Adıyaman’da sarp kayalıklara oyulmuş bin 800 yıllık tripleks (3 katlı) mağaraların içine dağcılık teknikleri kullanılarak ilk kez girildi.
Adıyaman’ın Kahta ilçesi Teğmenli (Kergürog) köyü sınırları içerinde bulunan mağaraların gizemi çözülüyor. Daha önce içerisine girilemeyen mağaralara yetkililer ilk kez girdi. İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü görevlilerinden lojistik ve teknik destek alan ekipler halat yardımı ile mağaralara girebildi. Görevliler ile birlikte mağaraları haber yapmak isteyen gazeteciler ise 90 derece eğimli sarp kayalara tırmanamadığı için mağaralara giremedi.
Mağaralara giren ekip içeride inceleme yaparak, yapının hangi döneme ait olduğunu tespit etti. En az 100 metre uzunluğundaki sarp kayalara oyulmuş mağaraların birbirine bağlı olduğu ortaya çıktı. Yerden yaklaşık 40 metre yükseklikte başlayan mağaraların zeminin katının diğer katlardan bağımsız olduğu, zemin kat üzerindeki 3 katlı mağaraların içten merdiven ile birbirine bağlı olduğu görüldü. Bin 800 yıl önce zemin kat hariç 3 katlı yapılan mağaralar yapısıyla göz kamaştırdı.
Kaya yerleşim yerinde 2 farklı yerde 2 farklı yazıtın olduğu gözlendi. Geniş odalar ve farklı yazıtların bulunduğu mağaraların kraliyet kültü (tapınma alanı) olabileceği tahmin ediliyor.
Adıyaman Müze Müdür Vekili Mehmet Alkan gazetecilere yaptığı açıklamada, “Yaklaşık 100 metre yüksekliğe sahip mağaraların 3 katlı ve içten merdivenle birbirine bağlı oldukları görüldü. Bu kaya yerleşiminde 2 farklı yerde 2 yazıt tespit edildi. Bu yazıtlardan birincisi ‘Bakhios’un mağaraları’ şeklinde tercüme edilmektedir. Bakhios burada tanrı Dionysos olabileceği gibi, Bakhios adında bir kişi ismi olma ihtimalide var. İkinci yazıtta ise ‘Büyük Kral Mithradates’in oğlu ve torunu’ şeklinde geçmektedir. Buda Kommagene Kralından Kral Mithradates’in kült alanı olarak düşünülmektedir” dedi.
Mağaraya tırmanmayı başaran Müze Müdürlüğü Uzmanı Mustafa Çelik ise “Kahta ilçe sınırları içerisinde bulunan bir alandayız. Yaklaşık 100 metrelik, 90 derecelik eğime sahip sarp bir kayalık var. Biz burada AFAD’dan gerekli lojistik ve eğitim desteği alarak yukarı çıkabildik. Dağcılık tekniklerini kullandık. Yukarı çıktığımızda ilk kat, üsttekilerden bağımsız kaya yerleşim alanı gördük. Ancak daha sonra yukarı çıktığımızda birbirine merdivenlerle bağlantılı yukarıya doğru tırmanan bir nevi tripleks diyebileceğimiz kaya yerleşim alanı gördük. Var olan yazıtlardan buranın bir kült alanı olabileceğini düşünmekteyiz. İçeride yer yer sunu çukurları, harici su depolayabilecekleri alanlar mevcut. Tarih olarak M.S. 2. Yüzyıla tarihleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
İHA