CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hayvan hastalıkları, hayvanlardan insanlara bulaşabilen hastalıklar, ithal hayvanlarla yaşanan sorunlar ve karantina uygulamalarıyla ilgili problemleri, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye sordu.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ömer Fethi Gürer’in önergesini yanıtladı. Bakan Pakdemirli, canlı hayvan ithalatında hastalık tespit edilmesi halinde iade veya imha işlemlerinin uygulandığını, hayvan hastalıklarına karşı tüm tedbirlerin alındığını, hayvanlardan insanlara geçen hastalıkların önlenmesine yönelik olarak da titiz bir şekilde çalışmaların yürütüldüğünü anlattı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemir’nin yanıtlanması istemiyle 23 ayrı soru yöneltti.
Gürer, şu soruların yanıtlanmasını istedi: “Kaç hayvanda şarbon teşhis edilmiştir? İthalat yapılırken karantina ve test kurallarına uyulmuş mudur?
İthalatı yapan kurum ya da özel şirketin yetkilileri ile birlikte heyete bakanlıktan dâhil edilen personel seçimi yapılırken, hangi kriterlere ve yönetmeliklerin hangi maddelerine dayanarak bu ithalata onay verilmiştir? İthalat tam olarak ne zaman tamamlanmış ve ülkemizdeki karantina süresi ne zaman sona ermiştir?
Gelen hayvanlardan kaçı kesime sevk edilmiştir? Hastalık kontrolü yapılmadan kesime ve/veya yetiştirilmek üzere ülkenin birçok yerinde özel işletmelere hayvan gönderilmiş midir? Kesimler hangi mezbahalarda yapılmıştır?
Mezbaha kesim raporları tüm hayvanlar için prosedürlere uygun olarak gerçekleştirilen antemortem muayene sonucunda yetkili kişilerce hazırlanıp imzalanmış mıdır? Kesim raporlarında hastalık şüphesiyle imhaya gönderilen hayvan var mıdır? Varsa hangi hastalık şüphesiyle ve hangi koşullarda imha edilmiştir? Tutanakları var mıdır? Kaç ilimizde halkımız hastalıklı ithal et riski altındadır? Halk sağlığını riske atan görevliler hakkında ne gibi yaptırımlar uygulanmaktadır? Devleti zarara uğratan ithalatla ilgili sorumlular kimlerdir ve hangi görevlerde bulunmaktadırlar? Hastalık tespiti hangi laboratuvarda ve hangi yöntemlerle yapılmıştır? Çapraz kontrol yapılmış mıdır? Kalan canlı hayvanlarda hastalık yönünden nasıl bir inceleme yapılmaktadır? Kalan canlı hayvanların ithalat için gerekli olan test raporları her iki ülke (hem ihraç eden hem de ithal eden) için de elinizde mevcut mudur? Bu raporlarda ántrax hastalığının durumu belirtilmiş midir?
Şayet ántrax hastalığı ithalat test kriterlerinizde yoksa sebebi nedir ve nasıl böyle bir riski alıp halkımızı ölümle burun buruna yaşatabiliyorsunuz?
İthalatı direk olarak et ve süt kurumu mu yoksa kurum adına başka bir şirket mi yapmıştır? Kurum adına özel bir şirket yaptıysa şirket sahiplerinin bir tarikata bağı var mıdır?
Kurum adına özel bir şirket yaptıysa yapan şirketin son bir yıl içerisinde kurum adına yaptığı kaç ithalat vardır? Kaç baş damızlık, kaç baş besilik hayvan getirmişlerdir? Son bir yıl içerisine ithal edilen hayvanlarda ölüm oranı kaçtır? Kesime sevk edilenler içerisinde imha oranı kaçtır? Son bir yıl içerisinde canlı hayvan ithalatının maliyet/verim oranı kaçtır?”
BAKAN ÖNLEM ALIYORUZ
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, CHP Milletvekili Gürer’in önergesine verdiği yanıtta, “Bakanlığımıza bağlı Et ve Süt Kurumu (ESK) tarafından ithal edilen kasaplık hayvanlar; kendi kesimhanelerinin bulunduğu bölgelere ya da sözleşme yaptığı illere, kasaplık olmayan hayvanlar ise; Ülkemizin tüm coğrafi bölgelerine dağıtılmaktadır” dedi.
Ülkeye giriş yapan hayvanlara “Ülkeye Giriş Yapan Canlı Hayvanlarda Yürütülecek Veteriner Kontrollerinin Düzenlenmesine Dair Yönetmelik” kapsamında veteriner kontrollerinin yapıldığını anlatan Bakan Pakdemirli, Sınır Kontrol Noktası Müdürlüklerince Yönetmeliğin 6’ıncı ve 7’nci Maddeleri doğrultusunda kimlik ve fiziksel kontrollerin gerçekleştirildiğini, kontroller sonucu uygun bulunmayan canlı hayvanlar için ise 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında gerekli önlemlerin alındığını vurguladı.
Bakan Pakdemirli, “Canlı hayvan ithalatı, ülkeler arasında karşılıklı mutabakata varılmış hayvan sağlığı, halk sağlığı ve hayvan refahı koşullarını belirleyen veteriner sağlık sertifikaları ile yapılmaktadır. Üzerinde anlaşmaya varılmış veteriner sağlık sertifikasında yer alan sağlık şartlarına göre ihracatçı ülke resmi veteriner hekimleri tarafından gerekli kontrol ve testleri yapılan sağlıklı hayvanlar için veteriner sağlık sertifikası düzenlenmekte, bu doğrultuda, Ülkeye giriş yapacak her türlü sevkiyat, Veteriner Sınır Kontrol Noktası Müdürlüğünde, resmi veteriner hekimler tarafından gerekli kontrolleri yapılmaktadır. Bu kontrollerde de;hayvanların menşei, transit geçişi durumunda bir sonraki varış ülkesi, veteriner sağlık sertifikalarında veya belgelerde yer alan bilgilerin garantileri karşılaması, hayvanların fiziksel kontrollü, hayvanlar klinik yönden muayenesi ve laboratuvar testlerinin kontrolleri yapılmaktadır” dedi.
Yapılan bu kontroller sonucunda bilgi-belge noksanlığı olan veya hastalık tespit edilen sevkiyatlar ile ilgili; menşeine iade, imha ve/veya kesime gönderilme işlemleri yapıldığını kaydeden Bakan Pakdemirli, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “İthal edilen hayvanların seçimi Bakanlığımız tarafından görevlendirilen Veteriner Hekimler tarafından gerçekleştirilmekte olup söz konusu hayvanlar, menşei ülkedeki karantina bölgelerinde karantina altına alınmaktadır. Besilik koyun-sığırlarda karantina süresi 21 (yirmi bir) gündür ve söz konusu karantina süreleri ihracatçı ülkede uygulanmaktadır.
Bakanlığımızca 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında hayvan hastalıklarıyla etkin mücadele çalışmaları yürütülmektedir. “Şarbon Hastalığına Karşı Korunma ve Mücadele Yönetmeliği” ve “Hayvan Hastalıkları ile Mücadele ve Hayvan Hareketleri Kontrolü Genelgesi” hükümleri çerçevesinde şarbon hastalığı ile mücadele için hastalık mihrakları izlenmekte ve aşılama programı uygulanmaktadır. Hastalığın özellikle meraya çıkışlarla birlikte görüldüğü göz önüne alınarak, hayvanların meraya çıkışlarından önce bağışık kılınması için aşılama programı buna göre planlanmakta olup, hastalık çıkan mihraklarda tek ve çift tırnaklı bütün hayvanlar aşılanmakta olup, aşılama işlemi mihrak çevresinde bulunan hayvanları da kapsayacak şekilde 5 yıl boyunca devam ettirilmektedir.
5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu gereği Bakanlığımız tarafından, kesimhanelerde, kesim öncesi ve sonrası muayeneler ile et parçalama işlemi yapılan yerlerde muayeneleri ve diğer resmî kontrolleri yapmak üzere, resmî veteriner hekim görevlendirilmektedir.”
Ömer Fethi Gürer konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Canlı hayvan ve ithal et için 2018 yılında yoğun alım sağlandı. Yeni ithal olmayacağı söylenemez. Her ne kadar Bakan fazlamız var dese de ithalatın belirli şirket ya da kişiler için bir gelir kapısına döndürüldüğü de gerçek. İthalatı kim yapıyor diye soruyoruz. Ticari sır diyorlar, gizliyorlar. Neden? Bakan Pakdemirli daha önce soruma verdiği yanıtta, 2017-2018 yıllarında toplam 1.790.223 büyükbaş hayvanın ithal edildiğini, söz konusu hayvanların ülkeye girişte veteriner kontrolüne tabi tutularak karantinaya alındığı, karantina süresince uygun şartları taşımayan 676 baş hayvanla ilgili mevzuat gereği işlem yapıldığını bildirmişti.
Yurtdışından ithal edilen canlı hayvan ve etlerle ortaya çıkan hastalık vakaları dikkate alındığında, hem canlı hayvan hem et ithalatında denetim ve kontrollerin yeterli duruma taşınmalıdır. Et ihtiyacını karşılamak için ithalata yönelik politika uygulamak, sorunu çözemez. Sorun, yerli besicinin desteklenmesi, girdi maliyetlerinin düşürülmesiyle aşılabilir. Bakan bu kez de sorularımıza yanıt vermek yerine mevzuat üzerinden yanıtlar verdi. Ancak örneklerle yaşanmış sorunlar var. Bu kontrollere rağmen gümrükten geçip ortaya çıkan et ile ilgili sorunlar ve iade edilen hayvanlarda var. Bu konuda sorularımıza bakan yanıtları bu konuda daha çok ve sıkı denetimleri zorunlu kılıyor” dedi.