Her ferdin bir hayali vardır.
Bu yazımızda bazı kişilerin yurt dışına gitme, orada öğrenim görme, staj yapma ya da çalışma hayali üzerinde duracağım.
Öncelikle Üniversite öğrencileri, doktora yapmak isteyenler ve meslek sahibi olanlar..
Şimdi doktorlar da bu hayale kapıldılar.
En gelişmiş ülkeler bile yaratıcı, girişimci üniversite mezunu gençlere, hele bir de fikirleri ve sermayeleri varsa kapılarını sonuna kadar açıyor!
Anlayacağınız, beyin göçünü tersine çevireceğiz derken, olanca hızıyla devam ediyor!
“Göç, ekonomik, sosyal ya da siyasi nedenlerle toplulukların yer değiştirmesidir. Kimi zaman gönüllü kimi zaman ise zorunlu olaylarda nüfusun güvenliğini sağlamak olarak yapılan nüfus hareketliliğidir. İnsanlar genelde belli amaçlar doğrultusunda göç ederler. Beyin göçü, bir ülkenin başka ülkeye herhangi bir ülkeye çalışmak, okumak nedeniyle tamamen ya da belirli bir süre için yerleşmek amacıyla yapılan göçlerdir. Beyin göçleri gelişmekte olan ülkelerde gelişmiş ülkelere doğru yapılır.”
En çok beyin göçü alan ülkeler; A.B.D. Kanada, Avustralya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Almanya, Fransa, İsviçre, İsveç, Norveç ..
Son günlerde hayaller ülkesi Kanada…
“Kanada, yüksek refah seviyesi, muhteşem doğası ve sosyal devlet anlayışıyla herkesin yaşamak istediği bir ülke…
Hayalindeki ülkeye gitmek için bazı şirketleri seçebilirsiniz.
AMA..
İşte bu noktada, fırsatçı simsarlar devreye giriyor!
Gençlere olmadık hayaller satarak, yaşamlarını altüst ediyorlar! Üstelik pek çoğundan, ilgili ülkelerin temsilciliklerinin de haberi var ama hâlâ can yakmaya devam ediyorlar.
Peki, bu noktada, gençlerimize sahip çıkacak, bu dolandırıcılara hesap soracak kurumlarımız yok mu?
Ara ki bulasınız!
Tüm bakanlıklar ve ilgili kurumlar, “Bu bizim ilgi alanımıza girmiyor” diyerek topu başkasına atıyor.
Somut bir örnek!
Bir şirkete; 2000 dolar kaptıran bir vatandaşımız:
Şikâyet etmediği makam kalmamış ama söz konusu simsarlar, hiçbir şey olmamış gibi gençlerimizi kandırmaya devam ediyor:
Söz konusu şirket, eleman bulma şirketi olduğu için ‘Kanada’da danışmanlığını yaptığımız falanca firmanın şu pozisyonu için’ diyerek çeşitli meslek gruplarından insanı dolandırmış.
Bu konuda ne Türkiye’deki Kanada Konsolosluğu ne de Toronto’daki Türk Konsolosluğu ciddi bir destek sağlamış.
Vatandaşımız:
”Bu kurumlar tarafından bize sürecin çok uzun süreceğini ve fiilen bu davayı Kanada’dan takip etmeniz gerektiğini söylendi. Sonuç biz dolandırıldığımızla kaldık.” diyor..
Beni bu yazıyı yazmaya teşvik eden şey ise bu gibi kültürlü şahısların, hâlâ HAYAL peşinde koşup, LinkedIn’de ve diğer platformlarda bu gibi şirketlerin avına düşmeye devam eden, halkımızdır.
HAYALLER, bazen gerçek olmuyor!..
