Mutlu çocuklar, mutlu öğretmenlerle mümkün olabilir.
Uzmanlara göre; Geçmişte de ve gelecekte de öğretmenlerimiz, bizim yegâne unsurumuz. Öğretmenlerimize yatırım yapmalıyız..
Eğitimimiz, her unsuruyla değişebilir, ancak öğretmen bakidir, önemi hiç azalmaz. Okullarda ki başarı sırrının biraz da öğretmenlerimize ve onların eğitimlerine verdiğimiz önemden kaynaklandığını düşünmemiz gerekir.
Özel veya devlet okulların da öğretmen olmak demek, akademik düzlemde yaratılan farkın hayata geçmesini sağlayan bir ‘eğitim lideri/koçu’ olarak görüldüğümüz yerde mesleğinizi icra etmek demektir. Kariyer ve kişisel gelişim alanlarında sizi olduğunuzdan ileriye taşıyan, güvenle güç alabileceğiniz bir ailenin üyesi olmak anlamına gelmektedir.
Öğretmenlerimizin geriye dönüp baktıklarında öğrencilerine kattıklarının mutluluğunun yanında kendileri için de güzel bir yolda yürümüş olduklarını fark etmelerini önemsemekten geçer..
Okullar da öğretmenlerimize , özgürce çalışabilecekleri ve mesleklerini icra edebilecekleri ortamlar sunulursa; Yıl içinde sürekli öğretmen eğitimlerinin yanı sıra Üniversitelerin Eğitim Bilimleri Fakültesi yüksek lisans programları verilirse; Ayrıca tüm öğretmenlere kapsamı oldukça geniş araştırma, incelemenin yanında maaşları da iyi olursa MUTLU öğretmen profilini ortaya koyup, MUTLU ve BAŞARILI öğrencilere sahip olabiliriz..
Öğretmenin gelişmiş ülkeler de olduğu gibiyaşam kalitesine kadar yüksek olursa, işlerini yaparken ne kadar motive olurlarsa eğitim de o kadar başarılı olur. Toplumların can damarı eğitim, eğitimin can damarı öğretmenlerdir. Dolayısıyla öğretmenlerimize sunduğumuz olanaklar bizim onlara ve eğitimin iyileştirilmesine olan borcumuzdur..
Devlet veya özel okullar; gelişmiş eğitim modellerini uygulamalı. Eğitim modellerini herkesten önce deneyimlemek ve bu konuda kendilerini geliştirmek öğretmenlere, yeni eğitim modellerini tasarlayan eğitim liderlerine/koçlarına bırakılmalı..
Okullar da, acilen insan gücü planlaması yapılmalı. İstihdama dayalı bir kontenjan dağılımı getirilerek, “bastır parayı al diplomayı“anlayışıyla mantar gibi çoğalan özel okullar yerine, iş ve üretim odaklı bir sistem getirilerek, eğitim, para harcamaktan korkulan bir durumdan kurtarılabilir.
Mutlu öğretmen ve eğitimle; Üretici, yaratıcı düşünceye sahip, kendi bilgisinden, becerisinden, yetisinden, yeteneğinden haberdar olan ve doğru -yanlış ayrımı yapan öğrenciler yetiştirmek için ÜST AKILIN bir an önce devreye girmesi gerekir..
Mutlu öğretmenle, mutlu öğrenciye ve geleceğimize yatırım yapmalıyız!..