Ne zor bir coğrafyada yaşıyoruz. 3 tarafı deniz, cennet silueti ülkemizde denizaşırı düşmanlarımız, her türlü tehditle şantajla başımızda akbaba misali dönüp duruyorlar.
ABD bir kaçığa teslim ettiği ülke yönetiminden pek memnun olmasa da Trump’un dünyaya kafa tutmadaki deliliğe varan narsistik yaklaşımından haz almıyor da değil…
Sabah, öğle, akşam değişen psikolojisi ile Trump kendinin böyle algılanmasını mı istiyor, tahmin etmek zor…
Zira yıllar önce Suriye’nin Türkiye sınırında sadece 5 bin olan PKK’lı sayısı, ABD desteği ile şu an 70 binin üzerinde ve 30 bin tırlık yardım ve yığınakla ordu niteliğine ulaşmış durumda.
Öte yandan Trump’un partisinin ileri gelen senatörlerinden Lindsey Graham küstah tehditler savurmaya devam ediyor. Nato üyeliğimizin askıya alınması çağrısından bahsediyor.
Yine Trump ekonomimizi yerle bir edeceği tehdidini ahlaksızca savuruyor.
Daha önce yaptım, yine yaparım diyor. Bahse konu tweette “benim büyük ve emsalsiz bilgeliğimle” tanımlaması o kadar akla ziyan ki şişik egosunun bir psikiyatra ihtiyaç duyduğunu itirafı niteliğinde…
Ama orada asıl dikkat çekici olan daha önce yaptım itirafı. Keza geçen yıl Dolar’daki her gece bir önceki geceye fark atan değer artışı ülkeyi gerçekten zora sokmuştu. Artık palazlanan, ekonomik yaptırımlara karşı gard almayı başarabilen bir Türkiye’nin varlığını Trump kabul etmek istemese de ekonomistler dahi Dolar kurunda az yükseliş beklendiğini ama asla geçen yıl gibi olmayacağını söylüyorlar.
Daha da ötesi Türk halkının geçmişini zannımca bilmeyen Trump hem Osmanlı’da hem Cumhuriyet döneminde sürekli savaşan bir ırkla karşı karşıya olduğunun farkında da değil. Bizlerin açlıkla, açıklıkla sınanamayacağını, ekonomiye vatan, beka, istiklal gündeminde ancak beşinci sıralarda yer vereceğimizi bilmiyor bu zat-ı muhterem.
Öğreteceğiz…
Birkaç gündür aklımda tek cümle yankılanıyor: İyi ki Türk’üm, iyi ki Türk’üz… Çok şükür milli duygularımız o kadar güçlü ve yıkılamaz ki yerimizde Amerika bile olsa bu yaptırımlar, ambargolar, İran gibi dost görünen düşman komşular yüzünden şimdiye kadar çoktan tarihe gömülürdü.
Ve fakat yine de her devirde olduğu gibi dahili bedbahtlarımız yine var… Haricileri biliyoruz ve anlıyoruz da, bu içimizdeki İrlandalıları anlamak gerçekten zor.
Memleketin neredeyse yarım yüzyıllık belası PKK ile barış yolu ile defalarca yapılan denemelerin boş hem de bomboş olduğunu anlamayanlar var hala. Hakeza çözüm sürecinin de amacı bu değil miydi? Olmadı, olmayacağı en başından belliydi, olmaz da!
Sosyal medyada ülkenin savunma politikası savaş tamtamları olarak yorumlayanlar mı ararsınız, neden barış yoluyla olmadığını sorgulayan ana muhalefet partisinin borazancılarını mı ararsınız hepsi dahili bedbaht..! Anlayın artık kardeşim, köklerine kibrit suyu dökmedikçe bu ülke bu illetten kurtulamayacak.
Bir de geçin o Kürt vatandaşlarımız üzerinden yaptığınız o propagandayı, artık Türk’ü de, Kürdü de biliyor bu vatanın her ırkı kucakladığını… Sizin gibi bölücüler olmasa zaten biz gül gibi geçiniyoruz Türk, Kürt, Laz, Çerkez ve dahi Ermeni’si, Süryani’si…
Adı üstünde BARIŞ Pınarı Harekatı… Barış gelecek… Siz rahat olun…
Biz Mehmetçiğimizin yanındayız, siz susun yeter..!