ABD’nin Connecticut eyaletine bağlı New Haven kentinde pazar günü kundaklanan Diyanet Camii’nin yeniden inşası için Müslüman ve gayrimüslimler el ele verdi. AA ekibi, kundaklanan camideki tahribatı görüntüledi.
ABD’nin Connecticut eyaletine bağlı New Haven kentinde pazar günü kundaklanan Diyanet Camii’nin yankıları sürerken, cami yönetimi ve ABD’deki diyanet yetkilileri yerel halkla dayanışma içinde camiyi en kısa sürede tamir ederek hizmete açmayı planlıyor.
Ramazan ayında kundaklanmasıyla ABD basının da ilgisini çeken New Haven Diyanet Camii’nde hasar tespit çalışmaları devam ederken hem ABD’deki din işleri yetkilileri, hem cami yönetimi hem de yerel Müslüman ve gayrimüslim toplum caminin bir an önce hizmete açılması için elinden geleni yapıyor.
Caminin tadilatı için “Launchgood” adlı internet sitesinden açılan yardım kampanyasında şu ana kadar yaklaşık 150 bin dolar toplandı.
Soruşturmayı yürüten yerel yetkililer, kundaklamaya ilişkin bilgi paylaşımı için 2 bin 500 dolar, Amerikan İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) Connecticut Ofisi de yangına sebep olan fail veya faillerin bulunması için 10 bin dolar ödül koydu.
AA caminin içini görüntüledi
AA ekibi, pazar günü kundaklanan caminin son halini görüntüledi.
Camideki yangının çıktığı giriş bölümündeki tahribat, fark edilmemesi durumunda olayın büyük bir felakete dönüşebileceğini gözler önüne serdi.
Giriş katından başlayan yangın, bir üst kattaki misafirhanenin bir bölümünde büyük hasara yol açarken, en üst kat tamamen siyaha boyadı.
Camide kundaklamanın ardından çıkan yangına yapılan müdahalede yeni takılan bazı pencerelerin de kırıldığı ve hasar oluştuğu görüldü.
Öte yandan caminin içerisideki hafta sonu okulu sınıflarındaki Türk bayrakları ve yangından dolayı yere düşen imsakiyeler de AA kameralarına yansıdı.
“İnsanlığın vazgeçilmez değerler etrafında bir araya gelmesi lazım”
Kundaklanma anında camide bulunan Selimiye Camii Başimamı Süleyman Demiray, o gün yaşadıklarını AA muhabiriyle paylaştı.
Pazar günü sabahtan öğlene kadar yapılan mukabeleden sonra namaz kılarak caminin ikinci katındaki misafirhanede istirahate çekildiğini belirten Demiray, kokuyu aldıktan sonra yangını fark ettiğini belirtti.
Durumu yan dairede kalan cami imamına haber vermeye çalıştığını ve bir yandan da kovayla yangına müdahale ettiğini belirten Demiray, yangının büyümesiyle itfaiyeye haber ettiklerini anlattı.
Demiray, “5 dakika ya da 10 dakika eğer uyumuş olsaydım, bugün çok başka şeyler konuşuyor olurduk. Yani burada bir facia meydana gelmiş olurdu. İnsanlığın vazgeçilmez değerler etrafında bir araya gelmesi lazım. Eğer gelmezlerse bu tip olaylar çoğalacak. Ve çoğalan bu olayların ardında insanlık ezilecek.” dedi.
“Cami savaş alanı gibiydi”
Amerika Diyanet Merkezi (DCA) Başkanı Dr. Fatih Kanca da “Ülkemizin ve Diyanet İşleri Başkanlığının Amerika’ya uzanan çok önemli ellerinden birisi olan bu güzel camimizde maalesef hiç istemediğimiz çok iğrenç dehşet verici bir hadise yaşandı. Güzel mescidimiz bir kundaklanma neticesinde maalesef harap olacak şekilde zarar gördü.” diye konuştu.
Olayda herhangi bir can kaybı ya da yaralının olmamasının kendilerine teselli olduğunu vurgulayan Kanca, olayı kendisine gönderilen bir videodan öğrendiğini kaydetti.
Hemen New Haven’a gelerek gerekli çalışmaları yaptıklarının altını çizen Kanca şunları söyledi.
“Bizim inancımıza, kültürümüze ve medeniyetimize göre camiler Allah’ın insanların en güvende olmasını temin ettiği hatta tüm mabedler insanların en güvende olduğu yerlerdir. Camimizi böyle gördüğümüz zaman bir anda aklımıza bir savaş meydanı geldi. Buradaki, hem Müslüman hem de gayrimüslim toplumunu gördüğümüz zaman onların hüznü bizi de hüzünlendirdi.”
Kanca, olayın ardından hem Müslüman hem de gayrimüslim toplumun kendileriyle gösterdiği dayanışmadan son derece memnun olduklarını sözlerine ekledi.
“Yaraların sarılıp ileriye dönük güzel adımların atılacağından şüphemiz yok”
New York Din Hizmetleri Ataşesi Sinan Dedeler ise “Burada uzun yıllardır devam eden bir cami inşaatı vardı. Diyanet İşleri Başkanlığımızın ve halkımızın destekleriyle inşaatta önemli derecede yol alınmıştı. Ama maalesef ramazan aynıda böyle olumsuz bir saldırıya maruz kalındı.” diye konuştu.
Cami cemaatinin Amerikan toplumuyla uyumlu olduğuna dikkati çeken Dedeler, “Bundan sonra inşallah, bu yaraların sarılıp ileriye dönük güzel adımların atılacağından şüphemiz yok. İnşallah halkımızın, devletimizin destekleriyle, Amerikan toplumunun destekleriyle buradaki çalışmalarımız daha ileriye gidecektir.” ifadelerini kullandı.
“Kaldığımız yerden devam edeceğiz”
New Haven Camii İmamı Mikail Keskin de yaklaşık 8 aydın burada görev yaptığını ve bu süre zarfında çok güzel bir toplum yapısı ile bir arada olduklarını anlattı.
Ramazanın başından bu yana teravih namazlarının Süleyman Demiray hocayla hatimle kılındığını ve her akşam iftar verildiğini belirten Keskin, ramazanda hiç istemedikleri bir hadise yaşadıklarını dile getirdi.
Hem Türkler dışındaki Müslüman toplumun hem de gayrimüslimlerin en başından beri kendilerine destek olduğunu vurgulayan Keskin, “Buradaki halkın desteğiyle, camimiz eskisinden daha güzel ve daha hızlı bir şekilde bitirilmiş olacak. Kaldığımız yerden daha hızlı ve daha güzel bir şekilde devam edeceğiz inşallah.” diye konuştu.
New Haven Cami Derneği Başkanı Haydar Elevli de 9 yıldır bu görevi yürüttüğünü belirterek, “Kurban Bayramı’na bitirmeyi planladığımız camimizin bu hale gelmesi bizi tabii ki çok üzdü. İnşallah daha güzelini yapacağız, yapmaya çalışacağız.” ifadelerini kullandı.
Gayrimüslimler yaşananlardan üzgün
New Haven’da yaşayan Arthur Carole, “Bu saldırı beni derinden sarstı. Bu saldırı, birçok topluma karşı yapılan ve (ABD Başkanı Donald) Trump döneminde daha da kötüye giden saldırıların bir parçası.” diye konuştu.
Connecticut’ın birçok eyalete göre iyi bir durumda olmasına karşın burada da beyaz ırkçıların saldırı ve tacizlerinin yaşandığına dikkat çeken Carole, “Beyaz ırkçılar eylemlerini yaparken kendilerini güvende hissediyor. Bugün buraya toplumun beyaz ırkçılığı desteklemediğini göstermek için geldik.” dedi.
Caminin iki sokak aşağısında yaşayan Ashley Zdeb de saldırıyı “iğrenç” olarak niteleyerek, “Buranın hep liberal bir yer olduğunu düşünüyordum. Bu tür saldırıların burada asla olmayacağını, hep başka yerlerde olacağını sanıyordum. Bunu görmek benim için çok zordu.” değerlendirmesinde bulundu.
Zdeb, insanların kenetlenerek ve ayrımcı politikalara karşı çıkarak bu tür olayların önüne geçilmesini umduğunu sözlerine ekledi.