Özellikle devlet okullarında 2007’den sonra hazırlık sınıflarında, yabancı dil öğretimine son verilmesiyle, sayılı özel okullar dışında yabancı bir dili öğreten var mı?..
Yabancı dille eğitim yaptıklarını iddia eden öğrenim kurumlarından mezun olanların çoğu, ‘Tarzanca’nın ötesine geçemiyor dersek, hiç abartılı olmaz.
12 Yıl önce, Lise 1. sınıfların Yabancı Dil hazırlık sınıfları kaldırılan ve geçen yıl, sadece 5. Sınıflara tekrar hazırlık sınıfı konulmasını açıklayan ve uygulanamayan bu sorunları;
MEB komisyonlarına sormak lazım:
-Türkiye’nin tüm okullarında; ‘3 dil’ i, hangi öğretmenler verecek?
-Anadili gibi yabancı dili konuşan öğretmen yetiştirecek miyiz?
-Günümüz de ki gibi sadece gramer mi verilecek?
-Hangi müfredat programı uygulanacak?
-MEB’in yabancı dilkitabı mı kullanılacak?
-Haftalık ders yükü kaç saat olacak?
-3 Dil’li eğitim tam bir kandırmaca mı?…
Veli ve öğrenciler, ciddi anlamda, yabancı dil öğrenecekleri bir ilkokul, lise ya da üniversite için, hem büyük bir mücadele veriyor hem de dünyanın parasını ödüyor.
Yabancı kolejler dışında, hakkını vererek yabancı dil öğreten yok gibi.
Her okul üniversite giriş sınavlarındaki başarıya odaklanmış, dil konusunu sorgulayan yok gibi!
Açılan dil kursları da konuşmaya yönelik çalışmaları çok yetersiz.İddialı öğretim kurumları varsa, uluslararası geçerliliği olan, dil sınavlarına soksunlar görelim…
MEB ve YÖK’ün yabancı dil öğretimi konusunda duyarlı olduğunu söylemek ise mümkün değil.
Bırakın iyileştirmeyi, olanı da bozdular…
Şimdi de;3 dil birden vereceklermiş!..
Güya, Milli Eğitim Bakanlığı ile Turizm Bakanlığı arasında, turizm alanında, sektörün nitelikli insan gücü ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak Mesleki Eğitimde İşbirliği Protokolü imzalanmış.
Türkiye genelinde seçilen 11 okulda, 2019-2020 eğitim-öğretim yılından itibaren öğrencilere, İngilizce ve Rusçanın yanı sıra bölge özelliğine göre Arapça, Çince, Almanca veya Fransızca gibi üçüncü dil eğitimi verilecekmiş.
Sizce, Türkiye’de 11 okul yeterli mi?..
Protokollerle dil öğrenilmiş olsaydı; bugün, ülkenin yarısı, en azından bir yabancı dil biliyor olurdu.
Çözüm, nasıl olmalı?
* Yabancı dil hazırlık sınıfları konulması şart..
*He okulun, DİL sınıfı oluşturulmalı..
* Yabancı dil öğretimi artık gramer odaklı OLMAMALI..
* Yabancı dil öğretmeni, derse girdiğinde sınıfta (FourSkills)DÖRTBeceriyi de UYGULAMALI..
*Yeterli in put (girdi) listening-reading(dinleme-okuma) verilmeli, çocukta bunu out put (çıktı)
speaking-writing (konuşma-yazma)’ya dönüştürebilmeli..
*Bu öğretim bir seneyle sınırlandırılmamalı..
*Dil eğitimi, ciddi ve uzun süreli bir yatırım olmalı..
*Donanımlı ve yeterli yabancı dil öğretmenleri acilen sağlanmalı..
*Türkiye’deki yabancı dil öğretmenleri, o dili konuşmuyor-konuşamıyor ya da bu işi ciddiye almıyor.
Bilhassa MEB’in yürüttüğü yurt dışı programları daha da genişletilmeli ve sadece okul dönemleri değil, yaz tatillerinde de değişim programları yoğun bir şekilde devam etmeli ve yeniden yapılanmalı.
Şu an kullanılan MEB’in yabancı dil kitaplarıyla bu iş yürümez. ‘DynEd’ (İngilizce)ve ‘EBA’ yabancı dil öğrenme programları geliştirilmeli..
Bursa’daki öğrenci ile Adana veya Van’daki öğrenci arasında fark OLMAMALI..
Öncelikle, üniversitelerle işbirliği, öğretmen kalitesi, kaynak materyal yöntem ve teknikleri ile her ile ve her sınıfta devamlılığı sağlamak gerekir…
Sevgiyle kalın!..
