Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın, Twitter üzerinden yaptığı bir paylaşımda kişilik haklarına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e açtığı bir milyon liralık manevi tazminat davasının görülmesine başlandı.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın, Twitter üzerinden yaptığı bir paylaşımda kişilik haklarına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e açtığı bir milyon liralık manevi tazminat davası başladı.
İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki duruşmaya, davacı Berat Albayrak adına avukatı Ferah Yıldız ile davalı Meral Akşener’in avukatı Meral Alemdar katıldı.
Bakan Albayrak’ın avukatı Ferah Yıldız, “Dava dayanağımız Twitter hesabındaki yazıdır. Davamızın kabulüne karar verilsin.” dedi.
Davalı Akşener’in avukatı Meral Alemdar ise söz konusu paylaşımda hakaret kastı bulunmadığını savunarak, “Anadolu Ajansı’nın 19 Haziran tarihinde gece 00.02’de yayınlamış olduğu sandıkların yüzde yüz açıldığı, oyların yüzde 52’sinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a verildiğine ilişkin açıklaması üzerine Cumhurbaşkanına sorulmuş bir sorudur. Davacı muhatap alınmamıştır. Davanın reddini talep ederiz.” ifadelerini kullandı.
Mahkeme, eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.
Dava dilekçesinden
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın avukatı Ahmet Özel tarafından İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verilen dava dilekçesinde, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in 21 Haziran’da Twitter’dan bir paylaşım yaptığı anlatıldı.
Akşener’in “Sayın @RT_Erdoğan, damadınız Anadolu Ajansı’na ’24 Haziran seçim akşamı 21.30 itibarıyla bizi yüzde 52 olarak ilan edeceksin’ dedi mi, demedi mi? Bu gözümüz gibi korumamız gereken seçmen iradesini yok saymak değilse nedir?” şeklindeki paylaşımına da yer verilen dilekçede, söz konusu paylaşımla Berat Albayrak’a yönelik ağır itham ve hakaretlerde bulunularak kişilik haklarının alenen ihlal edildiği belirtildi.
Dava dilekçesinde, şu ifadelere yer verildi:
“Dava konusu ifadeler eğer bir değer yargısı içermekte ve bu ifadelerde somut bir olgu isnadında bulunulacaksa, olgu isnadında en başında güvenilir görünen bir delil sunulması gerekmektedir. Açtığımız bu dava ile Meral Akşener’e bu fırsat verilmektedir. İspat etsin ve iddialarının gerçekliğini kanıtlasın. Türkiye’de demokrasinin en önemli ayağının seçimlerin şeffaf ve güvenilir şekilde yapılması olduğu açıktır. Lakin davalı Meral Akşener’in, seçimleri manipüle ederek, halkı ikna edecek projeler ortaya koymadığı için seçim sonuçlarının güvenilirliğini sorgulamaya tevessül etmesi, her şeyden önce Türkiye demokrasisine zarar vermektedir. Müvekkilin adını kullanarak aslında Türkiye demokrasisinin en temel ayağı olan seçim güvenliğine de saldırıda bulunmaktadır.”
Söz konusu paylaşımın internet ortamında birçok sitede yayımlandığı da kaydedilen dilekçede, davalı Meral Akşener’in paylaşımında adı geçen Anadolu Ajansı’nın 6 Nisan 1920’de kurulduğu, TBMM’nin çıkardığı ilk yasaları duyurduğu, Milli Mücadele’nin ve Kurtuluş Savaşı’nın her aşamasına, cumhuriyetin devrimlerine tanıklık ettiği, 1 Mart 1925’te “Anadolu Ajansı Türk Anonim Şirketi” adını alan şirketin bugünkü sermayesinin ekseri bir kısmının Hazine’ye, yani bizzat Türk milletine ait olan bir anonim şirket olduğu vurgulandı.
Dava dilekçesinde, şirketin bu nedenle mal varlığının dahi ilgili kanun çerçevesinde kamu malı olarak kabul edildiği ifade edilerek, kendisi adına kanun çıkarılmış özel bir kuruluş kanunu olan ve dünyanın birçok bölgesinde örgütlenmiş olan, 11 dilde yayın yapan bu şirketin hem Türkiye tarihindeki, hem de basın tarihindeki yeri itibarıyla saygınlığı, güvenilirliği ve ilkeli oluşuyla bilinen köklü bir kurum olduğu aktarıldı.
Tüm seçim ve halk oylamalarında Anadolu Ajansı ve Yüksek Seçim Kurulu verilerinin birebir örtüştüğü ve her türlü manipülasyon iddiasını boşa çıkardığı vurgulanan dava dilekçesinde, “Müvekkilim hakkındaki ‘talimat ile seçim sonucu yayınlama’ iddiası gerçeklerden uzak, çirkin bir iftira olup aynı zamanda seçim sonuçlarının web uzantılı sistemlerle veriler el değmeden doğrudan abonelere paylaşıldığı, bu noktada herhangi bir kurum ya da kişinin menfaatinin gözetilmesi gibi bir durumun söz konusu olmayacağı açıktır.” ifadelerine yer verildi.
Dilekçede, Berat Albayrak adına bir milyon lira manevi tazminata hükmedilmesi talep edildi.