23 Haziran günü İstanbul’da kazanılan seçimin tekrarı yapılacak.
Geçen pazar gecesi büyük buluşmada,sorulması gereken soru bence şudur:
Kazanan oldu mu?
Bence olmadı.
İmamoğlu ayağına gelen bazı topları iyi değerlendiremedi. Sorduğu bazı önemli soruların yanıtını alamadı. Örneğin “Oyları kim çaldı” sorusu havada kaldı.
Binali Yıldırım derseniz söyleyeceği bir şey zaten yoktu ama ona farklı bir taktik verilmişti:
“Araya sık sık gir, rakibinin sözünü kes ve sinirini bozmaya çalış.”
Suratında alaycı ve küçük gören bir gülümseme ile bunu yapmaya çalışıyordu.
İmamoğlu bu tuzağa düşmedi.
Bence; he aday, kendi seçmenini ‘konsolide’ etti..
Ama yandaş medya : “Binali Yıldırım çok başarılıydı, Ekrem İmamoğlu fena ezildi” manşetleriyle çıkardı!
İmamoğlu da, Yıldırım da muhtemel sorulara karşı önceden hazırlıklıydı. Örneğin Yıldırım, Suriyelilerle ilgili soru yöneltileceğini tahmin ettiği için bilgi aldığını söyledi. İmamoğlu’nu sıkıştırmak için onun kaç kreş yaptırdığını da araştırmıştı. Onları hep kullandı. Ekrem İmamoğlu’nun elinde önemli veriler olmasına karşın bunları söylememesi, elde ettiği avantajı korumak için vurucu ifadelerde bulunmamasını “Taktik” olarak niteleyenler de var.
Yeni; kutuplaşma, ötekileştirme üzerine inşa edilen yeni medya çağının bulaşıcı hastalığı devam ettiği görülüyor.
Halkımız, araştırma, soruşturma yapmadan, kendisi gibi düşünen gazeteleri okuyor, kendisi gibi düşünen televizyonları seyrediyor, sosyal medyada kendisi gibi düşünen insanları takip ediyor, sonra da, kendisi gibi düşünen insanların düşüncelerini kendi sosyal medyasından yayıyor…
Gerçek şudur ki:
-Cumhur ittifakının oy oranı son yerel seçimde yüzde 2.1 oranında azaldı.-Ekonomik veriler, git gide zorda olduğu apaçık ortada.-17 yıldır,böylesine bir tartışma görmedik ekranlarda. Seyirci gibi tarafların da “acemi” olması doğal değil mi?
Zamanla pratik yapa yapa münazara yapmasını da öğreneceğiz. Siyasetçilerin bu konuda acemi olması hiç şaşırtıcı değil. Zamanı kendi lehlerine kullanamamaları vs. bunlar acemilikten kaynaklandı. Olacak o kadar…
Zamanla demokrasimiz geliştikçe, politikacılar barış içinde tartışma yaptıkça öğrenecek bunları…
Netice itibarıyla, her iki tarafın oy oranını koruduğu bir program oldu.
BU HAFTA SONU İSTANBUL seçmeni, bir daha sandığa giderek, dinamik bir adayı seçecek. Çift dingilli kamyonun yokuşta zorlandığı bir adayı, seçeceğini zannetmiyorum.
