Vücut dili dokunmak; insanların iletişim esnasında karşısındaki insana dokunarak verdiği mesajlardır. Bir insan bir insana dokunuyorsa bu kişinin ilgilendiğini gösterir. Kendi sıcaklığını karşındakine aktarırken, ondan da aynı sıcaklığı ve sevgi sinyallerini alabilmek, çok derinlerde hissedebilmek, dokunmanın o tatlı ürpertisinde bir anda bütünlük ve anlam kazandığını görürüz. Hatta, tokalaşmanın kuvveti, kucaklaşmanın sıcaklığı, bir öpüşün yumuşaklığı, sımsıkı sarılmanın içimizi saran hazzı, kısacası dokunmanın her hali ne kadar da keyifli ve büyülüdür.
Cinsel olmayan dokunmanın insan üzerinde birçok olumlu psikolojik etkisi bulunuyor.
Dünyada gezinirken sadece gözlerimize ve kulaklarımıza inanmayı seçiyoruz ve onlara güveniyoruz. Dokunma duyusu genelde unutuluyor; ancak dokunma dünyayı anlama ve deneyimleme konusunda hayati önem taşıyor. Sadece kolunuza hafifçe dokunmak bile bütün düşüncelerinizi bir anda değiştirebilir.
İnsan doğasında;
– Ruhunda ötekileştirme yoksa, kimseyi dışlamıyorsa,
– İnsanlarla samimi, güçlü ve eşit ilişkiler kuruyorsa,
– Hedeflerini ve vaatlerini çok gerçekçi anlatıyor, olanaksızı başarmaktan söz etmiyorsa,
– Partici, katı inançlı, fanatik değil, alabildiğine mütevazi,
– Çok çalışıyorsa,
– Kadınlara söz hakkı veriyorsa,
– Proje ve sonuç odaklı davranıyor, yaptıklarının etkilerini mutlaka ölçüyorsa,
– Ekibiyle yüksek bir uyum ve sinerji içinde çalışıyor, katılım süreçlerini sonuna kadar işletiyorsa,
– Hayatı sadece siyasetten ibaret değilse,
– “Ben bilirim, benim doğru” demiyorsa,
–“Oylarımızı çaldılar!” deyip, sonra: “Öyle demeye mecburdum. Sesimi duyuramadığım için ‘çaldılar’ dedim.”
Şu Mübarek günlerde, bu gibi ‘İÇİ BOŞ’ söylemlerde bulunmuyorsa;
Yolda, çarşıda, pazarda halkla iç içe ve onlara DOKUNABİLİYORSA;
İşte size ‘SOSYAL MEDYA ÇILGINLIĞI’ ile bütünleşen ve gönülleri kazanan bir lider: Ekrem İmamoğlu, kazandığı seçimin iptali ve haksız saldırılar sonucu halk nazarında daha da büyüdü, daha da sevildi.
Şu anda İmamoğlu mazlum halkın kahramanıdır.
Halka dokunması, güç ilişkilerinde hayati derecede önem teşkil ettiği, apaçık bir göstergesi.
Güç ilişkisini büyük şehirlerdeki günlük iş ortamlarında gözlemlemiştir.
Dokunulmaktan ziyade karşı tarafa dokunan kişiler genelde yüksek mevki sahipleri oluyorlar.
Genellikle diğer insanlara dokunan kişiler toplumda daha çok güç sahibi oluyorlar.
Yapılan bütün araştırmalarda dokunmanın takdir edildiğini gördük.
Dokunulmak kültürlere, durumlara ve cinsiyete göre farklılık gösterebiliyor. Genel olarak dokunma eylemi olarak üst kola yapılan hafifçe dokunmadan söz ediyoruz. Bu bölge siz belki bilmeseniz de insan vücudunun dokunmak için en güvenli yeri olarak biliniyor.
Ayrıca, araştırmalar sadece insanların küçük bir kısmını oluşturmaktadır ve sosyal etkileşimde dokunulmaktan hoşlanmayan erkekler ve kadınlar olabilir.
Bu insanlar dokunulduğu anda karşı tarafa pozitif tepkiler vermezler.
‘DOKUN’MAK veya ‘DUKUNULMAK’, sevgi ve saygıdır.
RAMAZAN BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN!