri olmaya karar verip Kültür Bakanlığı koltuğuna kaptıktan sonra Ordu’da koltuk kavgası ortasında bulmuştu kendisini..!
Koltuk işte böyle bir şey..!
Milliyetçiliği Kıbrıs’ın dağlarından ziyade babasının mirası üzerine yazan bay Tuğrul Türkeş,MHP Genel Başkan yardımcısı iken ” Tayyip Erdoğan çıkıp ta vallahi de billahi benim evimde böyle paralar yoktur,harama bulaşmadım.Benim tek hedefim var,Erdoğan’ın yargılanmasıdır”diye konuşuyordu.
Babayı,mirası,milliyetçiliği unutup kendini AKP nin derin sularına bırakarak bakanlık koltuğunu kaptıktan sonra baba mirasına milliyetçilik dersi veriyordu İmralı görüşmeleri gölgesinde..!
Şimdi MHP Genel Başkanı sayın Bahçeli dün söylediklerini unutmuş,
AKP vatana ihanet ediyor demiş,
Herkes Cumhurbaşkanı olur,Recep Tayyip Erdoğan olamaz diye kükremiş,çok mu..?
Dün AKP her türlü yolsuzluğu yaptı,halkı yoksulluğa sürükledi,yalan üzerine siyaset yaptı demişler çok mu?
Mesele koltuk meselesi,
Mesele memleket meselesinden önce şahsi menfaat meselesi,
Mesele siyasi çürüme,bozulma diyerek her türlü çürümenin sergilenmesi,bozulmanın BBG evi gibi çıplak gözle izlenilmesi.
Mesele yıkılması hayal edilen Cumhuriyetin yıkılmadan içten yıkılma belirtilerinin gösterilmesi,
Siyasi haysiyetsizliğin gün gün farklı renkler üzerine açması…
Bugün her kim yüksek sesle bağırıyorsa,emin olun ki kendindeki en büyük zafiyet,eksiklik kusur bağırdığıdır.
İşte bu tablo bir devrin kapanmasının başlangıcıdır.
İşte bu görüntü gemiyi ilk kimin terk edeceği kavgasındandır.
İşte bu şekil umudun yeniden belirlenip güneşin yeniden doğma şeklidir…