Kongreler tüm etkin siyasetçileri ülke gündeminden parti içi yarışın içine çekti. Kongre tarihleri yaklaştıkça bu yarış daha da kızışacağa benziyor.
Bugün sizlere biri CHP’den diğeri İYİ Partiden il başkanlığı için ben de varım diyen iki eski dostumdan bahsedeceğim. Eski dost olduklarından mütevellit yazım da iltimaslı olacak. Ne demişler, taraf olmayan bertaraf olur. Ben direkt yazacağım bu iki ismin tarafındayım.
Önce İsmet Karaca’dan başlayalım. Hiç yoksa 20 yıldır tanırım kendisini ama Türkyılmaz’a verdiği destek yüzünden kızgındım. Ve dahi yüzüne de söyledim, elinden tuttuğun başkan veya vekil oluyor, sen niye olamadın dedim. “Kısmet” dedi. Ben de nasibe inananlardanım. Olmadıysa bir şey ya zamanı vardır, yada hayırlı olmadığı için olmuyordur. Belki de İsmet Karaca’nın da zamanı şimdiki zamandır.
En alt kademeden en üst kademeye yıllarını vererek, örgütün layık gördüğü hiçbir göreve hayır demeden bu günlere geldi İsmet Karaca. Parti üyeliği, sandık sorumluluğu, il gençlik kolları başkanlığı, il yöneticiliği gibi görevleri sıralamak mümkün, tam bir parti emekçisi…
3 dönem yaptığı Osmangazi ilçe başkanlığında üye ve oy artışı sağladı. Tercihini hep ön seçimden yana kullandığını biliyoruz. Geçen dönem de ilçe başkanı iken il başkanlığına ben de varım dedi, ama kendisinin söylemiyle “olağanüstü şartlar ve sahaya çıkmak ve örgüte kendini anlatmakta geç kalışı” yüzünden Akkuş’u desteklemek zorunda kaldı. Zorunda kaldı diyorum, çünkü Karaca da aynen böyle ifade ediyor. “Biz bu günleri 2 yıl öncesinden gördük, ama elimiz kolumuz bağlıydı, haklı çıkmaktan da üzgünüz” diyor.
Şimdi ise kendisine son dönemlerde muhalefet yapanlar da dahil olmak üzere örgütten yoğun talep aldığı için aday olarak sahaya indi. Karaca siyasi nezaket gereği ilk önce Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ederek, Bursa ile ilgili bir tasarrufları olup olmadığını sormuş ve mevcut il başkanı ile devam etmek isteyen vekiller olduğunu, eğer Genel Başkanın da tasarrufu bu yönde ise saygı duyacağını söylemiş. Kılıçdaroğlu’nun “Ne münasebet, isteyen herkes aday olabilir” şeklindeki sert tepkisi, kongre sürecinin mutlak kavgasız gürültüsüz geçmesini istemesi altı çizilmeye değer bir yaklaşım. Zira Kılıçdaroğlu’nun Bozbey konusundaki hassasiyetini ve özellikle onunla iyi geçinecek bir il başkanı tercih edeceğini sağır sultan duydu.
Ne acıdır; Bozbey geçen dönem Erkan Aydın’ın dolduruşu ile Hüseyin Akkuş’u desteklemiş, fakat seçimde Akkuş da Bozbey de Nilüfer’i isteyince kılıçları çekmişlerdi. Bozbey’in desteklediği için en büyük pişmanlık yaşadığı kişi muhtemel ki Akkuş, en öfkeli olduğu kişi de Erkan Aydın’dır.
Bu kongrede Orhan Sarıbal’ın ve Erkan Aydın’ın ve de Yüksel Özkan’ın Akkuş’u desteklediğini biliyoruz. En dik duruşlu Yüksel Özkan ahde vefa peşinde… Sarıbal ve Aydın ise yönetebilecekleri il başkanı arıyorlar. Bozbey’in zamanında kurduğu bir cümle var: “Hüseyin Akkuş dere ise, İsmet Karaca deniz…” Karaca tsunami yaratır mı kongrede bekleyip göreceğiz.
Neyse dönelim Karaca’ya… Nasıl bir yönetim olacak İsmet Karaca İl başkanlığındaki CHP diye sorduğumda “mutlaka bütünleştirici, dışa dönük, çaba ve sorumluluğun farkında olacağız, bizim kapımız herkese açık, kimseyle sorunumuz yok” diyor. Karaca ilçe örgütleri ve belediye başkanlarını ziyaretlerine başladı bile. Bozbey’e de bir ziyaret yapması kaçınılmaz, zira Bursa’da hala belirleyici güç pozisyonunda kendisi.
Karaca ile ilgili birkaç görüşme yaptım. Genel kanı şöyle ki; il başkanlığını Akkuş’a göre bin kat iyi yapar ama o koltuktan bir daha kaldırılmaz. Kolayı var dostlar, sonra ki seçimlerde kendisini vekil yaparsınız, siz sağ, İsmet selamet… Kurtulursunuz…
ZAFER MİLLİ İYİ PARTİ İL BAŞKANLIĞINA YAKIŞIR
10 yılı aşkın süredir tanıdığım, babacan tavrını, fikirlerini, beyefendiliğini beğendiğim eski bir dost da Zafer Milli. Bursa’da 27 yıldır sanayicilik yapıyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi Kimya bölümü mezunu Milli 44 yıl MHP’de siyaset yapan isimlerden. İYİ Partinin Bursa kurucu üyelerinden, bir dönem de Genel İdare Kurulu üyeliği yaptı.
Önce neden İYİ Partiye geçtiğini sordum doğal olarak “İnsanlara dokunan, istikballeri için fikir üreten bir parti çünkü İYİ Parti” dedi. Şimdilerde adı İYİ Parti il başkanlığı için geçiyor, henüz aday adayı, resmi açıklama yok.
Aday olup il başkanlığı koltuğuna oturursa neler olur, bunları konuştuk Zafer beyle…
Zafer Milli’yi tanıdığımdan bu yana hiç kimseyi incittiğine, aşağıladığına tanık olmadım. Ki bu bence her siyasetçinin özelliği olmalı. Halka hizmete talip olan kişi bir kişiye bile incitse arkası gelir, güç zehirlenmesi kötüdür, keza mevkidaşlarına yaklaşımda ılıman tarzı benimseyen kişi her zaman kazanır. Kendisi de bu konudan muzdarip olacak ki Bursa’da siyasete kalite getireceğiz, asla incitici ve aşağılayıcı üslup kullanmayacağız” diyor.
Benim tanıdığım Zafer Milli vatandaşa dokunur, adım atmadık kapı bırakmaz. Çözüm üretmediği hiçbir sorunu da dile getirmez.
İYİ partiye yürekten inanmış Milli… Şu anda Türkiye’nin sorunlarına çözümleriyle birlikte dile getiren tek net ve cesur lider Meral Akşener, önümüzdeki dönem İYİ partinin dönemi olacak diyor.
En ilginç ve önemli vaadi İl Başkanı olması durumunda erken bir seçim olursa milletvekili adayı olmayacağı…. Herkesin basamak olarak kullandığı o mevkiyi, Zafer Milli 6-7 milletvekili çıkarma hedefiyle başka bir boyuta taşıyacağını düşünüyor.
Her iki partinin yerel seçimlerde yaptıkları millet ittifakı Bursa’ya nasıl yansımıştı hatırlayalım. Türkiye’nin ilk partisi CHP, İYİ Partiye 9 ilçe lütfetmişti.
Hangi il başkanı başarırız diye bakarsak;
Hüseyin Akkuş 9 ilçeyi İYİ Partiye kaptırdığı için,
Yahya Bahadır ise bu 9 ilçeden hiçbirini alamadığı için başarısız… Kendisi akraba kontenjanı CHP adayı Hayri Türkyılmaz için sarfettiği performansı diğer ilçeler için harcasaydı eminiz ki durum farklı olurdu. Sahi ne yüzle tekrar İl Başkanı olmak ister acaba kendisi?
Neyse, benim dostlarımın yolları açık olsun…
