Siyaset hızlı… Uykuları kaçan aday adayları, aday belirleme sürecinin sağlıklı yürümesi, kimsenin kırılıp dökülmemesi için üstün çaba harcayan il ve ilçe yönetimleri, vekiller, kapıları her gün yüzlerce aday adayı ile aşınan Genel Merkez…
Üst akılla alt akıl ve dahi alt çokbilmiş tayfa ve hatta birilerinin aday olması için tehdidi bile reva gören enteresan fanatikler arasında direnmek, en doğruyu bulmak güç…
Bu seçim başka seçim…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan MHP ile ittifakta kararlı, MHP Genel Başkanı Bahçeli de önce kayıtsız şartsız ittifak dese de, bu fırsatı kaçırmayacak kadar akıllı…
Diğer cenahta ittifak sesleri yüksek ama HDP sendromu her açıdan baltalayıcı…
Benim gibi düşünen çok ciddi bir CHP seçmeni var, HDP ile ortak paydada buluşan, seçimde kazanç için olsa dahi işbirliği yapan partiye oy vermeyecekler, haklılar da, haklıyız da… O masum binlerce şehidimizin, evladımızın kanı kurumadı, asla kurumayacak. CHP’nin üzerine yapışıp kalan bu HDP yanlılığı yaftasını bu seçimde üzerinden atması için bir fırsat var, ama zannımca yine kullanmayacaklar. Kılıçdaroğlu’nun Almanya ziyaretleri ve buradaki görüşmelerin detayları açıklanamıyor. Açıklanamıyorsa akla gelenin yanlış olma ihtimali de zayıflıyor…
Bursa özelinde Ak Parti’nin istifa eden sekiz ilçe başkanından dörtte üçünün aday olacağı kesin gibi. Bana sorarsanız Ak Parti genel merkez bu süreci yanlış işletti. Aday adaylığı başvuru sürecinde isteyen tüm başkanlara “Buyurun!” diyecek, daha bir ay öncesinden yeni ilçe başkanları belirlenebilecekti. Yeni başkanların temayül yoklaması erken yapılacak, adaptasyon süreci kısalacaktı. Şimdi bu sekiz ilçenin tümünde koltuk kendilerine kalan arkadaşlar sudan çıkmış balık misali, bu süreci nasıl nereye kadar yürütebilirler, seçim üstü performansları nasıl olur bilinmez.
Üstelik aday adayları için de rahatsız edici bir durum oluştu. Eminim ki bu istifa eden başkanların adaylıkları kesinse biz niye sahalarda bu kadar kendimizi parçaladık diye düşünmüşlerdir. Bu süreçte İl Başkanı Ayhan Salman’a da fazla yüklenildi. Oysa ki; tamamen Ankara’nın tasarrufunda gerçekleşen bir eylemdi. Ayhan Salman’ın bu kadar yetkisi olsa en başında adayları belirler, şimdiye kadar da elli kez ilan ederdi.
Her şartta Bursa’da Ak belediyecilikte de büyük değişiklikler olacak.
Kötü belediyeciliğin en önemli örneği Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’ın Büyükşehirle sürekli kavgasını duymayan kalmadı. Altepe döneminde daha göreve gelir gelmez başladığı kavgalar, aykırılıklar, meclise hiçbir şekilde iştirak etmemeler Mudanya’yı istişarelerle elde edilebilecek birçok hizmetten mahrum bıraktı. Bu örneği neden yazdığımı anlayanlar bir hayli çok içinizde biliyorum. Zaten onların anlamaları kafi…
Ha keza ben de büyükşehir belediye başkanı olsam ilçe başkan adaylarını anlaşabileceğim, birlikte güzel hizmetlere imza atabileceğim, arkamdan kuyu kazmayacak, dolap çevirmeyecek olanlardan seçerdim, şimdi Bozbey’in çabaladığı gibi mesela…
Daldan dala atlıyorum ama Türkyılmaz Bozbey’in aday listesinde üstü kırmızı ile çizilenlerden, çizmek ne kelime hırsla delicesine karalananlardan…
Geçenlerde bir arkadaşım anlattı. Merhum Süleyman Demirel’le soruyorlar, hem ülkeyi hem bu kadar siyasetçiyi yıllarca nasıl bu kadar iyi yönettiniz diye, ne yönetmesi diyor, idare ediyorum. İşte siyaset idare edebilme sanatı… Edebilen devam ediyor, edemeyen kendini kapıda buluyor.
Bir haftaya kalmaz göreceğiz, kimler idare edebilmiş, kimler dik durayım derken kantarın topuzunu kaçırmış…
MÜCAHİT ALKAN YILDIRIM’I NEDEN İSTİYOR?
İki meclis üyesi, bir danışman arkadaşını alıp elinde su börekleri, kestane şekerleri ile ziyarete geldi Mücahit Alkan… Yıldırım Belediyesinde 3 yıl süren başkan yardımcılığından İsmail Hakkı Edebali ile çalışmaktan vazgeçerek istifa etmişti. Çok sormama rağmen Edebali ile ilgili en ufak bir yanlış kelam dahi etmedi. Sadece “ekip çalışması yapamadık, ben ekip çalışmasını önemsiyorum, iyi bir takım çalışması olsaydı ayrılmazdım” dedi. Bu genel olarak tüm Ak Partililerin ortak özelliği, araları bozulsa da gemileri yakmıyor, köprüleri atmıyorlar.
Alkan 1998 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesinde başlayan enerji temalı iş hayatında birçok önemli mevkide yer almış, Yıldırım Belediyesinden ayrıldıktan sonra aday adaylığına dek EÜAŞ Elektrik Üretim Anonim Şirketinde Genel Müdür Yardımcılığını yürütmüş. Bursagaz, Çalık Holding, Erdemler Holding, Torunlar Enerji gibi firmalarda üst düzey yöneticilikleri olan Mücahit Alkan Yıldırım için çok projeleri olduğunu söylüyor. İlçenin üç koldan yapılandırılması gerektiğini dile getirdi ziyaretinde…
Alkan’a göre bunlardan birincisi şehrin fiziki değişimi… 50 ve üstü master planları ile ilçenin yol, kentsel dönüşüm gibi konularının yapılanması, acil dokunulması gereken yerlerin öncelenmesi gerekli diyor.
İkinci konu kentin kültürel ve sosyal anlamda değişim ve dönüşüme ihtiyacı var diyor. Yıldırım’da dram var dediğinde içim acıdı. Özellikle madde bağımlılığı konusunda anlattığı hikaye gerçekten çok üzücü: Bir anne geliyor ve diyor ki: “Benim oğlum madde bağımlısı, bana ve kardeşlerine zarar veriyor, oğluma ilaç verin uyutun..” Bir anne bunu söylüyorsa tıkandığı noktadadır, bitmiştir, tedaviden, destekten habersizdir. Diğer evlatlarını koruma derdine düşmüştür. Oysaki kolay değil elbet ama her türlü illetten kurtulmak mümkün… Sadece tıbbi yöntemlerin yetmediğini hepimiz biliyoruz, gençlere bu illetin yolunu kapatmak için başka meşgaleler bulmak şart… Alkan da bunlardan dem vuruyor, Milli Eğitimle, Gençlik Spor Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar ile işbirliği yaparak bu drama son vermeliyiz diyor.
Mücahit Alkan’ın üçüncü ana gündemi İş gücünü nasıl arttırabiliriz. Swot analizleri ile Yıldırım’ın zayıf – güçlü yanlarını fırsatları – tehditleri belirleyip vizyon ve misyonu ona göre belirlemeli, kentin dinamikleri ile iş birliği yapmalıyız diyor.
Belediye başkanı olursa Türkiye genelinde rol model belediyecilik yapmak istiyorum diyor.
Yıldırım gerçekten Bursa’nın en zor bölgesi… Kaçak yapılaşmanın, fazla göçün ve halk çeşitliliğinin çok fazla, ama gelir düzeyinin en aşağılarda olması burada belediyeciliği zorlaştırıyor. Yıldırım’a kim başkan olursa olsun işi zor…
Alkan’la ilgili benim izlenimim kurumsal firmalardaki tecrübesi, fırsat verilirse Yıldırım Belediyesine de kurumsallaşma getirir. Dediğine göre Yıldırım Belediyesindeki görevlilerin yüzde 70’i çalışmıyormuş, hak mı reva mı aldıkları maaş…?
Israrla sorduğum bir diğer konu ise İlçe Başkanı Oktay Yılmaz’ın istifasından rahatsızlık duyup duymadığı idi. Dedi ki “O benim çocukluk arkadaşım, kardeşim, ha o belediyeye başkan olmuş, ha ben olmuşum, hiç fark etmez, kendisi güvenilir, hakka adalete önem veren, asla da harama el sürmeyen bir arkadaşımızdır.” Bunun üzerine Oktay Yılmaz Başkan olursa yardımcı pozisyonunda çalışmasının söz konusu olup olmayacağını sordum, “Ankara’ya beklerim” dedi.
Hayırlısı diyelim, başkan olursa makamına, olmazsa da Ankara’ya kahvesini içmeye gideriz.
Haydi kalın sağlıcakla…